PKK Gülen Cemaati'nden ne istiyor?
Abone olPKK elebaşısı terörist Abdullah Öcalan'ın avukatları aracılığı ile Gülen Cemaati'ne gönderdiği mesaj merak uyandırdı. Peki PKK cemaatten ne istiyor?
Fettullah Gülen Cemaati'nin Türkiye'deki en tepe
noktasında olduğu bilinen Zaman Yazarı Hüseyin Gülerce ile terör
örgütünün lideri Öcalan'ın avukatlarının görüşmesi yeni soruları
gündeme getirdi. PKK Güneydoğu'da Gülen
Cemaati'yle ciddi rekabet içinde.
Peki PKK, Gülen Cemaati'nden ne istiyor? Bu sorunun
cevabını Milliyet gazetesi yazarı Aslı Aydıntaşbaş köşesinde analiz
etti:
İmralı'dan devlet talep etti
"(...)Peki bu ortamda Abdullah Öcalan neden bir anda cemaate gül
atmış, hatta bir adım ileri giderek ittifak önermişti. İki nedeni
var. Öncelikle İmralı’da Öcalan’la görüşen devlet yetkilileri,
Güneydoğu’da mütedeyyin kitleyle PKK yandaşları arasında bu tarz
bir tırmanıştan rahatsız. Seçim sürecinde bu gerilimin sokak
çatışmalarına ya da masum insanlara yönelik şiddet eylemlerine
dönüşebileceği korkusu var. Öcalan’a bu yolda bir çağrı
yapmasının toplumsal gerilimi düşüreceği, yaklaşık 40 gün önce
kesilen görüşmelerin yeniden başlamasında da etkili olacağı
hissettirildi.
PKK liderinin başka sebepleri de vardı. Öcalan, önümüzdeki
süreçte anayasanın değişmesi, Kürtçe eğitim, yeni vatandaşlık
tanımı gibi siyasi taleplerinde sadece devletle diyalog yoluyla bir
yere gelemeyeceğini, bu talepler konusunda Türkiye kamuoyunun ikna
edilmesi gerektiği düşüncesindeydi. Kendisine yakın isimlerden
anladığım kadarıyla güçlü bir medya ayağı ve siyasi nüfuzuyla Gülen
cemaatini kamuoyuna ulaşmak için makul bir aracı olarak
gördü.
Ancak Öcalan’ın teklif ettiği birliktelik, hiç de kolay gözükmüyor.
Tam tersine Öcalan’ın hafta ortasındaki açıklamasından bu yana hem
cemaatin için hem de PKK tabanı fokur fokur kaynıyor.
Cemaat açısından PKK, en son ittifak yapılabilecek yer. Cemaatin
Kürt sorununa bakışını, en iyi özetleyen, Kürt tiplemeleriyle tepki
çeken Samanyolu televizyonundaki “Tek Türkiye” dizisi.
Cemaate yakın duran tek tük liberal entelektüelleri bir kenara
bırakırsanız, Gülen hareketinin bugünkü yönetim eliti, sadece
muhafazakar değil aynı zamanda milliyetçi ve devletçi reflekslerle
yoğrulmuş bir siyasi kültürden geliyor.
Zaten 2009 yerel seçimleri öncesinde Öcalan’ın avukatları ve Gülen
cemaati önde gelenleri arasındaki (avukatların talebiyle
gerçekleşen) benzer bir buluşma da bu yüzden son derece soğuk
geçmiş, cemaati pek ikna etmemişti.
Taban tabana zıtlık
PKK tabanında durum farklı değil. Evet Güneydoğu’da PKK’ya sempati
duyanlar arsında mütedeyyin bir kitle var; ancak hem PKK hem de
BDP’nin üst yönetiminde etkin olan, laik sol gelenekten gelen,
muhafazakar yapılanmalara kuşkuyla bakan genç nesil. Kürt
hareketindeki yönetim eliti de Gülen hareketini devletin bir
uzantısı olarak görüyor, Öcalan’ın çağrısının Güneydoğu’da AK
Parti’yle mücadelelerinin zayıflatacağını düşünüyor.
Tablo böyleyken henüz bırakın ittifakı, bir diyalogdan söz etmek
için bile erken. Öyle görünüyor ki, Öcalan’ın açıklaması, hem
Kandil hem de cemaat cephesinde çok tartışılacak.
İmralı’da devletle temasın önümüzdeki günlerde yeniden başlaması
bekleniyor.
Kısa vadede tansiyonun düşmesi, hem devlet hem de diğer kesimlerin
işine geliyor. Öcalan’ın çağrısı, PKK tabanı ve cemaat mensupları
arasında tırmanan gerilimi bir nebze düşürmüş olacak. Seçimlere
kadar kan dökülmemesi, herkesin işine geliyor.
Ancak iki taban arasında uzun soluklu bir kimyasal uyum, bugünkü
kutuplaşma ortamında zor gözüküyor."