PKK gerçeği böyle ortaya çıktı!
Abone olDTK'nın 'Özerklik Çalıştayı' metninin PKK yönetimi tarafından yazıldığının ortaya çıkması çalıştaya katılanları şaşırttı.
Demokratik Toplum Kongresinin (DTK) 20 Aralık'ta
Diyarbakır'da düzenlediği çalıştayda okunan özerklik bildirgesinin
Kandil'de yazıldığının ortaya çıkması gündeme bomba gibi düştü.
Çalıştaya katılan aydınlar "Özerklik metninin Kandil'den geldiği
bize söylenmedi" dedi.
Star Gazetesi yazarı Mehmet Altan, hazırlanan metnin çalıştay esnasında da tepki gördüğünü ifade etti. "Bize metnin DTK'nın Bilim Kurulu tarafından hazırlandığı söylendi. Metin, ikinci oturumun çay arasında katılımcılara dağıtıldı" diyen Altan şöyle devam etti:
Yaşam realitesine uymuyor
"Öcalan'ın söyledikleri ile bu metnin örtüştüğü katılımcılar tarafından kongrede ifade edildi. Katılımcılar hazırlanan metnin, Öcalan'ın söylemleri ile örtüşen bir metin olduğu konusunda mutabık kaldı. Akabinde ertesi gün de eleştirildi. Bu yazı kongre kararı olarak sonunda okunmadı. Yaşam realitesine uymadığı için çokça eleştirildi. Biz bu metin, 'Şurada burada yazıldı' dersek bu insanlar nasıl dağdan inecek."
Gazeteci-Yazar Cengiz Çandar da taslağın üzerinde tartışıldığı
toplantıyı kendisinin yönettiğini anımsatarak "Taslağın Kandil'den
gönderildiği üzerine bizde bir bilgi yok" dedi.
Kandil değil Öcalan damgası
"Hazırlanan metin Kandil'den gönderilse ne olacak" diye soran Çandar, "Zaten katılımcılar Abdullah Öcalan'ın avukat görüşmeleri ile dışarı sızdırdığı klasik açıklamalarının olduğuna kanaat getirdi. Hatta bir arkadaşımız 'Benden Abdullah Öcalan'ın görüşlerine uygun bir taslak metin isteselerdi aynı taslağı internet yolu ile ben getirir koyardım' dedi. Ayrıca toplantıda Kandil'in üstünün Öcalan olduğu dahi ifade edildi.
Toplantıda metnin Kandil değil Öcalan'ın damgasını taşıdığı, görüşleri olduğu zaten ifade edildi. Orada karar çıkmadı. Taslak diye bir metin geldi üzerinde tartışma yapıldı" dedi.
'Türkler ve Kürtler arasındaki uçurum daralıyor'
Amerika'nın önde gelen gazetelerinden New York Times, Kürt sorunuyla ilgili "Türkler ile Kürtler arasındaki uçurum adım adım daralıyor" başlığıyla yayınladığı haberde ilginç tespitler yaptı. Haberinde yıllarca kamuoyu önünde Kürtler için hak talep etmenin mümkün olmadığı Türkiye'de artık durumun değiştiğini belirten gazete, "Demokratik özerklik" talebinin dile getirildiğine ancak hiç kimsenin gözaltına alınmadığına dikkat çekti.
Gül'ün ziyareti önemli
"Kürt yanlısı Barış ve Demokrasi Partisi sitesi, 'demokratik özerklik' talebini içeren bir bildirgesi yayımladı. Hiç kimse gözaltına alınmadı" diye yazan gazete, "Cumhurbaşkanı Gül, özerklik söylemlerini dizginlemek amacıyla ülkenin Kürt bölgesine seyahat etmiş ise de analistler, oraya gitmiş olmasının, ülkenin güçlü milliyetçilerin geri itmesine rağmen hükümetin, en tezcanlı azınlığına uzanmaya devam ettiğine ilişkin son işareti olduğunu söylüyorlar" yorumunu yaptı.
Hükümetin attığı adımlara dikkat çekilen ve özellikle Kürtçe TV'ye vurgu yapan NYT, AK Parti'nin yeni bir anayasa sözü verdiğini belirterek, "Hükümet, yeni anayasanın spesifik olarak Kürtler'i nasıl etkileyeceğini söylememiş olsa Sayın Erdoğan, değişikliklerin toplum liderleri ve hükümet dışı kuruluşlarıyla istişare edilerek gerçekleştirileceği sözünü verdi" diye yazdı. Haberde şu yorum da yapıldı:
Özerklik değil ancak...
"Sayın Erdoğan muhtemelen Kürtler için özerklik düşünmeyecek ancak analistler, onun en az azınlık partilerine Parlamento'ya erişimlerini artırmak için seçim yasalarının yeniden yapılandırılması ve Kürtçe gibi etnik dillerin daha geniş bir biçimde kullanılmasına izin verilmesi gibi düşüncelerinin olmasının bekliyorlar."