PKK çok uluslu bir güç

Arena programına katılan Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, PKK konusunda çok çarpıcı tespitlerde bulundu

Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, Star TV'de ekrana gelen Arena programında Uğur Dündar'ın sorularını yanıtladı.

Petrol coğrafyasında etkin olmak isteyen ülkelerin PKK'yı bir taşeron olarak kullandığına değinen Arıboğan, "Şu anda ilk kurulduğu yıllardaki PKK ile karşı karşıya değiliz. Şu anda çok ciddi anlamda uluslararasılaşmış bir siyasal güç var karşımızda" şeklinde konuştu.

PKK'NIN ARKASINDA İSTİHBARATLAR VAR

PKK'yı oluşturan insan profiline de değinen Arıboğan, bölge halkından PKK'ya katılım olmadığını şu sözlerle anlattı:

"3'te 1'i Suriye kökenli, Türkçe konuşmayan insanlar. 3'te 1'i Kuzey Irak ve İran'dan geliyor. Kalan 3'te 1'i Almanya ve Avrupa ülkeleriyle, genellikle Batı bölgelerinden gidiyor. Bölge halkından katılım yok PKK'ya. Bunu görmek zorundayız. Bu bizim Kürdümüz falan değil. Bu başka bir şey. Ülkemize karşı elinde silahla savaş açmış birileri var, istihbaratlar var arkasında."

PKK, KÜRTLERİ TEMSİL ETMİYOR

PKK terör örgütünün Kürtleri temsil etmediğinin altını çizen Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, asıl hedefin Türkiye Cumhuriyeti devleti olduğuna dikkat çekti. Arıboğan, "Bizim askerimiz şu anda dışarıdan beslenen silahlı insanlarla, dışarıdan gelen insanlarla mücadele ediyor. Burada kendi halkınız ile ilgili alacağınız hiçbir önlem ona fayda etmeyecektir. Siz istediğiniz kadar hak verin, özerklik verin. Şu anda PKK'nın işlevi Kürt halkıyla falan ilgili değil. Türkiye devleti ile ilgili bir problem. Şimdi kendi ülkenizi koruyacak mısınız, korumayacak mısınız?" şeklinde konuştu.

Deniz Ülke Arıboğan, Türkiye'nin terör ile mücadele edebileceğini ancak halkın kendi arasındaki bir çatışmayı engelleyemeyeceğini ifade etti.

Küresel kriz nedeniyle insanların işsiz kalabileceğini ve şehirlerde güven ortamının azalabileceğini anlatan Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, o bölgenin dünyanın dengesinin belirlendiği yer olduğunun altını çizdi.

Arıboğan, devletin sosyal devlet anlayışı ile bölgeye yatırım yaparak iş alanları açmasını, ayrıca toprak düzenlemesine gidilmesini önerdi. (Televizyongazetesi)