PKK bu kalleşliği 19 yıl önce de yaptı
Abone olYine sivil ve silahsız erler, yine Bingöl... Bundan 19 yıl önce yine aynı yerde yine sivil ve silahsız 33 er PKK'nın kalleş saldırısına hedef olmuştu.
İNTERNETHABER -
Bingöl'de PKK yine sivil ve silahsız askerleri hedef aldı. 9 asker
şehit oldu, 70 asker yaralandı.
PKK'nın bu kalleşliği ilk değil. Daha öncede sivil ve silahsız
askerleri hedef almıştı.
Bu olay tarihe 33 erin katliamı olarak not
düştü.
Yer yine Bingöl'dü...
Bugünkü kanlı saldırıda olduğu gibi hedef yine sivil ve
silahsız askerlerdi.
Kanlı saldırıyı gerçekleştiren PKK'lıların başında ise şu anda
cezaevinde olan Şemdin Sakık vardı.
NASIL OLMUŞTU?
1993 yılında gerçekleşen saldırıda izinli askerler Malatya’dan
iki sivil midibüse binmişlerdi. Hepsi sivil giysili. Üniforma ve
postalları çantalarında. Hiçbirinde silah yok, kendilerine refakat
eden tek
Birden silah sesleri yankılanıyor. İlk virajı geçtiklerinde, 50 pkk’lının karşı yönden gelen Bingöl Tur’a ait bir otobüsü durdurup, çoğunluğu terhis olmuş ya da dağıtıma giden sivil erlerden oluşan 50 yolcuyu esir aldığını görüyorlar. Otobüsün kapısını, ‘Orada ben yoktum’ diyen Şemdin Sakık, o zamanki adıyla ‘Parmaksız Zeki’ açıyor.
Sivil ve silahsız 33 erin katledildiği o olaydan kurtulmayı
başaranlar o kalleş saldırıyı şöyle anlatmışlardı;
OSMAN PARTAL :
Trabzonluyum. İki midibüsteki toplam 50 askerden biriydim.
Van-Özalp’taki birliğime gidiyordum. Yol boyunca gereksiz molalar
veren şoför bir ara lastik patladığını söyleyip durdu. Lastiğin
patlamadığını, krikoya dokunmadığını gördüm. Aksın altına
girdiğinde birileriyle konuşma yaptığını duydum.
Şoföre, diğer otobüsün nerede olduğunu sordu. ‘Arkada, geliyor’
cevabını aldı. İki dakika sonra diğer otobüs düştü pusuya. Yani
bizi bekliyorlardı.
DOĞULU-BATILI DİYE AYIRDILAR
Geceyarısına kadar teröristlerle yürüdük. Mola verildiğinde niçin kaçırdıklarını, amaçlarını sorduk. ‘TC ateşkes ilan edince, iki gün içinde sizi serbest bırakacağız’ dediler. Saat 01.00 sularıydı. Sakık’ın talimatıyla tek sıra olduk.
Şemdin Sakık nereli olduğumuzu sorup, Doğulu-Batılı diye bizi iki gruba ayırdı. Sakık, doğulu olmayan benim de içinde olduğum 34 kişinin eğitim kampına götürülmesini söyledi. Dağda koşar adım yürümeye başladık. Bize eşlik eden teröristler sürekli değişiyordu.
Toplam 300 kişiydiler. Bir köye gittik. Kapısını çaldıkları evlerden başka teröristler çıkıp gruba katıldı. Kimi terörist evlere gidip istirahat etti. Bir ahıra soktular bizi öldürmek için. Sonra vazgeçtiler. Tekrar yürümeye başladık. Sabahı göremeyeceğimi düşünüyordum. Yıldızlara son kez bakıp annemi, babamı, köyümü düşündüm.
Bir ırmaktan geçerken su içtik. Dağ yoluna çıktık. Davranışları sertleşti. Durdurdular. Saat 03.00 sıralarıydı. Yolun kenarına dizilmemizi istediler. Kolkola girip sıklaşmamızı istediler. Yanımdaki arkadaşıma ‘Devrem bizi vuracaklar’ dedim.
DEVREMİ ÖLÜ GÖRÜNCE BAYILDIM
Kalaşnikof, Bixi ve Kanvasların emniyetlerini açtılar. Sonumuzun geldiğini anladım, kelimeyi şahadet getirip kendimi yere attım. Taramaya başladılar. Dizime bir mermi isabet etti. Vurulanlar üzerime düşüyordu. Kafamı koruyordum. Hepimizin öldüğünden emin olmak için yüzlerce mermi yağdırdılar.
ANNE ANNE DİYEREK CAN
ÇEKİŞTİLER
Gittiklerini, seslerin uzaklaşmasından anladım. Altı yedi arkadaşım
sağdı henüz. Diğerleri paramparçaydı. Can çekişenler,
hırıldayanlar, ağlayanlar, inleyenler... Su istiyorlardı.
‘Anne, anne’ diye bağırıyorlardı. Öldüğümü zannediyordum.
Kendimi çimdikledim, ölmemişim. Devremi beyni parçalanmış
görünce bayılmışım. Bizi yan yana dizip 1570 mermi
sıktılar Ayılınca şehit arkadaşlarımı sırt üstü çevirdim.
Dokunduğum her uzuv elimde kalıyordu. Beyin, ayak...
Olay yerinde 1570 mermi kovanı bulundu. Yani silahsız
erlerin herbiri için 50 mermi kullanmışlardı...
O GÜNÜN TANIĞI ERKAN UMAY ANLATIYOR
10 kişilik yakın korumaları arasındaki, ‘hemşire’ diye hitap ettikleri kadın bizimle alay etti. Sakık, ‘Sorunumuz rütbelilerle, size bir şey yapmayacağız’ dedi. Her birimize nereli olduğumuzu sordu. Aramızda Denizli ve Konya’dan olanlar çoğunluktaydı.
Hemşerilerden oluşan timler daha başarılı olur, tehlikelidir diye bir kenara ayırdılar. Şehit olan 33 arkadaşımızın çoğunun bu iki ilden olmasının nedeni bu. Bu arada bir er ‘Ben Kürt’üm’ deyince pkk’lı ‘Kürt-Türk fark etmez. Asker askerdir.
SİLAHLAR 10 DAKİKA HİÇ SUSMADI
Derken yer gök Kalaşnikof cayırtısına boğuldu. Kalaşnikoflar 10 dakika boyunca hiç susmadı. Mehmet’in bana son bakışını unutamıyorum. Sırada yer değiştirmesem, onun önünde dursam beni götüreceklerdi, Mehmet ölmeyecekti. Adana’da ticaret lisesinde sevdiği bir kız vardı. Terhis olur olmaz evleneceklerdi. Askerin üniformasını çıkartıp kendisi giydi