PKK bölgeye zehir saçıyor
Abone olCumhurbaşkanı Gül, PKK'nın bölgedeki ilişkileri zehirlediğini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin Irak'taki Kürtlere karşı
bir düşmanlığı olmadığını belirterek, ''Ama şu hesabı da
iyi yapmaları lazım. Terör örgütünün, yüzyıllara dayanan bu tarihi
birliği, kültür birliğini hatta din birliğini, bütün bunları nasıl
zehirlediğini görmeleri gerekiyor'' dedi.
Gül, ''Kuzey Irak'taki Kürtlerin terör örgütünün bu ilişkileri
zehirlemesine müsaade etmelerinin çok büyük bir gaflet olduğunu''
söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Çankaya
Köşkü'nde sanatçılar, gazeteciler, iş adamları, sporcular ve sivil
toplum örgütlerinin temsilcilerine verdiği resepsiyonda
gazetecilerin sorularını yanıtladı.
PKK ilişkileri zehirliyor
Cumhurbaşkanı Gül, ''Türkiye barışa önem veriyor. Kimseye
düşmanlığı yok. Kuzey Irak'a en çok yardım eden ülke biziz. Ne
yazık ki Dışişleri bakanıyken de çok söyledim; Terör örgütü bu
ilişkileri zehirliyor, esir alıyor'' dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin kimseyi hedef almadığını, en zor
durumlarda kapıları açtığını ifade ederek, ''Irak'ın istikrarına en
çok önem veren ülke Türkiye. Hal böyleyken Irak'ın kuzeyinde terör
örgütüne bir şey yapılmaması, uzun vadeli analiz yapılamadığını
gösteriyor. Bu birliktelik terör örgütü nedeniyle feda edilirse
yazık olur'' diye konuştu. Terörle mücadele konusunda ABD'nin
Türkiye ile işbirliği yapmasının Türkiye'ye bir lütuf olmadığını
ifade eden Gül, ''Bizimle işbirliği yapmaları bize bir lütuf
değildir. Bunu böyle görmemeliler. Sorumlulukları var''
dedi.
Atlantik'in ötesinden burayı
bilemezsin!
Gül, ''NATO anlaşmasından kaynaklanan sorumluluklar
mı?'' sorusu üzerine özetle şunları kaydetti:
''Tabii ki... O olmasa bile, NATO dışında da terör konusunda bu
kadar hassas olan, bu kadar yeni konseptler geliştiren bir ülke,
terörist dediği bir örgütle... Mecbur, bize bir lütuftan dolayı
değil bu. Böyle bir sorumluluğu var. Biz ona bu sorumluluğunu
hatırlatıyoruz. Kontrol ettiğin bir ülkede ya sen yaparsın, ya da
yapana yardımcı olursun. Ben onlara Dışişleri bakanıyken çok
söyledim, 'Meksika sınırında eğer orada bir grup olsa, vaktiyle
oldu da orayı birisi serbest bir şekilde kullanıyor olsa, sana
karşı saldırı için, sen ne yaparsın?' Bu bölgenin sahibiyiz biz. Bu
bölgenin en büyük aktörüyüz. Atlantik'in ötesindeki insanlar ne bu
bölgenin hassasiyetini, karakterini bilir, ne bu bölgedeki
insanların kültürünü bilirler. Türkler hiçbir zaman Irak'ı, Irak'ın
kuzeyini kendilerine düşman olarak görmediler. Biz hiç bir zaman
görmedik. Kürtleri biz hiçbir zaman düşman görmedik ki Irak
Kürtlerini. Bizim Irak'taki Kürtlere karşı bir düşmanlığımız yok.
Ama şu hesabı da iyi yapmaları lazım. Terör örgütünün, yüzyıllara
dayanan bu tarihi birliği, kültür birliğini hatta din birliğini,
bütün bunları nasıl zehirlediğini görmeleri gerekiyor. Buna müsaade
etmemeleri gerekiyor. Terör örgütünün bu ilişkileri zehirlemesine
müsaade etmeleri çok büyük bir gaflet. Amerikalılar ne yapacak?
Gelecek, sonra gidecek...''
Cumhurbaşkanı Gül, ''ABD mi cesaret veriyor?''
sorusu üzerine ''Bu cesaret verilirse gelecekle ilgili hesaplar bu
kadar yanlış yapılmış olur. Amerika bir gün gidecek. Çekilme
planları yapıyor hepsi. Bölgenin idaresi, bölgenin örfünü,
kültürünü bilmeyenlere bırakırsanız, problemlerin üstesinden
gelemezsiniz. Neden Atlantik'in ötesinden gelen insanlara
bırakılsın? Bu bölgede kimin kalacağı, kimin güç olduğu belli.
Terör örgütünün tuzağına düşmemek, cesaret vermemek gerekir'' diye
konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül, New York Times muhabirinin PKK kamplarına
girdiğini hatırlatırken, ''Galiba Yahudi lobisi de bize
dönüyor'' sözleri üzerine, Türkiye'nin kendi kararını
verip kendi planını yapması gerektiğine inandığını söyledi.
''Atlantik'in ötesindeki insanlar bilmez buraların dengelerini''
diyen Gül, onların deneme-yanılma yoluyla gittiklerini belirterek,
''Bu işlerde deneme-yanılma yolunun zararı çok büyük olur.
Onun için kendi hesabımızı kendimiz yapacağız, kendi kararımızı
kendimiz vereceğiz ve öyle de yapılıyor'' diye
konuştu.
Askerlerden haber yok
Cumhurbaşkanı Gül, hükümet, asker ve bütün istihbarat
teşkilatlarımız arasında, bugünlerde çok yakın ve olması gereken
bir koordinasyonu gözlemlediğini anlatarak, ''Çok dikkatli
çalışıyorlar. Başka şey olamaz zaten. Bu kadar maalesef canımızı
acıtan bir konuda, başka türlü bir davranış olamaz'' dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, Dağlıca saldırısının ardından irtibat
kurulamayan 8 askerin durumu hatırlatılarak yöneltilen
''Kendileriyle irtibat kurulamıyor mu?'' sorusuna, ''Maalesef
evet'' yanıtını verdi.
Basının otokontrolü kendi elinde olmalı
Bir gazetecinin, kriz durumunda bilgilendirme sıkıntısı
yaşadıklarını dile getirerek, ''Bilgilendirme saatler sürebiliyor.
Askerlerin kaçırılıp kaçırılmadığını 24 saat sonra öğrenebildik''
sözleri üzerine Cumhurbaşkanı Gül, bilgilendirmenin önemli
olduğunu, düzgün bilgilendirme olmadığında doğru-yanlış
kaynaklardan bilgi alındığını kaydetti. Gül, Türkiye'yi
ilgilendiren böyle kritik konularda basının kendi içinde bir
otokontrolünün olması gerektiğini söyledi.
Gül, ''Bu tip konularda bilerek ya da bilmeyerek bir yarış
olmaması lazım. Kimseyi burada suçlamıyorum ama ben bunu Dışişleri
bakanı olarak ABD'de, Yunanistan'da gördüm açıkçası. Kendi
içlerinde bir kontrol var. Bir değerler mekanizması var kendi
içlerinde. Böyle bir fikir geliştirilebilir'' diye
konuştu.
Siz de yabancı kanallara konuşun
Gazetecilerden yabancı kamuoyunu bilgilendirmek için yabancı
televizyonlara çıkarak konuşmalarını da isteyen Gül, izlediği bir
programı örnek verdi. Gül, ''El Cezire'deki bir programa
bütün Arap dünyasından katılım oluyordu. Bütün Araplar Türkiye'ye
destek veriyorlar. İlk defa böyle önemli bir konuda dış kamuoyu
Türkiye'nin bu kadar çok yanında. O da bilgilendirmekle ilgili.
Hepiniz çıkın bu yabancı televizyonlara, BBC'de, CNN'de
konuşun'' dedi.