'PKK bizi canlı kalkan yaptı'
Abone olÇatışma bölgesinde PKK'lılar tarafından bir süreliğine rehin alınan gazeteci Adem Demir yaşadıklarını BBC Türkçe'ye anlattı.
Hakkari'nin Geçimli Karakolu'na düzenlenen saldırıdan dakikalar önce, karakolun yer aldığı bölgede seyahat halinde bulunan Türkiye Gazetesi muhabirleri Adem Demir ve Osman Sağırlı PKK'lılar tarafından bir süreliğine rehin alındı.
Demir, BBC Türkçe'ye yaptığı açıklamada yaşadıklarını ayrıntılı olarak anlattı.
'Endişelenmeyin, Türk ordusu sivil araçlara ateş etmez'
Bir süredir Suriye'de bulunduğunu belirten Demir, Şemdinli'deki son çatışma süreci nedeniyle gelişmeleri takip etmek için Suriye'den bu bölgeye gelmek üzere yola çıktığını ve çatışma akşamı bu olayla karşılaştığını belirtti.
Demir, Osman Sağırlı'yla birlikte Şırnak'tan Hakkari'ye doğru yol aldıkları sırada araçlarının önlerinin kesilmesiyle kendileri için çok zor saatlerin başladığını belirtti: "Hakkari'ye 55 kilometre kala, Kurudere mevkiinde yol çevirmesi yaptılar. Aracımızı yolun yan tarafına bariyer yaptılar. Bizi sel sularının Zap'a aktığı menfezin içine soktular. Eylem olacağını, pek çok yeri tuttuklarını, bize zarar vermeyeceklerini söylediler ama sonradan anladık ki bizi canlı kalkan kullanmışlar. Çünkü çatışma olunca helikopterler o sivil aracı gördüklerinde dolayı ateş etmediler. Bize söylüyorlardı. 'Endişelenmeyin, Türk ordusu sivil araçlara ateş etmez' diyorlardı."
'Şehadet getirmeye başladık'
Alıkoyulmalarından çok kısa süre çatışmanın başladığını söyleyen Demir bu sırada öleceklerini düşündüklerini belirtti: "Biz orada beklerken inanılmaz patlamalar meydana geldi. Helikopterler yukarıdan bomba atmaya başladı. Kulaklarımızı sağır edecek derecede patlamalardı. Korkuç bir şeydi. Her taraftan ses geliyordu. Ben arkadaşımla vedalaştım çünkü her şey olabilirdi. Menfez içinde şehadet getirmeye başladık."
Demir'in aktardığına göre yaklaşık bir iki saat sonraysa PKK'lılar Demir ve Sağırlı'yı zorla araca bindirdi: "Kurudere mevkiinden yaklaşık 2 kilometre araçla yol aldıktan sonra inip bir yerde kısa süre gizlendiler. Bu arada telsiz görüşmeleri sürüyordu. Andok, Harun, Kamuran, Dicle, Kava, Brusk gibi kod isimler kullanarak kendi aralarında anlaşmaya çalışırlarken arkadaşlarının da kayıp verdiğini söylüyorlardı. Tekrar bizi araca bindirip götürmek istediler. Fakat isteklerini kabul etmeyince bizi darp edip şarjörlerini değiştirdiler. O arada telsizden gelen bir bilgi neticesinde hemen yanı başımızda bazı evler arasından kaçıp gittiler."
Geceyi bölgedeki bir evde geçiren gazeteciler sabah saatlerindeyse saldırının yapıldığı karakola giderek fotoğraflar çekti.
Ölü sayısıyla ilgili farklı rakamlar
Ölü sayısıyla ilgili farklı kaynaklardan farklı bilgilerin geldiğini hatırlattığımız bu durumla ilgili şunları söyledi: "Ölüm sayısıyla ilgili biz de orada faklı şeyler duyduk. Çok muğlak rakamlar vardı. Ama bilmiyoruz, gerçekten kimse bilmiyor. Oradaki koruculardan bir tanesi cesetleri gördüğünü söyledi. Sekiz asker, iki korucunun öldüğünü söyledi. Onların kayıpları için de kimisi 11, kimisi 20 diyordu. Biz bazı PKK'lı cesetleri gördük. Ama tam sayısını bilmiyoruz."
'Yaşadığıma sevinemedim'
Yaşadığı şoku üzerinden atamadığını belirten Demir son olarak hayatta kaldığına sevinemediğini söyledi: "Yaşadığıma bile hâlâ inanamıyorum. Bir anlık bir öfke, sert bir karşı koyuş bizi canımızdan edebilirdi. Biz sadece oradaki insanlardan galiba biraz daha şanslıymışız. Daha farklı yerlerde, savaş bölgelerinde de bulundum ama bu çok daha can yakıcı bir şeydi. Ben o gencecik çocukları görünce yaşadığıma da sevinemedim açıkçası."