Piyasaya Bear Stears morali

İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 3.8, Japon Nikkei endeksi de yüzde 2 oranında yükseldi.

Fransız Cac ve Alman Dax endeksinde yüzde 3.4 oranında yükseliş görüldü.

Hong Kong ve Avustralya borsalarında da benzer artışlar kaydedildi. Piyasalardaki toparlanmada ABD'de konut satışlarının artması da etkili oldu.

Uluslararası piyasaların gözü şimdi bugün açıklanması beklenen tüketici güven endeksi verilerine çevrildi. Piyasalardaki bu yükselişin devam edip etmeyeceği konusunda uzmanlar arasında farklı görüşler var.

Hong Kong'daki Fulbright Securities şirketinden Francis Lun, "Yeterince düşüş yaşadık. Piyasalar yeniden ayağa kalkmaya hazır. Bu sürece bankalar öncelik edecek" dedi.

Fransız Societe Generale'den Arthur van Slooten ise piyasalardaki rahatlamanın geçici olabileceğini söylüyor ve öncelikle kredi piyasalarının istikrara kavuşması gerektiğini belirtiyor.

ABD'nin en büyük üçüncü bankası olan JP Morgan Chase, geçen hafta krizdeki Bear Stearns bankasını satın almak için hisse başına 2 dolar önermişti. Şimdiyse bu rakamı beş katına çıkararak 10 dolara yükseltti. İki dolarlık teklif hissedarlar tarafından, bankanın gerçek değerinin çok altında bulunarak eleştirilmişti. Bu nedenle hissedarların yönetim kurulunda satış aleyhinde oy kullanabileceği konuşuluyordu.

Bear Sterns'ün satılacağı haberleri küresel piyasalarda sert değer kayıplarına yol açmıştı. Bear Sterns'ün hisse fiyatı, alacaklıların talepleri sonucu kaynak sıkıntısına düştüğü ortaya çıktığında 30 dolar düzeyindeydi, ancak rakamlar bunun ardından süratle düştü.

Oysa ülkenin en eski ve köklü yatırım kuruluşlarından olan bankanın hisseleri bir yıl önce bir ara 160 dolar civarında işlem görmüştü. Genel seyir açısından bakıldığında da Bear Stearn'ün geçen yıla oranla yaklaşık yüzde 90 kadar değer kaybettiği belirtiliyor.

Bear Sterns konut kredisi sektöründe kapsamlı faaliyetleri olduğu ve yüksek riskli emlak kredilerine dayalı kağıtlara yatırım yaptığı için son dönemdeki sorunlardan olumsuz etkilenmişti.

Banka, ay başından itibaren nakit sıkıntısı çekmeye başlamış; bunun duyulması ardından gitgide daha fazla kuruluş borçlarını bir an evvel geri isteyince, kredi bulmakta güçlük yaşayan banka iyice zorda kalmıştı.

JP Morgan önce Merkez Bankası'ndan yüklüce bir kredi alıp; bu borçları kapatmak üzere devreye girdi. Ancak bu müdahale yeterli görülmeyince, bankayı satın alma yolunu seçti.

Gözlemcilere göre bankanın batması gibi bir olasılık, finansal sisteme daha fazla zarar verebilirdi.