Pişmanlık yasası pişman etti

Pişmanlık affını Türkiye’de ilk gündeme getiren ANAP eski Milletvekili ve emekli askerî savcı Faik Tarımcıoğlu ile yasanın çıktığı dönemlerde görev yapan eski içişleri bakanları söz konusu yasaların amacına ulaşmadığını belirtti. Pişmanlık yasasının ilk çıktığı 1985 yılında İçişleri Bakanı olan Yıldırım Akbulut, yumuşak bir hava oluşturarak terörü sona erdirmek için böyle bir yaklaşım sergilediklerini ifade etti. Akbulut, “Ancak daha sonra terörün 15 yıl boyunca artarak devam etmesine bakacak olursak pişmanlık yasasının pek de yararlı olduğunu söyleyemem.” dedi. En son 6’ncı pişmanlık yasasının çıkarıldığı 1999’da İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturan Sadettin Tantan da terörle mücadele konusunda net ve bütüncül bir yaklaşım sergilenememesi nedeniyle çıkarılan ‘pişmanlık affı’ gibi tedbirlerin sonuç vermesinin mümkün olmadığını söyledi. Savcılık yaparken sorguladığı yüz teröristten 99’unun “pişmanım” dediğini, ancak örgüt baskısından çekindikleri için ayrılamadıklarını anlatan Faik Tarımcıoğlu, örgütlerin çözülmesini sağlamak ve gençleri bu tuzaktan kurtarmak için ‘pişmanlık affı’ fikrini ortaya attığını kaydetti. Ancak çıkarılan yasaların itirafçılık üzerine kurulduğunu söyleyen Tarımcıoğlu, yeni kimlik düzenlenmesi, estetik ameliyat, iş bulma ve bu kişilerin güvenliğinin sağlanması gibi konularda bürokrasinin gerekli esnekliği göstermemesi nedeniyle yasanın olumsuz sonuçlara yol açtığını dile getirdi. Tarımcıoğlu, kanunda öngörülen tedbirler uygulanamadığı için itirafçı olan kişilerin daha sonra uyuşturucu, tetikçilik gibi işlere bulaşarak ve itirafı şantaj gibi kullanarak birer suç makinesi haline dönüştüklerini anlattı. Yasaların uygulanmasını da yakından takip eden Tarımcıoğlu, pişmanlık yasalarını çıkaranların da yaptıklarından pişman olduğunu belirterek bizzat tanık olduğu yanlış uygulamalar hakkında şunları söyledi: “Uygulamada bürokrasinin hazır olmadığı anlaşıldı, inanılmaz yanlışlıklar yapılarak pişmanlık yasasının gerçek bir sosyal fayda sağlaması engellendi. Kanundan istifade edenler için yeni bir kimlik, estetik ameliyat, işyeri, korunma gibi belirli tedbirler öngörülüyordu. Mesela Milli Eğitim Bakanlığı böyle yeni bir ada tanzim edilmiş bir lise diploması vermeyi reddetti.” İçişleri eski Bakanı Yıldırım Akbulut ise ilk kez kendi döneminde çıkarılan pişmanlık yasası ile beklenen faydanın elde edilemediğini söyledi. Akbulut, “Pişmanlık yasasını terörle mücadelede faydası olsun diye çıkardık. Bir yararı oldu mu derseniz, sonuca bakarsak pek de yararı olduğunu söyleyemem.” dedi. Yasada yer alan tedbirlerin tam olarak uygulanmamış olabileceğine değinen Akbulut, şunları kaydetti: “İmkanlar ölçüsünde hareket edildiği için herkese iş bulmak, estetik ameliyat yapmak mümkün olmayabilir. Birkaç kişinin pişman olmasıyla da işin sonu gelmiyor.” Son pişmanlık yasasının çıkarıldığı 1999 yılında İçişleri Bakanlığı görevini yürüten Sadettin Tantan da, Türkiye’de terörle mücadele konusunda net bir anlayış olmadığını, bu nedenle zaman zaman alınan tedbirlerin de sonuç vermediğini söyledi. Pişmanlık yasalarının Milli Güvenlik Kurulu (MGK) tarafından alınan tavsiye kararları gereğince çıkarıldığını bildiren Tantan, “Klasik anlamda birçok konuda olduğu gibi pişmanlık yasaları da çıkarıldı; ama terörde bir eksilme olmadı.” dedi. Yolsuzluk ve terör gibi örgütlü suçlarla mücadele için iyi hazırlanmış ve boşluk bırakılmamış bir hukuki altyapıya ihtiyaç olduğunu belirten Tantan şöyle konuştu: “Sorunlara palyatif çözümler önermek yerine bu konuları bir bütün olarak ele almak lazım. Türkiye’de terörle nasıl mücadele edileceği konusunda net bir anlayış yok. Terörün oluşmasına sebep olan sistemde düzelme var mı yok mu hiç tartışılmadı. Bazı aflar getirildi; ama buna neden olan altyapının değiştirilmesi konusunda hiçbir çalışma yapılmadı.” Pişmanlık yasası nedir? İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan taslakla gündeme gelen pişmanlık affı uygulaması ilk defa 1985 yılında çıkarılan bir yasayla başlatıldı. Daha sonra çeşitli tarihlerde çıkarılan yasalarla toplam 6 kez uygulanan pişmanlık affından şimdiye kadar 832 kişi yararlandı. İlk olarak 1985 yılında 2 yıl süre ile sınırlı olarak düzenlenen kanun 1988 yılında “Bazı Suç Failleri Hakkında Uygulanacak Hükümlere Dair Kanun” adı altında yeniden düzenlendi. Bu yasa 1990, 1992, 1995 ve 1999 yıllarında tekrar kabul edilerek uygulamada kaldı.