Pırlanta alırken dikkat!
Abone olBütün kadınların rüyalarını süsleyen pırlantalara hangi özellikler daha fazla değer katıyor?
Bütün kadınların rüyalarını süsleyen, vazgeçilmez takılarından
olan pırlantanın değerinin, ne denli nadir bulunduğu ile kesim
renk, berraklık ve karat ağırlığına bağlı olduğu bildirildi.
Orijinal Kuyumculuk Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Başkanı Zeki
Güven, güzellik anlayışının kişiye göre değiştiğini, bunun
doğanın en değerli armağanı olan pırlantanın parıltısı ve güzelliği
için de geçerli olduğunu söyledi.
Pırlanta seçiminde duygular kadar bir takım özelliklere de dikkat
edilmesi gerektiğine işaret eden Güven, şu bilgileri verdi:
''Pırlantanızı kalbinizin sesini dinleyerek seçebilirsiniz ancak,
'4C' olarak adlandırılan kesim (cut), renk (color), berraklık
(clarity) ve karat ağırlığına (carat weight) dikkat etmelisiniz.
Çünkü, bir pırlantanın değeri, ne denli nadir bulunduğuna, fiyatı
da bu dört özelliğine bağlıdır. Çıplak gözle bakıldığında aynı
görünse de hiçbir pırlanta bir diğerinin aynı değildir. Aynı karat
ağırlığındaki iki pırlantanın fiyatının neden farklı olduğu 4C
özelliğine ve bunların bileşimine bağlıdır.''
KESİMİN ÖNEMİ
Kesimin 4C özelliklerinin en önemlisi olduğuna işaret eden Güven,
pırlantanın göz alıcı ışıltısı kesimin kalitesi sayesinde ortaya
çıktığını anlattı.
Zeki Güven, kesim özelliğinin pırlanta üzerinde insan eliyle
yaratılan tek özellik olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
''Faset (ışığı yansıtan açılı yüzey) orantılarının doğru olduğu iyi
bir kesim, pırlantanın ateşini ve parlaklığını ortaya çıkarır. Çok
teknik bir konu olan pırlanta kesimiyle, pırlanta şeklini
karıştırmamak gerekir. Şekil kişinin zevkine bağlıdır. Yuvarlak
kesim, bilinen kesimler içinde en popüler olanıdır. Diğer kesimler
arasında; zümrüt (dikdörtgen pırlanta kesimi), damla, markiz (iki
ucu sivri kesim), prenses (üzeri kare yuvarlak kesim), oval ve kalp
kesim sayılabilir.''
Pırlantanın renginin beyazın çeşitli tonlarından oluştuğunu ifade
eden Güven, pırlantaların renksize ne kadar yakın olduklarına
bakılarak sınıflandırıldıklarını kaydetti. Güven, en nadir bulunan
ve en beyaz olan pırlantaların ''D, E, F,
ve G' olarak sınıflandırıldıklarını dile getirerek, sözlerini şöyle
sürdürdü:
''Ancak, pırlantaların büyük çoğunluğu beyaz ve çok hafif renkli
beyaz olarak adlandırılan H-L renkleri arasındadır. M rengi ve
altındakilerde gözle görülebilir sarımtırak bir renk tonu vardır.
Öte yandan çok nadir bulunan belirgin renklerde pırlantalar da
vardır. Bunlara fantezi adı verilir. Bunlar pembe, mavi, sarı ve
pek çok başka renkte görülebilir.''
Bir pırlantanın berraklığının ''doğanın parmak izleri'' olarak
adlandırılan lekelerine bakılarak belirlendiğini kaydeden Güven,
''Hemen hemen bütün pırlantalarda, pırlantayı oluşturan karbon
kristallerinin küçük izlerine rastlanır. Ancak, bu lekelerin çoğu
mikroskobik olduklarından çıplak gözle görülemez. Lekeler ancak çok
kuvvetli mercek altında seçilebilir. Bir pırlantanın lekeleri ne
denli az ise, taş da o kadar nadir bulunur'' diye konuştu.
Güven, karatın pırlantanın ağırlık ölçüsü birimi olduğunu ve bir
karatın 100 eşit puana bölündüğünü kaydederek, aynı karat
ağırlığındaki iki pırlantanın fiyatının, kesim, renk ve berraklık
özelliklerinin farklı bileşimi nedeniyle aynı olmayabileceğini
bildirdi.