Pınar Selek suçlamaları reddetti

Mısır Çarşısı sanığı Sosyolog Pınar Selek 24 Ocak’ta İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmayla ilgili verilen ağırlaştırılmış müebbet kararı hakkında görüşlerini doktora çalışmasına devam ettiği Strasbourg Üniversitesinde DHA muhabirine anlattı.

Sosyolog, yazar Selek “Mahkemede hakkımda yapılan tüm suçlamaları reddediyorum. Bana karşı yapılan haksız suçlamalar bir insanlık suçudur. Haksızlığın giderilmesi için çalışmalarıma devam edeceğim. Hukuk süreci henüz bitmedi halen devam ediyor. Bana gösterilen dayanışma Avrupa ülkelerinde dalga, dalga yayılıyor. Sade Avrupa değil Türkiye’nin dört bir yanından gelen dayanışma bana güç veriyor” diye konuştu.

En son geçen Cuma günü İtalya’da yapılan Pınar Selek’e dayanışma gösterisi de Avrupa’da ilgiyle izlendi. Pınar Selek “15 yıldır hep aynı soruları cevaplıyorum artık yoruldum, yıprandım ne olur bir polis soruşturması gibi sormayınız” dedi.

İstanbul’da alınan karardan sonra ‘Fransa’dan iltica başvurusunda bulundu’ şeklinde Fransız basınında çıkan haberin doğru olmadığını açıklayan sosyolog Selek “Böyle bir talepte bulunmadım” dedi.

Selek, “Avrupa Kuruluşları, Birleşmiş Milletler gibi kurumlarda Türk parlamenterleriyle görüşmelerim oldu. Özel bir tepkiyle karşılaşmadım hatta herkes benimle dayanışma içinde oldu” diye konuştu.

Pasaport uzatmak için Konsolosluğa gittiğini anlatan Selek herkesin kendisine yardımcı olduğunu dile getirdi. Selek şunları söyledi:

“15 yıldır sahte dosyalarla suçlanıyorum adeta bir işkence yapılıyor. Üç beraat kararı verildi. Durduğum yerde beraat etmedim ben. Bana karşı yapılan bu suçlamalar bir dönemin konsepti. Bu ifadelerle yargılanmam çok saçma. Halen haksız yere suçlanıp kamu önünde katil olarak lanse ediliyorum. Bu benim için çok tehlikeli bir dönem. Ben sorunların diyalogla çözüleceğine inanıyorum. Aynı Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in başına gelenlerde bu kararı verenler. Bu korkunç çirkin ilişkilerle karşı karşıya kalsam da direneceğim. Hrant Dink’in deyimiyle öfkeyle kanımın zehirlenmemesi gerekiyor. Türkiye’de iç hukuk süreci daha devam ediyor. AİHM davamı takip ediyor. Hukuk mücadelem devam edecek. İleriye dönük çalışmalarımı edebiyat üzerinde kitap yazarak devam etmek istiyorum. Çalışmalarımı güzel İstanbul’da devam etmek istiyorum.”