Pınar Dilşeker Aliye gibi oldu
Abone olŞarkıcı Pınar Dilşeker'in boşandığı eşi, geçtiğimiz hafta "özledim" diye aldığı 1.5 yaşındaki çocuklarını hala geri getirmedi. Yaşananlar Aliye dizisini aratmadı.
Aliye dizisinde, boşanmaya yanaşmayan eşi tarafından kaçırılan
iki çocuğunun hasretiyle yanıp tutuşan Sanem Çelik'in dramının
benzerini gerçek yaşamda Pınar Dilşeker yaşıyor. Dilşeker'in 7 ay
önce boşandığı müteahhit eşi Çetin Yılmaz, geçtiğimiz çarşamba günü
"özledim" diyerek 1.5 yaşındaki oğullan Mert Ali'yi annesinden
aldı. Yılmaz o günden bu yana Dilşeker'in telefonlarına çıkmıyor,
notlarına cevap vermiyor. Eski eşinin tepkisinden korktuğu için
karakola başvurmaktan çekinen Dilşeker, üzüntüden 50 kiloya düştü.
Konuyla ilgili konuşurken kelimelerini dikkatle seçen şarkıcı,
oğlunu getirmesi için eski eşinin insafa gelmesini bekliyor. Bu
olayı günlerdir sır gibi saklayan Pınar Hanım'ın yaşadıkları,
boşanmasıyla ilgili yaptığımız röportaj sırasında ortaya çıktı.
Dilşeker sohbet boyunca göz yaşı döktü.
* Evliliğinizi bitirmenizde hangi neden etken oldu?
Aşk bitti sonrasında sevgi. Zaten geriye bir tek şey kalıyor o da
saygı... O da bitti mi aynı evde yaşamak mümkün değil.
* Eşinizden evliliğiniz süresince şiddet gördüğünüz söyleniyor.
Doğru mu?
Hayır, eşim böyle bir insan değil.. Sadece kavga etmeden tek gün
geçiremez olmuştuk. Bu, henüz 1,5 yaşında olmasına rağmen
Mertali'yi çok etkiliyordu. Çocuğumuzun böyle bir ortamda
büyümesini istemedğimiz için ayrılmaya karar verdik.
* Çocuğun velayeti kime verildi?
Bana verildi. Aslında eski eşim çocuğu benden almayı istedi ve çok
büyük mücadeleler verdim. Sonunda hakim, Mert Ali'yi 1,5 yaşında
olduğu ve anne bakımına ihtiyacı olduğu gerekçesiyle bana verdi.
Ama babası haftasonları alıyor. Çocuğuna çok düşkün.
* Bebeği evde göremedik dışarıda mı?
(Pınar Dilşeker bu soruyla birlikte hüngür hüngür ağlamaya
başlıyor) Babasıyla birlikte. Çetin Bey 10 günlüğüne Antalya'ya
gitmişti. Özlediği için oğlumu Cumartesi günü değil Çarşamba'dan
babasına verdim. Hafta başı getirmesi gerekiyordu ama 4 gün
geciktirdi. Oğlumu çok özlüyorum... Getirmesini bekliyorum.
* Aramıyor musunuz?
Arıyorum telefonlarımı açmıyor. Notlar bırakıyorum, dönmüyor.
Oğlumu alıkoydu demek istemiyorum çünkü o onun da evladı.. Ama
günlerdir oğlumdan haber alamadım. (Dilşeker'in gözyaşları artarak
devam ediyor)
* Neden savcılığa başvurmuyorsunuz?
Çocuğu karakol yoluyla alabilirim. Ama o kadar çok prosedür var ki,
bunlara sabrım yok. Önce karakola gidip ardından savcılığa dilekçe
vermem gerekiyor. Sonra bir psikolog desteği alıp çocuğu alacağım.
Ben bunları yapmak istemiyorum. Çünkü o çocuğumun babası evladımı
istiyorum sadece o kadar. Bekliyorum...
Kaynak: www.vatanim.com.tr