Pilotların evine gizli kamera

İzmir polisi tarafından yürütülen 'şantaj, fuhuş, askeri casusluk' operasyonu kapsamında, şebeke elemanlarından ele geçirilen ses kaydı ve videolarda, hava savunma radar konumları ve savaş uçaklarının durumlarını bilen subayların evlerine gizli kameralar yerleştirildiği ve bu subayların 24 saat izlenerek ses kayıtlarının dinlendiği ortaya çıkarıldı.

İzmir Emniyet Müdürlüğü'ne, 2009 yılında gelen ihbar sonrası İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla yürütülen operasyon kapsamında, polis ekipleri 1,5 yıl çalışma yaptı. Soruşturma kısa sürede, muvazzaf askerlere kadar uzanan fuhuş, şantaj, tehdit, casusluk operasyonuna dönüştü. 

ÇOK GİZLİ BELGELER TOPLANDI

Operasyon kapsamında tutuklanan işadamı B.Ö.'nün, Sakarya'da bulunan çiftlik evinde polis tarafından yapılan detaylı aramada onlarca askeri belge ele geçirildi. Ele geçirilen askeri belgelerin incelenmesiyle, şebekenin ne tür bilgiler elde etmek istediği de netleşti. Çete elemanlarının, Türk radarlarının durumları ve konumları ile savaş uçaklarının durumunu gösteren belgeleri topladıkları saptandı. Belgelerin önemli bir bölümünde bu yönde gizli bilgiler bulunduğu ve belgelerin üzerinde 'Çok Gizli' ibaresi yer aldığı öğrenildi.

GÖRÜNTÜLERLE ŞANTAJ

Şebekenin de eskort kızları kullanarak radarların konumları ve savaş uçaklarının durumunu yakından bilen subayları tuzaklarına düşürdükleri iddia edildi. Şebeke elemanlarının, kadınlarla birlikte görüntüledikleri bu subaylara daha sonra gizli görüntülerle şantaj yaparak, istedikleri gizli bilgileri elde ettikleri ileri sürüldü.

PİLOTUN EVİNE GİZLİ KAMERA

Şebekenin, tuzağa düşürmek istedikleri subaylara önce kadın gönderdikleri, subayın evine giden kadın şebeke üyesinin de gizlice eve kamera yerleştirdiği ortaya çıktı. Böylece zanlıların, tuzaklarına düşürdükleri subayları daha sonra tehdit ettikleri iddia edildi. Şebekenin tuzağına düşen bir askeri pilotun evinin, şebeke elemanları tarafından 24 saat gizlice izlenerek dinlendiği ortaya çıktı. Soruşturma kapsamında ifadesine başvurulan savaş uçağı pilotu subayın da bu gerçeği, ifade verdiği sırada kendisine gösterilen belgelerden öğrendiği ve büyük şaşkınlık yaşadığı öğrenildi.