Pilot Yüzbaşı Gençcelep düşen uçakta şehit olmuştu yürek yakan detay ortaya çıktı
Abone olKONYA'da düşen Türk Yıldızları'na ait NF-5 tipi uçakta şehit olan Hava Pilot Yüzbaşı Burak Gençcelep’in (34), kazanın yaşandığı gün annesi Nuray Gençcelep’in kendisini izlemeye gelmesini istemediği ortaya çıktı. Şehidin babası Mehmet Gençcelep, "Eşim, kaza günü oğlumun uçuşunu izlemek istemiş. Ama oğlum ‘yok anne, bugün gelme’ demiş. Sanki anlamış gibi olacakları" dedi.
Konya'daki 3'üncü Ana Jet Üs Komutanlığı'nda konuşlu 134'üncü
Filo Komutanlığı'na bağlı akrobasi timi Türk Yıldızları'na ait NF-5
tipi uçak, çarşamba günü eğitim uçuşu için havalandıktan kısa süre
sonra Aslım çöplük alanına düştü. Kazada, Hava Pilot Yüzbaşı
Burak Gençcelep şehit oldu. Şehit pilot memleketi Trabzon’un Bulak
Mahallesi’nde dün gözyaşları arasında toprağa verildi.
Annesinin izlemesini istememiş
Kazadan 10
gün önce Konya’ya oğlunu ve ailesini ziyarete giden Nuray
Gençcelep’in, acı olayın yaşandığı gün şehit oğlu Burak Gençcelep’i
izlemek için 3'üncü Ana Jet Üs Komutanlığı'na gitmek istediği
ortaya çıktı. Ancak Şehit Hava Pilot Yüzbaşı Burak
Gençcelep’in, annesinden o gün uçuşunu izlemeye gelmesini
istemediği belirtildi.
"Şehit olduğu gün annesinin gösteriye gelmesini
istemedi"
Acılı baba Mehmet Gençcelep, eşinin bir süre
önce oğlunun yanına gittiğini anlattı. Gençcelep, “Annesi hastaydı.
Hastanedeki kontrolünden çıktı. Çıkınca oğlum bana ‘Baba, annemi
yolla yanıma gelsin’ dedi. Hiç bekletmedim evladımı. Annesini
istedi diye hemen yolladım. İyi ki de gitmiş annesi. Kaza
yaşanmadan bir gün önce annesine ‘Anne gösterim var, oğlum Kayra’yı
da al gel gösterimi izleyin’ demiş. Annesi gidip izlemiş gösteriyi.
Kaza yaşandığı günde annesi tekrar gidip izlemek istemiş. Ama
oğlum, ‘yok anne, bugün gelme’ demiş. Sanki anlamış gibi
olacakları” diye konuştu.
"Atlamaya vakti kalmadı"
Oğlunun doğa ile iç
içe olmayı sevdiğini söyleyen Gençcelep, “Oğlum yaylayı, doğayı,
köyü tarlayı çok severdi. Gelmeden önce hep arardı kuzenlerini,
arkadaşlarını nasıl zaman geçireceklerini ayarlardı. Her gün
görüntülü konuşurduk. En son 1,5 ay önce buradaydı, o zaman onu
canlı canlı görmüştüm. Uçak, insanların yoğunlukta olduğu alana
düşmesin diye kendini feda etti benim oğlum. Uçağın yönünü
değiştirdikten sonra atlamaya vakti kalmadı” dedi.
Arkadaşları okul numarasına dikkat
çekti
Şehit Hava Pilot Yüzbaşı Burak Gençcelep’in
eğitim gördüğü Hava Harp Okulu’nda numarasının ‘2704’ olduğu ortaya
çıktı. Pilotun şehit olduğu tarih olan 7 Nisan (7.04.) ile okul
numarası arasındaki benzerliğe dikkat çeken arkadaşları
üzüntülerini dile getirdi.
Şehit pilotun mesai arkadaşı Gökhan Külekçi de, “Burak 7 Nisan tarihinde yani şehit oldu. Burak’ın okul numarası 2 bin 704, yani 2’nci filonun 704 numaralı öğrencisi idi. 7.04 tarihinde harp okulu numarasında şehit oldu. Allah sevdiği kullarını erken yanına alır derler. Burak hem çok yetenekli bir pilot, hem de çok iyi bir insandı. Ölüm ona hiç yakışmadı, çok hayat doluydu. Ama şehitlik mertebesi de en çok yakışan isimlerden biri oldu. Harp okulundaki öğrenci numarası ile şehit olduğu tarihle olan benzerlik bir işaret gibi. Biz arkadaşları onu asla unutmayacağız. Adını hep yaşatacağız” diye konuştu.
"Dolu dolu yaşamak isterdi"
Şehidin
dayısının oğlu Hasan İbişoğlu ise, “Biz kardeş gibi büyüdük. Çok
acele ederdi. Dolu dolu yaşamak isterdi. Bir dakikasını boş
bırakmazdı. Hemen organize olur, bir şeyler yapar, güzel vakit
geçirirdik. Hep derdim, neden bu kadar acele ediyorsun diye. Sanki
kısıtlı vaktinin olduğunu bilir gibiydi. Bizim sülalemizde hiç
şehidimiz yok. Lafı olurdu bazen, ‘neden şehidimiz bizim yok’
dedim. O da omzuma vurarak usul usul ‘belki ben olurum şehit’
derdi. Sus derdim. Daha yolun başındayız. O bizim kardeşimizdi. En
son şubat ayı 15’inde görüştük. Trabzon’a gelmişti. Yayladan
fotoğraf atıyordu ‘kar var, gelin oynayalım’ diye. Yarım metre
karda top oynamak isterdi. Yetişemezdik onun hızına, enerjisine”
şeklinde konuştu.
"Kendini kurtaramadı"
Şehidin kuzeni Recep
Gökhan Gençcelep de “Biz yayla çocuğuyuz. Askere gitmeye karar
verdiği zaman bisikletleri, ipleri alıp yaylaya kamp yapmaya
gitmiştik. Çok başarılı. O bir kahramandı. Konya’ya Burak’ın
naaşını almaya gittiğimizde arkadaşları anlattı. Dört kişi
uçuyorlarmış. Arıza diye uyarınca telsizden arkasındaki uçak
ayrılmış yanından hemen. Önce onun hayatını kurtardı. Daha sonra
yerleşim alanına uçak düşmesin diye uçağın yönünü değiştirdi ve
uçaktan güvenli bir şekilde paraşütle atlamaya fırsatı olmadı. O
kadar canı kurtardı ama kendini kurtaramadı. Belki de 10 saniyesi
daha olsaydı şu anda aramızda olacaktı. Vatan sağ olsun” dedi.