Peugeot'un yeni yüzü

Abone ol

307'nin üçüncü karoser seçeneği olan Coupe Cabriolet'yse ilk kez 2003 yılı Cenevre Otomobil Fuarı'nda tanıtıldı.

Genel Bilgiler Fransız üretici Peugeot'nun 2001 yılında tanıttığı kompakt modeli 307, ilk üretim yılını sadece hatchback karoser versiyonuyla geçirdikten sonra 2002'de tanıtılan station wagon versiyonla ailesini genişletti. 307'nin üçüncü karoser seçeneği olan Coupe Cabriolet'yse ilk kez 2003 yılı Cenevre Otomobil Fuarı'nda tanıtıldı. Peugeot'nun Sochaux fabrikasında 2.0 litre 138 HP ve 2.0 litre 180 HP'lik benzinli motorlarla üretilen otomobil, ülkemizde her iki motor seçeneğiyle satılıyor. 307 CC'de otomatik şanzıman sadece 138 HP'lik versiyonda sunuluyor. Karoser, iç mekan Her ne kadar isimleri ve alt yapıları ortaksa da 307 hatchback ve 307 CC arasında kardeş olduklarını unutturacak kadar önemli farklılıklar bulunuyor. 4347 mm'lik boyuyla hatchback versiyondan (4202 mm) 145 mm uzun olan 307 CC'nin 2610 mm'lik aks mesafesiyse aynı. Otomobilin burun yapısı dışında hatchback versiyona benzeyen yanını bulmaksa zor. A ve C sütunları benzer açıyla yükselen otomobilin bagaj yapısıysa kendine özgü bir zarafete sahip. Petekli stop lambaları içinde çaprazlamasına yanan lambalar oldukça etkileyici. Otomobilin iç mekanında etkileyici düzeyde yüksek malzeme ve işçilik kalitesi dikkat çekiyor. Deri ve alüminyum malzemeyle kaplanmış kokpit bir tablo güzelliği sunuyor. Direksiyonun üzerindeki metal parçalar ve metal pedal kiti de bu güzelliği tamamlıyor. 307 CC'nin sportif koltukları ve deri kaplı kapı içleri de sınıfının üzerinde çok lüks bir otomobil kullanıyormuş hissi veriyor. Kokpit üzerindeki bütün kumandalar diğer 307 versiyonlarından tanıdık. Ergonomik kusurun bulunmadığı kokpitte önden yüklemeli 5'li CD değiştirici yer alıyor. Yanal destekleri ve genel formuyla sportif görünen ön koltuklarının sunduğu oturma alanı ve diz mesafesi yeterli. Otomobilin arka koltuklarına geçişte de sorun yaşanmıyor. Arka koltuklar uzun yolculuklar için değil. 307 CC'nin tavanı, tıpkı kardeşi 206 CC'deki gibi tersine açılan bagaj kapağının altına gizlenerek otomobili coupeden cabrio formatına dönüştürüyor. Ayrıca, kardeşi 206 CC'den farklı olarak 307 CC'de manuel kilit mekanizmaları olmadığından tavan tam otomatik açılıp kapatılıyor. Bu da kullanımda önemli bir pratiklik sağlıyor. Sadece bagajdaki perde kapalı olduğu zaman tavan mekanizması 21 sn'de açılıyor, camların kapanması da dahil edilirse 25 sn'de kapanıyor. Tavanı maksimum 10 km/s hızla ilerlerken açıp kapatmak da mümkün. Otomobilin bagaj kapağı, arkasındaki 307 yazısındaki sıfır rakamının ortasına basılarak açılıyor. 307 CC'nin tavanı kapalıyken 350 litre olan bagaj hacmi, mekanizma açıldığında bagaja katlandığı için 204 litreye iniyor. Motor, performans 307 CC Sport'un kaputunun altında ilk olarak 206 RC'de kullanılan, 2.0 litre hacimli, üstten çift eksantrikli motor yer alıyor. Birçok Peugeot modelinden tanıdık olan 2.0 litre 138 HP'lik motorun geliştirilmiş bir versiyonu olan 180 HP'lik motorda bu göz kamaştırıcı değere ulaşabilmek için önemli değişiklikler yapılmış. Silindir kapağı Mecachrom tarafından işlenen motorun gaz kelebeği, emme ve egzoz manifoldları, hava emiş kanalları da performans tipi. Özel bir elektronik işletim sistemiyle yönetilen motorda değişken supap zamanlama kontrol sistemi VVT de kullanılmış. Motorda düşük ağırlıklı volan, sekiz balans ağırlıklı krank mili gibi performansa yönelik başka değişiklikler de bulunuyor. Kulağa hoş gelen bu değişikliklerin yaptığı etkiyi 206 RC'de doya doya yaşamışlık. Benzer beklentilerle kullandığımız 307 CC'deyse aynı keyfi bulamadık. Yüksek karoser ağırlığının etkisiyle özellikle kalkışlarda ve düşük devirlerde 180 HP'lik gücünü hissettirmekte zorlanan otomobil, hızlanma ölçümlerinde pek de etkileyici olmayı başaramadı. 2.0 litrelik bir motorla 9.3 sn'lik 0-100 km/s hızlanma değeri elde etmek açıkçası biraz hayal kırıklığı yaratıyor. Alt devirleri biraz cansız geçtikten sonra orta devirlerde kendine gelen motor yüksek ağırlığın yarattığı hantallığı üzerinden atıp kaputunun altında gizli 180 HP'yi hissettirmeye başlıyor, işte gerçek sürüş keyfi de bu aşamadan itibaren yaşanıyor. Otomobilin yakıt tüketimi hacmine göre oldukça yüksek. Test koşullarında 100 km'de 11.1 litre yakıt tüketen otomobil, ancak 540 km'lik menzile ulaşabiliyor. Kullanım, konfor 307 CC'nin sürücü koltuğuna oturulduğunda ilk fark edilen sürüş pozisyonunun mükemmelliği oluyor. Tıpkı ideal roadsterlerin oturma pozisyonlarım tanımlamak için kullanılan "eldiven" tanımlamasını hatırlatır şekilde yerleşilen koltuğa oturulduğunda alınan yüksek hakimiyet hissine pek de sık rastlanmıyor. Otomobilin direksiyon sertliği iyi ayarlanmış ama simit fazla kalın. Orta sertlikteki süspansiyonuyla konfordan ödün vermeden yüksek yol tutuş özellikleri kazandırılmış olan otomobil, ESP'nin de desteğiyle virajlarda oldukça başarılı. Ancak 307 CC'nin süspansiyonundan çok fazla mekanik gürültü geliyor. Otomobilin fren sistemi gerçekten çok güçlü. 100 km/s hızdaki ani duruş denemelerimizde 37 metrede kararlı bir şekilde frenlediğimiz 370 CC, bu performansım ardı ardına 8 fren denemesinde korumayı başardı. Fren sisteminin iyice ısındığı 9 ve 10. frenlerde duruş mesafesi sadece l metre uzadı. 307 CC'nin gürültü yalıtımının kardeşi 206 CC'yle kıyaslandığında oldukça iyi olduğu görülüyor. Aynı konu otomobilin burulma direncinde de geçerliliğini koruyor. Ancak özellikle sert kullanımda tıpkı 206 CC'de olduğu gibi tavan mekanizmasından mekanik gürültüler geliyor. Kaynak: arabam.com

Günün Önemli Haberleri