Petrol zamlarının taktiği belli
Abone olPetrol fiyatındaki anormal yükseliş dünya ekonomilerini tehdit edecek seviyeye geldi. Ancak uzmanların bu konuyla ilgili yaptığı araştırmada başka bir kaygı ortaya çıktı.
Petrol fiyatındaki anormal yükseliş dünya ekonomilerini tehdit
edecek seviyeye geldi. Spekulatörlerin hedefi ise dünyayı 100
dolarla korkutup daha aza razı etmek. 16 Ağustos 2005 01:04 Petrol
fiyatları son bir yılda yüzde 100’e yakın artış göstererek 70 dolar
sınırına dayandı. Yükselen fiyatlar, petrol ithalatçısı Türkiye’nin
faturasını 4 milyar dolar artırarak ikiye katladı. Geçen hafta 67
doları gören petrolün varil fiyatı dün 66 dolar seviyesinden
kapandı. Geçen yıl yükseliş başladığında özellikle hızla büyümekte
olan Çin’in petrol talebindeki büyük artış ve petrolün üretim ve
piyasaya sunulmasında yaşanan sorunlar gerekçe gösteriliyordu.
Ancak uzmanlar yükselişi açıklamada, üretilen ve ihtiyaç duyulan
petrol miktarı arasındaki farkın yetersiz kaldığı görüşünde. Her ne
kadar Ortadoğu petrollerinin dağıtım kanallarına yönelik
saldırıların fiyatların artışında önemli rol oynadığı tartışılsa da
uzmanlar, uluslararası piyasalardaki spekülatif hareketlerin etkili
olduğunu belirtiyor. Üretim, nakliye ve risk faktörleri dahil
edildiğinde fiyatların 35-40 dolar civarında olması gerektiğine
işaret eden uzmanlar, geri kalan kısmın kâr peşinde koşan
spekülatörlerin işi olduğunu vurguluyor. Spekülatörler, amaçlarına
ulaşmak için ürünlerin gelecekteki muhtemel risklerinin bugünden
satılmasına imkan veren ‘future’ ve ‘forward’ piyasalarını
kullanıyor. Londra Borsası’nda işlem görmeye başlayan ‘nakde
çevrilebilir petrol hisseleri’ de fiyatlardaki gerçek olmayan
artışın araçlarından biri haline geldi. Petrol devlerinin hedefi,
fiyatları yükselterek, daha önce hayal dahi edilemeyen 60-70 doları
normal karşılanır hale getirmek. Prof. Dr. Abdurrahman Satman,
fiyatlarda spekülasyonun etkisini, "Maliyetler varil başına 10
dolar civarında. Fiyatlar da en fazla 35-40 dolar olsun. Ama eğer
70 dolara yaklaşmışsa bunun adı spekülasyondur." hesaplamasıyla
gözler önüne seriyor. Satman'a göre, spekülatif hareketlerin
altında büyük petrol şirketleri var. Batılı firmalar, daha yüksek
kâr elde etmek için petrol üretilen bölgelerdeki karışıklıkları
kullanıyor. Ortada anormal bir durum varsa bundan kimlerin
faydalandığına bakmak gerektiğini vurgulayan Satman, burada petrol
üreten ülkeler ile petrol çıkaran firmaların görüleceğini ifade
ediyor. Prof. Dr. Satman, yükselen fiyatların ihtiyacının tamamına
yakınını ithalat ile karşılayan Türkiye için maliyetleri kabartan
bir etki doğurduğuna, ancak bunun büyük bir sorun olarak
algılanmaması gerektiğine dikkat çekiyor. "Benzin fiyatlarının
yüzde 75-80'ine yakın kısmı vergiler. Devlet zaten ithalattan
kaynaklanan faturayı halkın sırtına yüklüyor, halk da ödüyor."
diyen Satman'a göre cari açık açısından da yükselen fiyatlar büyük
riskler doğurmayacak. Devlet İstatistik Enstitüsü'nün geçen hafta
açıkladığı verilere göre, Türkiye'nin haziranda ithal ettiği
petrolün maliyeti, önceki aya göre yüzde 5,2 azalırken, geçen yılın
aynı ayına göre yüzde 34,7 arttı. Petrol maliyeti de yılın ilk 6
ayı için yüzde 36,8 artış kaydederek 3,8 milyar dolara çıktı.
Petrol faturası uluslararası piyasalarda artan varil fiyatları ve
talepteki yükselişe bağlı olarak her yıl biraz daha kabarıyor.
Türkiye 2002'de 4,1, 2003'te 4,8, 2004'te ise 6,1 milyar dolarlık
gelirini petrol almak için harcadı. Türk Akaryakıt Bayileri Petrol
ve Gaz Şirketleri İşveren Sendikası Genel Başkanı Atıf Ketenci de,
fiyatların herhangi bir mutlak sebebe bağlı olmaksızın kimsenin
tahmin bile edemediği yerlere çıktığını vurgularken, bunda
uluslararası petrol spekülatörlerinin etkisine işaret ediyor.
Ketenci, yüksek fiyatların makro dengelere çok büyük olumsuz etkide
bulunacağını ise düşünmüyor. Doların YTL karşısında çok değersiz
olduğunu belirten Ketenci, bunun da enflasyonu dizginleyen bir etki
doğurduğunu kaydediyor. Ham petrol varil fiyatlarında 15 dolar daha
artış olması halinde bile bunun Türkiye'de pompa fiyatlarına çok da
yansımayacağını dile getiren Ketenci, "Halen 2 dolar seviyesinde
olan benzin pompa fiyatı 2,10 dolar olur. Daha yakın zamana kadar
Türkiye'de 70 centten benzin satıldı. Yani 130 centi kaldıran bir
ülke 10 centi de kaldırır." diyor. Vergilerin düşürülmesi
gerektiğini dile getiren Ketenci, bütçe gerçekleşmeleri dikkate
alındığında, hedeflerin üstünde bir performans görüldüğünü, yani
mali rahatlığın vergilerde indirimi mümkün kıldığını söylüyor.
Petrol Ürünleri İşverenleri Sendikası Başkanı Muhsin Alkan,
fiyatların yükselmesindeki şaşkınlığını, "Suudi kralı öldü diye bu
kadar yükselmesi anlaşılır gibi değil." sözleriyle dile getiriyor.
Arz-talep şartlarına göre fiyatların düşük olması gerektiğini
kaydeden Alkan, üretim ve talep çok büyük oranlarda değişmeden
fiyatların fırlamasını manipülatif etkenlere bağlıyor: "Bundan 3 ay
önce 60 dolar için bile sürpriz derdik. Bu anormal fiyatlarda,
spekülasyonların etkisi büyük." Petrol üreten ülkelerin bir an
evvel gerekli tedbirleri almasını isteyen Alkan'a göre, alternatif
enerji kaynakları gelişmedikçe ve petrole bağlı kalındıkça, kabaran
faturaların sosyal etkileri de büyük olacak. Muhsin Alkan, yükselen
fiyatların ekonomiye etkisi için ise sadece ithalat faturasına
bakmanın yanıltıcı olacağı görüşünde. Girdisi akaryakıt olan
sanayinin büyük bir kesiminde üretim maliyetleri hızla artıyor. Bu
da enflasyonla mücadelede ülkenin elini zayıflatacak sonuçlar
doğurabilir. Alkan, "Fiyatlarda yüzde 75'i geçen ÖTV'lerde indirim
düşünülebilir. Hükümet ya vergi gelirlerinden taviz verecek ya da
enflasyon hedeflerinden." ifadesini kullanıyor. Aytemiz Petrol'ün
sahibi İsmail Aytemiz de fiyatların mevcut seviyesi hakkında
şaşkınlığını gizlemiyor. "50 dolardan sonra artık aşağı yönlü
hareket etmesini bekliyorduk; ama 70 dolara dayandı." diyen
Aytemiz, Türkiye'de akaryakıtın zaten pahalı olduğunu, son
gelişmelerden sonra daha da arttığını dile getiriyor. Son 20 günde
bütün ürünlere 6 defa zam geldiğini hatırlatan Aytemiz, bunu
önleyecek bir mekanizmanın petrol üreten ülkeler örgütünde (OPEC)
bile olmadığını ileri sürüyor. Aytemiz, yeni ortamda akaryakıt
satıcıları arasında promosyona dayalı satışlarda artışların
görülebileceğine de işaret ediyor. Doç. Dr. Mustafa Acar,
spekülatif hareketlerin yanı sıra üretimden kaynaklanan sorunların
da yüksek fiyatlardaki rolüne işaret ediyor. Mevcut tablo hakkında
"Neresinden baksanız olumsuz." tespitinde bulunan Acar, üretim
alanlarında yaşanan emniyetsiz ortam ve ürünün taşınma
kanallarındaki durumun etkilerine dikkat çekiyor. Acar'a göre
petrolün çok kritik bir sebep olmamasına rağmen kısa sürede 30
dolarlardan 60'lara çıkmasında spekülasyonların etkisi büyük, ne
var ki fiyatların daha da yükselmesi çok da muhtemel gözükmüyor.
Kaynak: Zaman Gazetesi