Petrol fiyatlarına OPEC karışıyor
Abone olOPEC'in üretim ve pazarlama stratejileri de fiyatların yükselmesinde bir başka etmen oluşturuyor.
Uluslararası piyasalarda petrolün varil fiyatının 13 yıl aradan
sonra tekrar 40 doların üstüne çıkması kaygıyla izleniyor. Sektör
kaynakları fiyatların yükselişinin ekonomik ve siyasal pek çok
nedenden kaynaklandığını belirtiyor. Uzmanlara göre, ekonomik
nedenler arasında ilk sıraları petrol üreticisi şirketlerin ve
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) ticari politika ve
stratejileri alıyor. Büyük petrol şirketlerinin etkililik ve
ellerindeki sermayeyi serbest tutma adına az stok bulundurmaya
yöneldiklerini belirten kaynaklar, bunun ani talep oynamalarında
piyasanın isteklerine karşılık vermeyi güçleştirdiğini ve fiyatları
yukarı çektiğini belirtiyor. Şirket kaynaklı bir başka etken ise
1998-1999'da petrol fiyatlarındaki büyük düşüşün ardından yaşanan
şirket birleşmeleri. Gözlemciler, sektörde bu dönemde meydana gelen
birleşmelerin piyasadaki oyuncu sayısını, dolayısıyla da tutulan
stok miktarını azalttığını ifade ediyorlar. OPEC'in üretim ve
pazarlama stratejileri de fiyatların yükselmesinde bir başka etmen
oluşturuyor. Örgütün pazarlama stratejileriyle, başta ABD olmak
üzere büyük tüketicilerin talebin düşük olduğu dönemlerde petrol
stoklarını artırmaya yönelmesini engellemek için büyük çaba
gösterdiği belirtiliyor. OPEC'in fiyatlar düşmeye başlamadan önce
üretim kısıntısı planlarını açıklayarak düşüşü önlediği ve
rafinerilere stoklama şansı bırakmadığına dikkat çeliyor. Üretici
ülkelerdeki siyasi gerginlik ve karışıklar ise fiyat yükselişinin
siyasi nedenlerini oluşturuyorlar. Önemli ihracatçılardan Irak'taki
savaşın, Venezüella'daki genel grevin ve Nijerya'daki etnik
çatışmaların geçen yıl tüketici ülke rafinerilerinin stok
genişletme çabalarını engellediği vurgulanıyor. Aynı şekil de bu
yıl içinde de Irak'ta ABD işgaline karşı direnişin sertleşmesinin,
Suudi Arabistan'da radikal dincilerin eylemlerini tırmandırmasının
ve Filistin-İsrail arasındaki çatışmaların şiddetlenmesinin de
sürece katkı yaptığı kaydediliyor. Normal stoklar bu şekilde
erirken, gelişmelerden kaygı duyan tüketicilerin olağanüstü
durumlarda başvurulacak stratejik stokları artırmaya yönelmesinin
petrol talebini daha da artırdığı, dolayısıyla fiyatlar üzerinde
yukarı doğru baskı oluşturduğu bildiriliyor. Bu başlıca etmenlerin
yanı sıra, Çin ekonomisinin yüksek büyüme hızının ve ABD
ekonomisinin yeniden büyümeye geçişinin petrol talebini artırması,
rafinerilerdeki çevre koruyucu düzenlemelerin getirdiği maliyet
yükü, yeni büyük petrol rezervlerinin bulunmasının giderek
güçleşmesiyle üretecilerin üretimin daha pahalıya geldiği küçük
rezervleri işlemeye yönelmesi gibi daha bir çok etmen de petrol
fiyatlarının yükselmesine katkıda bulunuyor.