Petkim Genel Müdürü'nün isyanı
Abone olPetkim Petrokimya Genel Müdürü Kenan Yavuz, Petkim ve petrokimya sanayisindeki gelişmeleri değerlendirmek üzere düzenlediği basın toplantısında isyan etti.
Petkim'in hantallığından ve verimsizliğinden söz eden Yavuz, 500
gündür rapor alıp evinde oturan çalışanları bulunduğunu ifade
ederek buna isyan ettiğini söyledi. Yavuz, "Kamu kamuyu kazıklar
mı, 20 gün, 100 gün hatta 500 gündür raporlu olup çalışmayan ve
evinde oturan çalışanlarımız var. Doktorlar özel sektör çalışanına
20 gün 100 gün yada 500 gün rapor verebiliyor mu?" dedi.
Hilton Oteli'nde düzenlenen basın toplantısında yakın bir zamanda
bu göreve getirilen Petkim Petrokimya Holding A.Ş. Genel Müdürü
Kenan Yavuz, Petkim'in mevcut durumunu, yatırımlarını ve gelecek
hedeflerini basın mensupları ile paylaştı.
Kenan Yavuz öncelikle petrokimya sektörünün ileri teknolojiye ve
uluslararası rekabete açık bir sektör olduğunu ifade ederek,
uluslararası pazarda varlığını devam ettirmek isteyen firmaların
sürekli teknolojiye yatırım yapması ve uluslararası pazarda
belirlenen fiyatlarla rekabet edebilmesi gerektiğini söyledi.
Petrokimya pazarında dev oyuncuların yer alabildiğini kaydeden
Yavuz, buna karşın Petkim'in dünya ölçeğinde küçük ve yerel bir
firma olduğunu dile getirdi. Petkim'in, Türkiye'deki pek çok
sektöre üretim hammadesi ürettiğini ifade eden Yavuz, dolayısıyla
Petkim'in Türkiye'nin üretim girdisi maliyetlerini belirleyen bir
şirket olduğunu anlattı. Türkiye'nin petrokimya tüketiminin hızla
artmasına karşın Petkim'in bunu karşılayamadığını belirten Yavuz,
buna karşın Türkiye'ye komşu ülkelerin bu pazara ciddi rakipler
olarak girdiğini söyledi. Özellikle İran, Romanya, Azerbaycan gibi
ülkelerle rekabette güçlük çekildiğini kaydeden Yavuz, "Örneğin
sadece İran'ın petrokimya kapasitesi Türkiye'nin petrokimya
kapasitesinin tam 5 katına ulaştı" dedi.
"HANTAL VE KÜÇÜK ŞİRKETLER PAZARDA YAŞAYAMAZ"
Yavuz, pazarın çok dinamik bir yapıda olduğunu belirterek, "Eğer
küçük ve hantal bir oyuncuysanız hemen pazarı terk etmeniz
gerekiyor. Küçük bir oyuncuysanız o zaman hantal olmamanız, hızlı
karar alıp, hızlı hareket etmeniz gerekiyor. Bir firma hem pazarda
küçükse hem de hantal ise hiç mi hiç şansı yok" dedi. Türkiye'de
petrokimya pazarının giderek büyümesine karşın Petkim'in Pazar
payının sürekli düştüğünü de ifade eden Yavuz, "Toplam Pazar
payımız yüzde 30 civarında ancak bazı ürünlerde Pazar payımız yüzde
50'ye kadar çıkıyor. Pazarın büyümesine karşın Petkim sabit kaldığı
için Pazar payı küçülüyor. Petkim'in devam eden 331 milyon dolarlık
bir yatırımı programı bittiğinde bu Pazar payımız yüzde 30'un
üzerine çıkabilir. Ancak pazarın hızlı büyümesine karşın Pazar
payımızın sabit kalması da sözkonusu olabilir" diye konuştu.
Petkim'in 2003 yılında 1.1 katrilyonluk bir ciro gerçekleştirdiğini
ve 2005'ten sonra yeni bir yatırım programı için hazırlık
yaptıklarını anlatan Yavuz, "Ancak Petkim'in vadeli alımlar dışında
bugün hiç borcu yok. Bu vadeli alımlar piyasanın işleyişi bu
şekilde olduğu ve bize avantaj sağladığı için var. Ama istersek
bütün bu vadeli alımları bugün sıfırlayabilecek güçteyiz" diye
konuştu.
500 GÜN RAPORA İSYAN
Bu noktada Petkim'i
rakibi olduğu komşu ülkelerle karşılaştıran Kenan Yavuz, Petkim'de
kişi başına üretim değerinin 166 bin dolar civarında olduğunu ancak
bunun en ciddi rakip olan İran, Romanya gibi ülkelerde 300 bin
dolar, Amerika gibi gelişmiş ülkelerde ise 900 bin dolar civarında
olduğunu kaydederek, "Petkim'de işgücü ucuz değil, maaşlarla
uğraşacağımıza verimliği nasıl artırırız onunla uğraşmamız
gerekiyor. Rakiplerimizin kişi başına 300 bin dolar üretimine
karşın bizim kişi başına üretimimiz 166 bin dolar. Bir buna
bakıyorum bir de bu tablo karşısında 20 gün, 100 gün hatta 500 gün
rapor alan çalışanlarımız var. Adam 500 gün rapor alıp hiçbir şeyi
olmadığı halde evinde oturuyor ve ben bu adama maaş ödüyorum. Ben
bu duruma isyan ediyorum. Bu kamu mantığı ile olmaz, kamu kamuyu
kazıklar mı? Bir hastane doktoru 20 gün, 100 gün, 500 gün rapor
verir mi? Doktorlar hangi özel sektör çalışanına 20 gün, 100 gün,
500 gün rapor verebiliyor" diye konuştu. Gazetecilerin 'kaçtane
böyle çalışan var?' şeklindeki sorusuna, "Moralinizi bozmayayım, bu
bir kişide olsa beni rahatsız eder. Bizi rahatsız edecek kadar kişi
var" diye cevap verdi.
"İKİ YILDIR PARALAR KOMİSYONCUYA GİDİYOR"
Petkim Genel Müdürü Kenan Yavuz, şirketin sıkıntılarını dile
getirirken bir önemli noktaya daha dikkat çekerek, "Başından beri
naftayı Tüpraş'tan alıyorduk. Ancak Tüpraş, son iki yıldır hafif
naftayı benzin üretiminde kullanmayı daha karlı görünce buna
yöneldi. Biz de yurt dışında nafta ithal etmeye başlamışız. Ancak
üreticileri tanımadığınız için bu nafta komisyoncular aracılığıyla
alınıyor. Son olarak Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ile Libya'da
üretici firmalarla bağlantı kuruldu, üzerinde çalışıyoruz. Yakında
naftayı direkt üretici firmalardan alacağız" dedi. Bu noktada yine
gazeteciler bir soru yönelterek, naftanın komisyoncudan alınmasının
getirdiği ek maliyet soruldu. Ancak Yavuz, bu soruya da cevap
vermedi. Yavuz, sadece bu durumun şirkete önemli bir maliyet
getirdiğini söylemekle yetindi.
Genel Müdür Kenan Yavuz, Petkim'in Türkiye'nin toplam elektrik
üretiminin yüzde biri kadar üretimi kendi içinde üreterek, tekrar
tükettiğini kaydederek, "Biz elektriği fuel oilden üretiyoruz. Fuel
oil pahalı bir üretim olduğu için şimdi, kendi üretimimiz dışında
ihtiyaç duyulan elektriği normal şebekeden alma gibi bir projemiz
var. Türkiye'nin de kullandığından fazla elektrik üretimi var. Bu
sağlanırsa Petkim, bu durumda yıllık 20 milyon dolar tasarruf
sağlamış olacak. Ayrıca bölgeye doğalgaz dağıtımı başladığında biz
de doğalgazla elektrik üretimine geçeceğiz Bu yönde çalışmalarımız
devam ediyor" ifadelerini kullandı.