Peşkeş çekerseniz yalnız kalmazsınız!..

Tayyip Erdoğan  ülkesinin milli çıkarları için Yunanistan’a ayar üstüne ayar verirken, bu muhalefet neden Erdoğan’ın yanında durmayıp da kelime oyunu  ile adeta Yunan’ın  safında yer alıyor!

Osman DİYADİN o.diyadin@hotmail.com

Bakıyorum...

Ve böyle bir lidere ülkemin sahip olmasından kıvanç duyuyorum...

ABD ona karşı…
 
İngiliz ona karşı…
 
İsrail ona karşı…
 
Yunan ona karşı…
 
Fransız ona karşı…
 
Alman ona karşı…
 
Avusturya ona karşı…
 
Suudi ona karşı…
 
Say say bitmiyor!
 
Onlar karşı olur da bizim muhalifler omuz vermez mi?
 
Kemal Bey ona karşı…
 
Meral Hanım ona karşı...
 
Temel Bey ona karşı…
 
Ya ibretlik üçlü!..
 
Abdullah Bey…
 
Ali Babacan Bey...
 
Ahmet Davutoğlu Bey…
 
İhanetin son halkaları olarak CHP ile omuz omuza…
 
Ha Amerikalılar ha onlar!
 
Yok birbirinden farkları…
 
Ha  Biden!…
 
Ha  Abdullah!..

Ha Kemal!..

Yok birbirinden farkları...

Hepsi el ele !
 
Baksanıza üstat Turgay Güler öyle noktayı koymuş ki;

"Abdullah Gül CHP eş başkanı" demiş..
 
Bütün bunlar  Tayyip Erdoğan’ı desteklemek için yetip de artmıyor mu?…
 
İmam-ı Şafi'ye sormuşlardı ya…

"Fitne zamanı hakkı tutanları nasıl anlarız?" diye…

O ne  demiş ti:

"Düşman okunu takip ediniz, o sizi hak ehline götürür."
 
İşte o hak ehli Recep Tayyip Erdoğan’dır…
 
Peki neden?
 
Çünkü;
 
Eğemiyorlar…
 
Bükemiyorlar…
 
Yaptıramıyorlar…
 
Taviz koparamıyorlar…
 
Türkiye’yi küresel güç olma yolunda attığı adımlardan vazgeçiremiyorlar…
 
Yerli ve milli silah sanayi üretiminden rahatsız oluyorlar…
 
Yerli otomobil atağından korkuyorlar…
 
Doğu Akdeniz’deki güçlü varlığımız karşısında çaresizlik içinde çırpınıyorlar …
 
Karadeniz’de keşfettiğimiz doğal gaz adeta akıllarını başlarından almış…
 
Belli ki hayal dedikleri Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi çok zorlarına gitmiş!
 
Sahneye koydukları ekonomik darbe karşısında gösterilen milli ekonomik direnç şaşkınlar!
 
Karşılarında öyle bir lider gerçeği buldular ki, içeride dışarı da ''Yapacağız'' dediği bütün projeleri tek tek gerçekleştirmiş…
 
Gerçekleştiriyor!..
 
Tayyip Erdoğan’ın “Yapacağım” deyip de yapamadığı tek bir proje söyleyin…
 
Yok…
 
Küresel aktörlerin düşman olmaları sürpriz mi?

Hayır!..
 
Peki içimizdekilere ne oluyor?
 
Onu da  Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarif ediyor.
 
"Bakın açık açık söylüyorum: Allah vermesin Türkiye'yi düşman işgal etse, 'Sizi bu hükümetten, bu partiden, Tayyip Erdoğan'dan kurtaracağız' diye bu topraklara düşman girse, ne yazık ki onları çiçeklerle karşılayacak, bağrına basacak kadar gözü dönmüş olanlar var maalesef.”
 
Acı ama gerçek bu!
 
Neredeyse Tayyip Erdoğan’ı devirebilmek için Yunan’dan medet umacak noktaya gelmişler!
 
Bakın…
 
Mustafa Kemal Atatürk İzmir’de Yunan’ı denize döktü…
 
Doğru mu?
 
Doğru…
 
Peki şuan Tayyip Erdoğan  ülkesinin milli çıkarları için Yunanistan’a ayar üstüne ayar verirken, bu muhalefet neden Erdoğan’ın yanında durmayıp da kelime oyunu  ile adeta Yunan’ın  safında yer alıyor!
 
Siz Yunanistan’a karşı kükreyen bir muhalefet parti lideri gördünüz mü?

AK Parti Macron'u eleştiriyor, cevap Fransa'dan önce CHP'den  geliyor!

İşte böyle bir akıl tutulması bu!..
 
Ama iş Tayyip Erdoğan’a saldırmaya gelince üzerlerine yok!..
 
Sonra çıkıp TV ekranlarından bağırıyorlar:

"Yalnız kaldık, dostumuz yok"  diye…

Evet eğer yalnızsak şerefimizle yalnızız!..

Başımız dik!..

Bunlar bu vatanın nasıllarsa evlatları ki Tayyip Erdoğan düşmanlığı gözlerini öyle kör etmiş ki;
 
Türkiye’yi dört bir yandan kuşatmaya, hareketsiz hale getirmeye çalışanların..
 
Türkiye’nin bağımsız duruş sergilemesinden rahatsızlık duyanların…
 
Yeni bir düzen kurmak, Türkiye’yi dışarıda bırakmak isteyenlerin…
 
Büyük İsrail Projesi’ni uygulamaya koyma peşinde koşanların…
 
PKK/YPG’yi devletleştirme peşinde koşturanların…
 
Yerli ve milli üretim atağımızın önünü kesmek isteyenlerin…
 
Değirmenine su taşıyorlar...

Yeter ki Tayyip Erdoğan gitsin!..
 
Ama hala anlayamadılar;
 
Türkiye eski Türkiye değil…
 
Tayyip Erdoğan liderliğinde gerektiğinde göbek bağını kendi kesecek kadar kendine güveni olan yüzde yüz yerli ve milli bir dünya lideri gerçeği  milletinin güveni ile "Bağımsız Türkiyeyi" inşa ediyor!..

Kudurmaları ondan!..

Asla el açmıyor...
 
Tehdit, şantaj ona sökmüyor…

Kefeni elinde gece gündüz koşturan bir adam!..
 
Ona “S 400’leri alamazsınız “ demediler mi?
 
Ne oldu?
 
Aldı…
 
Ve bugün kullanılmaya hazır!
 
Böyle şerefli, onurlu yalnızlığa can kurban!..
 
Ne kaya kaleler ne demir kapılar ne çelik silahlar yolunu kesemiyor..
 
Yarı cihan ümmetiyle dövüşüyor…

Ezdikçe mağrur, ezildikçe meyyus olmuyor..!
 
Daima didiniyor ve öğreniyor, daima istiyor ve yükseliyor!
 
Adil ve rahim oluyor!
 
Korkutmaktan ziyade sevdirmeye çalışıyor!..
 
Anlamayana haddini bildiriyor..
 
Duruş budur…
 
Bakın...

Öyle bir süreç öyle bir düşmanlık ki bu...

“Yeter ki Tayyip Erdoğan gitsin” diye küresel güçlerin koluna girmiş olan içimizdekilere bakınca, aklıma işgal yıllarında  İngiliz komutanın at arabasındaki atlarını sökerek kendilerini bağlayan işbirlikçileri geliyor!
 
Düştükleri durum bu değil mi?
 
Bakın tarih  dün onları yazarken bugünde bu  gerçekleri yazacak...
 
Bugün Ege ve Akdeniz'de yaşanan tüm gelişmelerin 21. yüzyılın adı konulmamış haçlı seferi olduğu gerçeğini görmek istemeyenler;  

Türkiye'yi içeride ve dışarıda sığ tartışmalara çekip " Tayyip Erdoğan gitsin " diye her türlü dış oyuna destek verip haçlı seferi niyetini tarih boyunca akıllarından çıkarmayanların  değirmenine bilerek veya bilmeyerek su taşıyor!..

 
O nedenle…

İşte  böylesine  zor bir dönemde teslimiyetçi olmayan milletinin gücüne inanan güçlü bir iradeye sahip Cumhurbaşkanına sahip olmak Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına büyük bir şanstır…
 
Muhalefetin ise hep bir ağızdan “Türkiye yalnızlaştı” algısı ile  küresel güçlerin  emirlerine amade olması  Erdoğan'a değil Türkiye'ye ihanettir..
  
Böyle bir lidere sahip olmaktan dolayı bir gazeteciden öte bu vatanın evladı olarak gurur duyduğumu söylemekte  görevimdir!..

Safımız belli...

Recep Tayyip Erdoğan!..

Türkiye onunla hiç kaybetmedi!..

Irak'ta, Suriye'de, Kıbrıs'ta, Libya'da....

Azerbaycan'da, Somali'de, Sudan'da, Katar'da...

Davos'ta  vurduğu "One minute" şamarının etkisi hala sürüyor!

İsrail Cumhurbaşkanının gözünün içine baka baka "Siz terörist bir devletsiniz" çıkışı bir daha kime nasip olur ki!

BM  kürsüsünden  verdiği " Dünya  5'ten büyüktür" dersi unutulmuyor..

Karşısında hangi güç olursa olsun ülkesinin hakkını hukukunu korumak için "Acaba" demeden haykırışı hep kulaklarda...

Bugünde "Acaba " hesabı yapmadan  Akdeniz'de haykırıyor!..

Hem de yalnız ama dev yürekli adam olarak!..

Kimsenin parmak sallayarak konuşamayacağı,
Kimsenin had bildirmeye teşebbüs edemeyeceği,
Kimsenin üzerinde pervasızca operasyonlar yürütemeyeceği bir Türkiye inşa etmesinden tabiki rahatsız olacaklar!..

O nedenle “ Milletin adamı” olarak Tayyip Erdoğan’a sahip çıkıp yüküne omuz vermek milli görev değilde nedir?

Allah yar ve yardımcısı olsun...