'Pes!' dedirten yazar adayları

Abone ol

Herkes şiir, kitap yazma hevesine kapılır. Bunları ısrarla yayımlatmak ister. Yazdıkları buna değer bulunmazsa ne olur?

Kolunun altına dosyasıyla birlikte umutlarını da sıkıştırıp bıkmadan, usanmadan kapı kapı yayınevlerini dolaşan yazar adaylarına edebiyat dünyası hiç yabancı değil. Çünkü yayınevlerinin bu 'belalıları', asla pes etmiyorlar. Türkiye'de de çok sayıda bulunan bu tür yazar adayları bir kitaba da konu oldu. Türkçe'ye çevrilen ve Doğan Kitapçılık'tan çıkan Jean - Marie Laclavetine imzalı 'Adsız Yazarlar Kulübü' kitabı, şöyle tanıtılıyor: "Ünlü bir yayınevi sahibi, eserini basmayı reddettiği yazar adayının intiharı üzerine mesleğini sorgular ve bir sonuca varır: Her hafta kötü yazılmış onlarca dosyayı önüne yığan bu insanlar, hastadır. Tıpkı alkolikler gibi, onları da tedavi etmek, bu bağımlılıktan kurtarmak gerekir." 'Artık sadece göz atıyoruz' Biz de Türk yayınevi yöneticilerine, sözü geçen yazar tipini sorduk. İşte anlattıkları: • İlknur Özdemir (Can Yayınları): "Bizim üç pes etmeyen yazar adayımız var. Özellikle biri var ki, hiç kitabı yayımlanmamış, ama durmadan yazıp her yıl en az iki dosya getiriyor. Dört yıldır ısrarla geliyor. Şimdiye kadar 8 roman getirdi. 2 - 3 tanesini baştan sona okuduk. Dördüncüsü geldiğinde baktık, yine benzer bir şey. Artık gözatıyoruz. Böyle yılmadan dosya getiren iki kişi daha var. Ya aynı dosyayı bir daha ya da kesin dille olmayacağını söylemişsek başka bir şey yazıp getiriyorlar. Biri 30'lu, diğeri 50'li yaşlarında." • Ömer Faruk (Ayrıntı Yayınları): "Bir kadın vardı. Çok güzel ve zengindi. Hayattaki istediği her şeyi belli ki parası, güzelliği, dişiliğiyle edinmiş birisiydi. Ele geçiremediği, fethedemediği, baştan çıkaramadığı herhalde hiçbir şey yoktu. Bu, günlerce bizim kapıyı zorladı böyle. Reddettiğimiz halde tekrar tekrar geldi. Yazdıkları çok kötüydü. Çok ısrar edende kendini bilmezlik var bence. Reddettiğimiz halde ısrarla gelen kişiler oluyor. 'Para vereyim yayımlayın' diyenler, araya tanıdıkları sokanlar..." 'Ya şaheser çıkarsa..' • Osman Yener (İletişim Yayınları): "Yakup Kadri üzerine araştırma yapan bir akademisyen var. Tekrar tekrar arıyor. Olumsuz yanıt vermemize rağmen ısrarcı davranıyor. Israrla dosyasını alıp gelenler oluyor. Çok büyük bir yazarımız ilk geldiğinde kitabı yayınevimiz tarafından reddedilmiş. Kendisine Can Kozanoğlu, 'Yetenek var ama bu olmamış' demiş. Sonra bize muhteşem bir kitapla geldi. Böyle bir sonuç da olabilir. Onun için her geleni mutlaka okuyoruz." • Nihat Tuna (İletişim Yayınları): "Sivas'tan durmadan dosya gönderen biri var. Öykü, roman yazıp gönderiyor. Biz de durmadan eleştiri yazıyoruz, dili böyle, kurgusu şöyle, kahramanlar yetersiz gibi, ama ısrarla yazıyor arkadaş. İki senede beş dosya gönderdi." • Yakup Balıkçı (Doğan Kitap): "Bize de gelenler oluyor. Ama iyi değilse, çok kesin bir dille durumu izah ediyoruz. Bu nedenle her gün yeni bir dosyayla çıkıp gelenler olmuyor." Kaynak : Milliyet

Günün Önemli Haberleri