83 yaşında, tedavi
gerektiren hastalığı var diye aynı davadan sanık ama zırhı yüzünden
yargılanamayan cumhurbaşkanı tarafından affedildi eski Refah
Partisi Genel Başkanı zaten cezalı falan da değilken!
Saraydan bozma yazlığında
“güya” cezasını çekiyordu.
Merak ediyorum:
yazlığına doktor mu
giremiyordu?
İstediği yemekler önüne mi
gelmiyordu?
İlaçları saatinde mi
verilmiyordu da üstüne bir de affedildi?
Hem de aynı suçtan
yargılanması gereken ve hatta bunun da ötesinde tarafsız olması
gereken cumhurbaşkanı tarafından.
Ama hocaya bunlar yetmemiş
olacak ki şimdi de çaldığı ve kaybettiği(!) paralar yüzünden eve
gelen haciz işlemini durdurmak için dava açmış.
İnsan pes
diyor.
Sen, Allah diye diye
yoksulun yetimin parasını çal, o paralar kaybolsun sonra yasalar
sana hesap sorduğunda pişkin pişkin karşı dava aç…
Demek ki hocanın beyni
çalışıyor hala, hastalığına rağmen, karşı dava açmayı
başarabildiğine göre!
Eski Cumhurbaşkanımız A.
Necdet Sezer affedecekti kendisini ama hoca, beni o affetmesin
dedi, cezasını çekmeye razı oldu!
Kine bak!
Aynı davadan yargılanması
gereken eski öğrencisi, şimdiki cumhurbaşkanı affetti
kendisini…
Aslında bedel daha
ağır.
***
Biri de demiş
ki:
“Gül, suçlamalara maruz
kalacak diye, Erbakan'ı şartlar elverişli olmasına rağmen
affetmeyecek mi? Bence iyi yaptı. CHP, bir iki gün tartışır, sonra
konu unutulur.”
Taraf cumhurbaşkanı affeder. Bir süre geçer.
CHP de halk da unutur. Doğru.
Peki, Allah affeder mi kul
hakkı boynunda asılı duran birini, kullar helal ederler mi
haklarını?
Dini bütünlere(!)
sormak lazım.