Perinçeki öldürecek MHPli!
Abone olPerinçek çapraz sorgusunda o MHP'linin adını söyledi. İl Başkanı olan o kişi aslında MİT'çi dedi. Beni öldürecekti diye de ekledi.
Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi salonunda
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen davanın duruşmasında,
tutuklu sanık Doğu Perinçek'in çapraz sorgusuna
geçildi.
İBRAHİM ŞAHİN BENİ ÖLDÜRTMEK İÇİN PLAN YAPTI |
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in, ''Evinizde
İbrahim Şahin imzalı bir belge bulunmuştur. İbrahim Şahin ile olan
ilişkinizi açıklar mısınız?'' şeklindeki sorusuna
Perinçek, ''1998 yılında Fethiye'de Platin Otel'de İbrahim Şahin'in
de bulduğu bir toplantı yapıldığını, bu toplantıda beni öldürtmek
için plan yapıldığı ihbarını aldık'' dedi. İbrahim Şahin'in de bu kişilerle bağlantılı olduğunu tespit ettiklerini belirten Perinçek, bu olayı yargılandığı mahkeme sürecinde de gündeme getirdiğini söyledi. PERİNÇEK'İ ÖLDÜRECEK MHP İL BAŞKANI Daha sonra Şahin'in kendisini arayıp randevu aldığını ifade eden
Perinçek, şu iddialarda bulundu: |
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, Doğu Perinçek'in evinde,
İP üyesi sanıklarda ve partide ele geçirilen bazı belgeleri
okuyarak, ''Bunlar ışığında Ergenekon terör örgütü ile
irtibat kurduğunuz anlaşılıyor. Açıklar mısınız?''
dedi.
BENİ Mİ PARTİYİ Mİ YARGILIYORSUNUZ
Öncelikle ''bireysel sorumluluğu araştıran bir ceza
yargılaması mı, yoksa İP'e yönelik bir yargılama mı yapıldığının
açıklığa kavuşturulması'' gerektiğini belirten Perinçek,
partide çıkan belgeler suç unsuru taşıyorsa yargılamasının Anayasa
Mahkemesi'nde yapılabileceğini ve kendisinin de partinin genel
başkanı olarak hepsinin hesabını verebileceğini söyledi.
Sayılan belgelerin iddianamede belirtilen örgütle ilgisinin de
bulunmadığını savunan Perinçek, ''Bu belgeler bizim savunma
kanıtlarımızdır. Dosyaya koydukları için sayın savcılarımıza
teşekkür ederim'' dedi.
Savcı Pekgüzel'in ''Kemalist model'' başlıklı
yazının kendisine kim tarafından getirildiği yönündeki sorusu
üzerine Perinçek, bunu hatırlamadığını ancak birçok belgenin
havalarda uçuştuğunu, kendilerinin de gelen bu belgeleri
arşivlediklerini anlattı.
VELİ KÜÇÜK'LE KEŞKE DOST OLSAYDIM
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in dava dosyasındaki Veli
Küçük'e yönelik bazı belgeleri okuyarak, ''Veli Küçük ile
ne tür ortak çalışmalar yaptınız? Devletin yeniden yapılandırması
konusunda ne gibi faaliyetleriniz oldu?'' diye sordu.
Veli Küçük ile olan tanışıklığını savunmasında anlattığını belirten
Perinçek, ''İyi dost olmayı da isterdim. Öyle olsaydım
birileri gibi bunu söylemekten de çekinmezdim''
dedi.
VELİ KÜÇÜK'LE ÖRGÜTSEL BAĞLANTIMIZ YOK
Bahsedilen konuşmalar ve belgelerin hiçbirinin Veli Küçük ile
örgütsel bir birleşmeyi göstermeyeceğini savunan Perinçek,
''Veli Küçük ile kesinlikle örgütsel bir bağımız yoktur.
Buna yönelik delil de yoktur'' diye konuştu.
Perinçek, parti programına ilişkin bir çalıştay yapıldığını, burada
Veli Küçük'ün de konuşmacı olmasının düşünüldüğünü ancak
gerçekleşmediğini anlattı.
TELEVİZYON KANALI KURMA ÇALIŞMALARI
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Ulusal Kanal ile ilişkilerinin ne
olduğu, Ulusal Kanal'ın iddianamede belirtilen örgüt ile
ilişkisinin bulunup bulunmadığı, medyanın kontrol altına alınması
konusundaki çalışmalar ve İlhan Selçuk ile görüşmelerine ilişkin
sorusu üzerine Perinçek, İlhan Selçuk ve Gürbüz Çapan'ın
1995 yılında bir televizyon kurmaya çalıştıklarını, kendilerinde
bulunan lisans nedeniyle görüşmeler yaptıklarını
anlattı.
Selçuk ve Çapan'ın 150 milyon dolarlık bir projeleri olduğunu,
kendilerinin ise 10 milyon dolarlık bir çalışma yaptıklarını
belirten Perinçek, kendi projelerinin hayata geçtiğini ancak diğer
projenin gerçekleşmediğini söyledi.
ULUSAL KANALLA ORGANİK BAĞIM YOK
Perinçek, Ulusal Kanal ile hiçbir organik bağının bulunmadığını
ancak vatansever çizgideki bütün yayın kuruluşlarını sevdiğini ve
desteklediğini ifade ederek, ''Ulusal Kanal bir suç örgütü
değildir. Bir bağım olsaydı bunu söylemekten de
kaçınmazdım'' dedi.
ERTUĞ "PERİNÇEK'E SALDIRMAK İÇİN 3 SİLAH ALDIM"
DEMİŞ
Savcı Pekgüzel, evinde ele geçirilen bir belgede Semih Tufan
Gülaltay'a ilişkin notlar yer aldığını hatırlatarak, bu görüşme
notunun nerede alındığını, kiminle görüşüldüğünü ve Veli Küçük'ün
kimi Ukrayna'ya ''sürdüğünü'' sordu.
Görüşmenin Mehmet Eymür ile bağlantılı olduğunu ifade ettiği iş
adamı Alpaslan Ertuğ ile gerçekleştirildiğini belirten
Perinçek, Ertuğ'un kendisiyle görüşen gazeteciye Semih
Tufan Gülaltay'ın Doğu Perinçek'e saldırıda bulunacağını bunun için
3 silah aldığını söylediğini anlattı.
SUİKAST PLANINI GÜLALTAY'A ANLATTIM
Ertuğ'un bu beyanlarının kendisine iletileceğini bildiğini
savunan Perinçek, ''Bana bir suikast yapılır. Sonra bizim
arkadaşlar da bunu Semih Tufan Gülaltay yaptı sanar. Böyle bilgi
karartmaları yapılır. Bu nedenle Semih Tufan Gülaltay'ı arayarak
bana iletilen bilgiyi görüştüm. O da zaten 'Ertuğlar
uydurmuştur' dedi. Sonra bu konuyu biz yayınladık. Böylece
oyunları bozuldu. Ukrayna filan ben onu bilmiyorum. Bize birçok
yerden böyle bilgiler gelir'' diye konuştu.
Semih Tufan Gülaltay ile ilgili konuyu Levent Temiz ile görüşüp
görüşmediği sorulan Perinçek, şimdi hatırlamadığını ancak görüşmüş
olabileceğini kaydetti.
LEVENT TEMİZ İLE İLİŞKİSİ
Levent Temiz ile ilişkisinin sorulması üzerine Perinçek,
''Levent Temiz, çok değer verdiğim bir gençtir''
dedi.
Temiz'in sağ ve sol görüşlü öğrenciler arasındaki çatışmalara son
vermek için çalıştığını belirten Perinçek, ''Çok büyük iş
yapmıştır. Bu konuda net tavır alarak tebrik edilecek bir iş
gerçekleştirmiştir'' diye konuştu.
Savcı Pekgüzel'in ''Levent Temiz'in oğlunuz ile 30
Ağustos'ta anıta çelenk koymaları konusunda telkininiz oldu
mu? Veli Küçük, bu konuda telkinde bulundu mu?''
şeklindeki sorusu üzerine Perinçek, ''Benim telkinim oldu tabii.
Benim telkinim dışında emrim vardır. Veli Küçük'ün
katkısı varsa onu da kutluyorum, ama telkini olmamıştır'' diye
cevap verdi.
EĞER BİRLEŞTİRİYORSA ERGENEKON İYİ BİR ÖRGÜT
Perinçek, 1970'li yıllardan beri sağ, sol ve İslamcı fikirden
gençlerin Türk Bayrağı altında toplanarak fikir tartışmaları
yapmalarını savunduklarını anlattı.
Doğu Perinçek, ''Eğer bu gençleri birleştiriyorsa Ergenekon
iyi bir örgüttür'' dedi.
Akın Birdal'ın vurulmasına ilişkin açıklamaların yer aldığı
belirtilen ''TC Özel Harp Dairesi bildirisi'' başlıklı belgenin
sorulması üzerine Perinçek, bu belgenin ciddiye alınacak bir tarafı
olmadığını söyledi.
''İLHAN SELÇUK İLE İRTİBATI''
Cumhuriyet Savcısı Pekgüzel'in, İlhan Selçuk ile konuşmalarına
değinerek ''İlhan Selçuk sizden ne tür isteklerde
bulunurdu? İrtibatınızı geniş kapsamlı olarak anlatır
mısınız'' şeklindeki sorusu üzerine Perinçek, şöyle
konuştu:
''Biz Türk devrimci aydınları tabii ki birbirimizle
konuşacağız. Az konuşmuşuz. Daha çok konuşacağız. Bunların
konuşma düzeyinde bırakılması bizim hatamızdır. Örgütlenmek
gerekirdi. Atatürk devrimlerini savunmak başka türlü mümkün
değildir. İlhan Selçuk benim çok değer verdiğim bir
ağabeyimdir. Son 50 yılın en önemli yazarıdır.''
ERGENEKON TSK'YA YAPILIYOR
Savcı Pekgüzel'in ''Ergenekon operasyonu ile ilgili
İlhan Selçuk ile görüşme yaptınız mı?'' şeklindeki
sorusuna da Perinçek, şu cevabı verdi:
''Bu operasyonun TSK'ya karşı yapıldığını
söyledim. İlk zamanlar İlhan Selçuk bunu görmüyordu. Bakın
bir yalan üretiliyor. Bu kesinlikle mafyaya karşı, çetelere karşı
bir operasyon değil diye uzun uzun anlattım. İlhan Selçuk maalesef
bunu o zamanlar anlamadı. Bunu Cumhuriyet gazetesinin o dönemdeki
yayınlarında da görebilirsiniz. Biz bunu çok konuştuk. Başkaları da
vardı. Bu bile Ergenekon diye bir örgüt olmadığını gösteriyor.
Diğerleri ve İlhan Selçuk bu operasyonun bir tertip olduğunu
görmüyorlardı. Sonra herkes gördü.''
DANIŞTAY SALDIRISI
Savcı Pekgüzel'in Danıştay saldırısına ilişkin bir sorusu üzerine
Perinçek, saldırıdan sonra 6 basın açıklaması yaptığını, savcının
da bu basın açıklamalarına değindiğini kaydetti.
Bu açıklamalardaki bilgilerin hepsinin partililerin araştırmaları
sonucunda ortaya çıkan güvenli kaynaklardan gelen bilgiler olduğunu
vurgulayan Perinçek, böyle bir saldırının ardından siyasi bir
partinin araştırmalar yapması gerektiğini savundu.
Saldırının ''Türkiye'nin başına örülen bir çorap''
olduğunu belirten Perinçek, saldırı sonrasında adı geçen Muzaffer
Tekin'in teslim olmak istediğini ancak İsmail Paker, Mehmet
Zekeriya Öztürk ve Ertaç Giray tarafından engellendiğini
öğrendiklerini ifade etti.
Tekin'in teslim olmasının engellenmesinin bir tertip olduğunu
savunan Perinçek, Paker, Öztürk ve Giray'ın Mehmet Eymür'ün
adamları olduklarını öne sürdü.
Perinçek, yaptığı basın açıklamalarındaki bilgilerin ilerleyen
zamanlarda doğrulandığını savunarak, Ertaç Giray hakkında Muzaffer
Tekin'in teslim olmasını engellediği iddiasıyla dava açıldığını
söyledi.
Saldırıyı gerçekleştiren Alpaslan Aslan'ın Bulgaristan
bağlantılarının da önemli ipuçları olduğunu savunan Perinçek,
''Alpaslan Aslan'ın bireysel olarak İslamcı bir eylem
gerçekleştirdiğini kabul etmiyorum'' dedi.
KORKMAM, PAPUÇ BIRAKMAM
''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından İşçi Partisi (İP)
Genel Başkanı Doğu Perinçek, Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nun çok
değer verdiği bir insan olduğunu belirterek, ''Alemdaroğlu
gibi gerçek kahraman, devrimci aydınlarla bağ kurmamdan beni
korkutacaklarını düşünüyorlarsa bunlara pabuç bırakmam, bunlardan
korkmam'' dedi.
ZİHNİ ÇAKIR YALANCIDIR
Perinçek, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in
''Zihni Çakır ile aranızda husumet var mı?''
şeklindeki sorusu üzerine, Çakır'ı tanımadığını ve aralarında
husumet olmadığını söyledi.
Perinçek, Çakır'ın yargılandığı davada mahkum edildiği için artık
rahat konuşabildiğini ifade ederek, ''Yalancıdır. Uydurma
şeyleri kitap haline getirdi. Muslukçu olduğunu biliyorum.
Belli insanlar bu tertipte kullanılmıştır. Zihni Çakır da
bu insanlardan biridir'' dedi.
VATANSEVER GÜÇ BİRLİĞİNE DESTEK VERMİYORUZ
Perinçek, Savcı Pekgüzel'in başka bir sorusu üzerine Vatansever
Kuvvetler Güç Birliği Hareketi ve Kuvayı Milliye gibi örgütlerin
bir programı ve disiplini olmadığını, bunların başıbozuk
olduklarını, aralarında iyi niyetli insanlar bulunduğunu, ancak
içlerinden provokatif unsurların da çıkabildiğini kaydetti.
İP'in Diyarbakır mitingine Vatansever Kuvvetler Güç Birliği
Hareketi'nin katıldığı iddialarının doğru olmadığını belirten
Perinçek, bu harekete destek vermediğini söyledi.
Perinçek, ''Ben bir partinin genel başkanıyım. Böyle
başıbozuk örgütlere destek vermem. İlhan Selçuklara, Kemal
Alemdaroğlu'na, Vural Savaşlara destek veririm'' diye
konuştu.
HEPSİ PARTİNİN ARŞİVİ
İP'de DHKP/C, PKK ve İBDA-C ile Vatansever Kuvvetler Güç Birliği
Hareketi, Kuvayı Milliye gibi örgütlerle ilgili her türlü kitap ve
broşürün bulunduğunu ifade eden Perinçek, bunların partinin arşivi
olduğunu anlattı.
Savcı Pekgüzel, Mehmet Zekeriya Öztürk'ün Ankara'daki emniyet
ifadesini huzurda da kabul ettiğini belirterek, bu ifadeden
bölümler okuyup, Perinçek'ten genel bir değerlendirme yapmasını
istedi.
Perinçek de, Öztürk'ün ''Ordu darbesi
gözlüyorlar'' şeklindeki ifadelerini dalga geçmek için
söylediğini belirttiğini, kendisinin bu olayın üzerine gittiğini,
bu tür suçlamaları kesinlikle ortada bırakmadığını söyledi.
Perinçek, ''Dalga geçtiğini söylüyor, fakat dalga geçmiyor.
Bunlar, Mehmet Eymür tarafından dikte edilen ifadelerdir''
dedi.
''DARBECİLİK YAPMADIM''
Partisinin Çin, Rusya, İran ile ilgili açılımlarını anlatan
Perinçek, Avrupa ve Amerika tehdidine karşı Avrasya'nın desteğine
ihtiyaç olduğunu kaydetti.
Ankara'da 2003 yılında düzenlenen mitingde ''ordu
göreve'' pankartı açan kişilerin provokatif tertipte
bulundukları için İP'den atıldıklarını belirten Perinçek, daha
sonra bu kişilerden Erkin Yurtsever'in intihar ettiğini
söyledi.
Darbelerde yargılandığını, hayatının hiçbir döneminde darbecilikle
ilişkisi olmadığını vurgulayan Perinçek, tehditlere karşı
koymak için Türkiye'de ordu ve millet beraberliğinin şart olduğunu
kaydetti.
Başka bir soru üzerine de Perinçek, hiçbir zaman tutuklu
sanıklardan Doç. Dr. Ümit Sayın'ın kendisine darbe olasılığının
arttığını söylemediğini, Türkiye'de bugün aydınların köşe
yazılarında da darbeyi konuştuklarını anlattı.
9. DARBENİN LİDERİ BAŞBUĞ
Aralarında Zihni Çakır ve Şamil Tayyar'ın bulunduğu
bazı yazarların Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ
için ''9. darbenin lideri'' yazdıklarını ifade eden
Perinçek, darbeyle Türkiye'de bir şey yapılacağı kanısında
olmadığını, darbenin Türkiye'yi çözümsüzlüğe iteceğini
kaydetti.
Perinçek, Ümit Sayın'ın tutarsız bir insan olduğunu söyledi.
SAÇAN'LA İLİŞKİSİ
Savcı Pekgüzel'in ''Adil Serdar Saçan ile ilişkinizin boyutu
nedir?'' şeklindeki sorusuna da Perinçek, ''Ergenekon''
soruşturması kapsamında tutuklanan Emcet Olcaytu ile yaptıkları
telefon görüşmesinin sonunda ''Adil Serdar Saçan'a söyle,
doğruları söylesin'' dediğini belirtti.
Perinçek, ''Adil Serdar Saçan'ın tertibi, Fethullahçılar'ın bu işi
yürüttüğünü gördüğünü, uyandığı için de bu soruşturmaya dahil
edildiğini'' öne sürdü.
Başka bir soru üzerine de Perinçek, Türkiye'nin Atatürkçü Düşünce
Derneği'nden iftihar etmesi gerektiğini, bu derneğin darbeyle,
suçla ilişkisi olmadığını, yasal olduklarını ifade etti.
ALEMDAROĞLU'NA ÇOK DEĞER VERİRİM
Savcı Pekgüzel'in davanın tutuksuz sanıklarından Prof. Dr. Kemal
Alemdaroğlu ile ilişkilerinin boyutunu sorduğu Perinçek, Prof. Dr.
Alemdaroğlu'na rektörlükten alınarak büyük bir haksızlık
yapıldığını söyledi.
Perinçek, Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nun, eski MİT Müsteşarı
Şenkal Atasagun'un dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in
önüne koyduğu dosya nedeniyle rektörlükten alındığını savundu.
Perinçek, ''Alemdaroğlu çok değer verdiğim bir insandır.
Alemdaroğlu gibi gerçek kahraman, devrimci aydınlarla bağ kurmamdan
beni korkutacaklarını düşünüyorlarsa bunlara pabuç bırakmam,
bunlardan korkmam'' dedi.