Perihan Mağden bunu kime yazdı?
Abone olSon yazısı Radikal'de yayınlanmayacında istifasını sunan Perihan Mağden sözkonusu yazısında isim vermeden bir yazarı topa tuttu
Perihan Mağden son yazısını Radikal'de göremeyince tereddütsüz
istifasını verdi. Mağden, son yazısında isim vermeden bir başka
yazarı yerden yere vuruyordu. Mağden'in bu yazıyı kim için kaleme
aldığı tartışması sürüyor. İşte Mağden'in 'zehir zemberek'
yazısı:
ALI OLAN ALINIR
Reality şovları gözetleyerek Türkleri, "true crime" (hakiki suç)
kitaplarını okuyarak İnsanlık Alemi'ni tanımaya çalışıyorum.
Bi de Türkleri tanımak için Ataözleri ve Deyimler Sözlüğü-çok çok
faydalı oluyor.
Daha önce de 10-15 kez yazmıştım: Ama sosyapatların harikulade
1özellikleri var. Hakiki anlamda hissedemedikleri için içlerinde
acımayı, acıyı, bunaltıyı, suçluluğu, vicdanı böyle bir GİBİ YAPMA
zaruretleri.
Ki o GİBİ YAPMA hezeyanları esnasında kuyruklarına (iç
kuyruklarına) bastığınız anda en çok onlar ağlayacaktır, kendini
ordan oraya atacaktır, yırtınacaktır. Tepkisiz filan zannetmeyin
onları yani-teşhirsiz. Zannetmeyin. Onlar "Vitrin İnsanları".
İşte bunların Hakiki Hislenme Mekanizmaları'nda çok ciddi bir
tıkanıklık olduğu için, harbi bir bozukluk; hadi vur kendini
atasözlerine, deyimlere ve klişelere vur. Yaz en uzun ve içli
manzumeleri, en beze kompozisyonları döktür gençirisi köşende.
Bir de tabii izledikleri yol haritalarını çıkarabileceğiniz bir
sürü sözleri var. "Onlara dokunmayan YILAN bin yaşasın."
1000 yaşasın, 2000 yaşasın hakikaten. Niye uğraşsınlar ki?
"Onlardan uzak. Cehenneme direk."
Sonra uğraşmaya kalksalar; aman,aman! "Aşağı tükürsen sakal yukarı
tükürsen bıyık."
Ayrıca "Bükemediğin eli öpeceksin." Köprüyü geçinceye kadar her
nevi ayıyı dayılamak da, cabası. Eşyanın tabiatı.
Zaten toplum dinamikleri ayıları dayılamak üstüne kurulu. Ve hatta
kim dayı, hangisi ayı hiçbir bilinç de yok. Tüm ayılar zaten
dayıları: hemen herkes birbirinin dayısı, yengesi, amcası, kuzeni,
olmadı hemşosu, takım taraftarı, kahvehane komşusu.
Koyver Gitsin Medeniyeti.
Aklı olan hiçbir gıcırtı çıkarmaya kalkmaz bir kere. Zira "Keskin
sirke küpüne zarar", "Öfkeyle kalkan zararla oturur." Bir kere
kardeşim "Maksat bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek."
İşte bak bağcıyı dövmeden üzümü yemene imkan yok şerefinle. Ve
fakat ARKA KAPI. Dolanacaksın Arka Kapı'dan, bir kere mütemadiyen
"Tükürdüğünü yalayacaksın." Ne var yani? "Dilin kemiği yok." Öyle
de demiştin. Böyle de.
Herkes, aynı zamanda ilişkilerden, iş yerlerinden, coğrafyalardan,
beraberliklerden KOVULMAÖTESİ.
Geçtim İstifa Özürlü olmalarından, geçtim Terkedebilme
Kapasiteleri'nin eksilerde seyretmesinden; bir şeylerin
tepesindeyken Büyük Patronun, önünde günde 5 kez namaza durduğun
(el pençe divan) Büyük Efendin, aldı seni tepeden dış kapının sol
mandalı yaptı, diyelim.
"Kapı açık/ Arkanı dön ve çık/ İstenmiyorsun artık"ın
kibarcası.
En beş yıldızlı yöneticiliklerinde okkalamadığın para kalmamış
(defol git, demiyorum) ÇEK GİT be insan! Git şarkı sözüyaz. Alaska
Frigo'yu (masrafları ömründe ilk kez cebinden ödeyerek) gez. Balık
tut. Ut çalmayı öğren. Çin alfabesini sök. Sistemini temizle.
Yapışma. Yapışma. Pozisyondan ibaretleme kendini. Yazdığın tüm o
peynirli/üslupsuz/berbath makaleleri yazmasan da olur. O kitapları
topaçlamasan. Hatta çokçokçok daha iyi olur.
Himayendeki tüm o karı kız tayfası bırak zırlasınlar ardından. "Sen
bizim ne gururlu, ne iktidarlı, ne incesinden koyan efendimizdin
öyle," yapsınlar. Seni mumla arasınlar yeni efendilerinin
yataklanma kapısında. Arkandan yaktıkları ağdacıkız ağızlarını,
kitap boyuna uzatsınlar! "Best-Seller"lanmaya çalışsınlar, sayende.
Çok dolgulandılar yokluğundan, çoook. Barajlandılar. Tutamıyorlar
alt ve üst çenelerini.
Onlara bu kadarcık kahramanlığı çok görme. Zamanında atıp
tuttuklarına sahip çık. Dilin kemiği olmasa da (ki olmalı dilin
kemiği ve de belkemiği) her kalemin bir kapağı var. Terk
edebilirlik gücün üstüne peynirlediklerin bak hala kağıdın üstünde,
yani internet sitelerinde. Kurumadı mürekkebi. Kurumayacak da. Kan
gibi.
Ama tabii, "Taşıma suyla değirmen dönmez." "Yalnız kalanı KURT
yer." "Yumurtadan kıl bitmez." "İsteyenin bir yüzü kara, vermeyenin
iki yüzü." "Mal canın yongasıdır." Ve ennn doğrusu tüm bu
atasözlerinin, en açıklayıcısı Allah için: "Alışmış kudurmuştan
beterdir." Alışmışlar bir kere. Alışmışsın. Çekilip de utanmaya,
utanmana zamanında attığın manşetler için; fırsat,
tanımayacaksın.
Yazı: Perihan Mağden
Kaynak: www.medyatava.net