Pepe tartışılan maddeyi savundu

Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, ''TCK'nın 181. ve 182. maddeleri uygulanırsa, 3 bin 200 belediye başkanı ertesi gün hapse girer'' dedi. Osman Pepe, AK Parti İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın yapıldığı Kızılcahamam'da, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Pepe, CHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne başvuracağını açıkladığı TCK'nın 181. ve 182. maddeleri ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. İlgili maddelerin, ''çevreyi kasten ve taksirli kirletenlere'' ceza getirdiğini hatırlatan Pepe, TCK'da yapılan düzenleme ile bu hapis cezasının 2 yıl ertelendiğini söyledi. ''Bu erteleme ile çevre suçları cezalandırılmıyor değil'' diyen Pepe, çevre suçlarına ilişkin sadece TCK'da düzenleme yapılmadığını söyledi. 2872 sayılı Çevre Kanunu ile çevreyi kasten ya da bilinçsizce kirleten işletmelere başta para cezası olmak üzere, işletmelerin kapatılmasına kadar varan cezalar öngörüldüğünü kaydeden Pepe, TCK'daki düzenlemenin, mevcut yasalardaki uygulamalara ek bir uygulama olduğunu ifade etti. Bakan Pepe, şöyle konuştu: ''Peki TCK'nın 181. ve 182. maddelerini uygularsak ne olacak? Türkiye'de 3 bin 200 belediyenin bin 700'ü AK Parti'ye, bin 600'ü muhalefet partilerine bağlı. Bunların kaç tanesinin arıtma tesisi, düzenli çöp depolama yerleri var. TCK'nın 181. ve 182. maddeleri uygulanırsa, 3 bin 200 belediye başkanı ertesi gün hapse girer. Şimdi (düzenli çöp tesisi, arıtma tesisi yapın) diyorsunuz. Ne kadar zaman da yapacaksınız bunları? Bu boyacı küpü mü? Akşamdan koyup sabahtan çıkaracaksınız bunu? Süre lazım. Yani burada belediye başkanlarını düz duvardan yukarı tırmandırmanın manası yok. 6 ay içinde bütün belediyelerin çöp deposu ya da arıtma tesisleri yapmalarına zaten imkan yoktur. Yani bu, ne şirketler için ne de herhangi bir insan için keyfi yapılmış bir değişiklik değil, erteleme değil. Belediyelerin arıtma tesisleri ve çöp depolama merkezleri için hem maddi desteğe, hem de zamana ihtiyaçları var. Tesisler için süre lazım. Bugün de, bir sanayi tesisi faaliyete geçebilmek için baca, emisyon izni ve diğer çevre ile ilgili izinleri almak zorundadır. TCK'daki 2 yıllık zorunlu erteleme, sadece hapis cezasınadır. Örneğin, Trabzon Belediyesi çöplerini halen denize boşaltıyor. Buna son verilebilmesi için Türkiye'de belediyelere hem maddi destek, hem de zaman tanınması lazım.'' Bakan Pepe, bir gazetecinin, ''Zinadan sonra AB'de bir çevre krizi yaşanır mı?'' sorusuna da, şu yanıtı verdi: ''Bu, fotoğrafa nereden baktığınıza bağlı. AB, aday ülkelere çevre fonundan 1.5-2 milyar euro destekte bulundu. Biz de artık Aralık'tan itibaren müzakerelere başlamayı bekliyoruz. AB, Türkiye'ye çevre fonundan gerekli desteği yapsın. Biz de çevre ile ilgili gerekli fizibilete ve altyapı çalışmalarını 2 yıl içerisinde tamamlayalım. Ancak bugün bakıldığında AB'nin çevre fonunda ne kadar para kaldığı tartışmalı. Artık fonda para kalmadı.'' Çevre ve Orman Bakanı Pepe, önümüzdeki 2-3 ay içinde, Çevre Kanunu'nun da değiştirilebileceğini söyledi. Bu arada, Bakan Pepe, Kızılcahamam Asma Termal Oteli'nin önünde bekleyen basın mensupları ile tavla oynadı ve kavun yedi. YAZILI AÇIKLAMA Bu arada, Çevre ve Orman Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, TCK'nın 181. ve 182. maddelerinin mevcut mevzuat ve düzenlemelere getirilen ek bir düzenleme olduğu belirtildi. Bu bakımdan 2 yıl süreyle çevrenin kirletilmesine müsaade edileceği iddialarının doğru olmadığı ifade edilen açıklamada, ''Çevre Kanunu'na ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan yönetmeliklere ve taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelere göre çevre korunması ile ilgili cezai yaptırımlar halen yürürlüktedir'' denildi. Açıklamada, çevreyi kirleten tesislerin faaliyetlerinin durdurulması da dahil olmak üzere idari para cezalarının uygulanması işlemine devam edildiği kaydedildi. Açıklamada, şöyle denildi: ''TCK'nın 181. ve 182. maddelerindeki cezalar, atık su arıtma tesisleri, düzenli katı atık depolama tesisleri ve baca filtreleri gibi tesislerin yapılmaması halinde sözkonusu olacaktır. Hali hazırda 3 bin belediyenin teknik usullere uygun atık su arıtma ve çöp depolama tesisi mevcut değildir. Takdir olunacaktır ki, bu tesislerin yapımı için belirli bir süreye ve kaynağa ihtiyaç vardır. Öngörülen sürede başta belediyeler olmak üzere kirletici kaynaklar, teknik usullere uygun olarak arıtma tesislerini yapacaklardır. Üzerinde çalışılmakta olan Çevre Kanunu ve çıkartılan yönetmeliklerle, denetim ve yaptırımlar daha da kuvvetlendirilmekte ve yaygınlaştırılmaktadır.''