Pentagon'da köstebek skandalı
Abone olPentagon'da görevli Larry Franklin adlı uzmanın İran'a ilişkin gizli belgeleri İsrail'e sızdırdığı ortaya çıktı. Skandalın ortaya çıkması, ABD gündemine bomba gibi düştü.
ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'da görevli Larry Franklin adlı
uzmanın İran'a ilişkin gizli belgeleri İsrail'e sızdırdığı iddiası
Washington'ı ve ABD-İsrail ilişkilerini sarsarken, Federal
Soruşturma Bürosu FBI'ın konuyu bir yıldan fazla suredir yakından
izlediği ve Franklin'e ilişkin resmi suçlamanın hafta içinde
açıklık kazanacağı bildirildi. Güvenlik kaynakları, Pentagon'da
halen Yakındoğu ve Güney Asya Dairesi'nde görevli Franklin'in, uzun
süredir FBI tarafından elektronik yöntemlerle gözlendiğini,
faaliyetlerinin fotoğraflarla saptandığını ve görüşmelerinin
dinlendiğini belirttiler. Bu kaynaklar, soruşturmanın, konunun
diplomatik hassasiyetinden dolayı uzun sürdüğüne işaret ettiler.
Öte yandan, Franklin'in casuslukla mı, yoksa daha hafif nitelik
taşıyan gizli belgelere ilişkin ihmalle mi suçlanacağı henüz
kesinlik kazanmadı. Ancak bazı yetkililer, Franklin'in İsrail'e
sızdırdığı belirtilen belge ve bilgilerin ''çok hassas olmadığı''
gerekçesiyle, ikinci olasılığın daha yüksek bulunduğunu savundular.
''Pentagon'da köstebek skandalını'' ilk defa haberleştiren CBS
televizyonu, konuyla ilgili hafta içinde tutuklama kararı
çıkabileceğini belirtirken, bazı medya kuruluşları, FBI'ın Franklin
ile temasa geçtiğini kaydettiler. ABD Savunma Bakanlığı'nın üç
numaralı yetkilisi olan Bakan Yardımcısı Douglas Feith'a bağlı
olarak çalışan Franklin'in, geçen yıl İran'a ilişkin gizlilik
derecesi taşıyan bir başkanlık direktifini, ABD'de İsrail lehine
faaliyet gösteren AIPAC adlı lobi kuruluşunun iki yetkilisi
aracılığıyla İsrail'e ilettiği iddia ediliyor. Olayın, Washington
yönetiminin İran politikasına ilişkin önemli tartışmalar yaptığı
bir dönemde meydana geldiğine işaret eden bazı kaynaklar, İsrail'in
gizli belge sayesinde tüm gelişmelerden haberdar olma ve ABD'nin
Tahran siyasetini etkileme fırsatını elde ettiğini savunuyor.
Franklin'in Musevi olmadığı, ancak yakın çalışma arkadaşları
arasında çok sayıda Musevi bulunduğu belirtiliyor. Franklin'in
neden İsrail'e gizli bilgi sızdırmış olabileceği bilinmiyor, fakat
bunu para için yapmadığına işaret ediliyor. Bu sürpriz gelişmenin,
başkanlık seçimine yaklaşık iki ay kala Cumhuriyetçi Başkan George
Bush'a ve Washington yönetiminde ağırlık taşıyan ve sertlik yanlısı
''neo-con'' olarak tanınan yeni muhafazakarlara darbe niteliği
taşıdığı yorumları yapılıyor. Başını Savunma Bakan Yardımcısı Paul
Wolfowitz ve Pentagon'un üç numarası Douglas Feith'in çektiği bu
''Şahinler'' grubunun başlıca müttefikleri arasında Başkan
Yardımcısı Dick Cheney ve Savunma Bakanı Donald Rumsfeld yer
alıyor. Neo-con'lar, ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın
önderliğindeki ılımlıların itirazına karşın, Bush'u alelacele
Irak'ı işgale yönlendirmekle eleştiriliyor. Pentagon'da Feith'in
kurduğu ve Franklin'in bir dönem çalıştığı Özel Planlar
Dairesi'nde, Irak'ın işgali için gerekçeler yaratıldığı, bunlar
arasında hiçbir zaman doğrulanmayan Saddam Hüseyin-El Kaide
ilişkisinin de bulunduğu daha önce ortaya çıkmıştı. Ayni neo-con
çevre, İsrail'e paralel olarak, ABD'nin İran'a karşı sert tutum
almasını istiyor. Yaz başında da Iraklı eski muhalif lider ve
Pentagon'un eski ''göz bebeği'' Ahmed Çelebi'nin İran'a bilgi
sızdırdığının ortaya çıkarılmasının ardından Savunma Bakanlığı'nda
patlak veren İsrail köstebeği skandalının, hem tüm Pentagon'un
güvenilirliğini sarstığı, hem de İsrail Başbakanı Ariel Şaron'a
güçlü destek veren Bush'u zor durumda bıraktığı belirtiliyor. Medya
kuruluşları arasında The Associated Press Ajansı, skandalın
ABD-İsrail ilişkilerini gerebileceğini belirtti. İngiliz yayın
kurulusu BBC de ''İsrail ABD'nin yakın müttefiki olduğu için bu,
çok ciddi bir durum'' yorumunu yaptı. İsrail kaynakları ise olayın
ortaya çıkışındaki zamanlamadan dolayı, Bush karşıtlarının başkana
karsı komplosunun söz konusu olduğunu savundular. Jerusalem Post
gazetesine konuşan bir İsrailli yetkili, ''Bu iddiayı bu sırada
ortaya atanların amacı, pazartesi New York'ta başlayacak
Cumhuriyetçi Parti'nin genel kongresinin hemen arifesinde, Bush'u
zor durumda bırakmak. Bu çevreler, Wolfowitz ve Feith gibi çoğu
Musevi neo-con'ların, sırf İsrail'in iyiliği için Bush'u Irak'ta
savaşa soktuğunu ve simdi de aynı şeyi İran için yapmaya çalıştığı
izlenimini yaymayı hedefliyor'' dedi. Franklin'in gizli bilgileri
AIPAC yetkilileri aracılığıyla İsrail'e ilettiği iddiasının da hem
bu kuruluşu, hem de genelde Musevi lobisini zor durumda bıraktığı
belirtiliyor. İSRAİL VE AIPAC, CASUSLUK İDDİASINI REDDEDİYOR
Franklin'in karıştığı karanlık islerden biri de bir başka Pentagon
yetkilisiyle birlikte geçen yıllarda Paris'te İranlı silah taciri
Manucher Gorbanifar ile yaptığı görüşmeydi. 1980'lerdeki
İran-Contra skandalına karışan isimlerden Gorbanifar ile yapılan bu
toplantı, İsrail'de yayınlanan Jerusalem Post gazetesinin yorumuna
göre, ''Washington'ın o sırada İran ile yakınlaşmasına yol
açabilecek bir gelişmeyi önlemeyi'' amaçlıyordu. Gazeteye göre, ABD
yönetimi, bu sıralarda, Washington'ın Halkın Mücahitleri örgütüne
desteğin kesilmesi karşılığında İran'ın beş El Kaide mensubuna
ABD'ye tesliminin pazarlığını yapıyordu. Jerusalem Post, iki
Pentagon yetkilisinin, bunu önlemek için İran aleyhinde bilgiler
almak amacıyla Gorbanifar ile görüştüğünü yazdı.