Pensilvanya filminde Erdoğan'ı o oynasın!
Abone olBaşbakan Erdoğan'ğn, 'Pensilvanya'da film çekiyorlar' açıklaması üzerine Zaman yazarı Türköne, oyuncu önerisinde bulundu.
Zaman yazarı Mümtaz'er Türköne, Başbakan'ın,
"Pensilvanya benimle ilgili güzel bir film hazırlıyormuş. Ailemle
ilgili güzel bir film hazırlıyormuş. Bu film için bana uygun bir
artist henüz bulamamışlar. Çocuğuma benzer bir artist henüz
bulamamışlar" sözlerini köşesine taşıdı.
'ERDOĞAN'A TIPA TIP
BENZİYOR'
Türkiye 17 Aralık operasyonu sonrası yerel seçimler yapılana kadar
tapelerle sarsılmıştı. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi de 'film'
tartışması başladı. Başbakan Erdoğan, Pensilvanya'da stüdyo
kuruduğunu, kendisi ve ailesiyle ilgili filmler çekildiğini
açıkladı. Film fikrini hiç fena bulamadığını belirten Türköne,
"Aslında hiç fena bir fikir değil. Gerçi Başbakan, projenin
yürümediğini ihsas ediyor ve gerekçe olarak da 'Bana uygun,
çocuğuma benzer bir artist bulamamışlar' açıklamasını getiriyor.
Nejat İşler, Erdoğan’a tıpa tıp benziyor; üstelik çok iyi bir
oyuncu. Yan karakterlere her zaman oyuncu bulunur. Böyle bir filmi
yapmak mümkün; hatta uzun soluklu bir dizi de olabilir" diye
yazdı.
İLERİDE MUTLAKA FİLM
OLACAK
Mümtaz'er Türköne'nin 'Filmi kim çekiyor?' başlıklı yazısının
ilgili kısmı şöyle:
Ancak şimdi değil. İleride mutlaka bu dönemi konu alan filmler,
diziler yapılacak. Türkiye’nin bu alandaki birikimi, senaryosundan
yönetmenine kadar çok gelişti. Şartlar olgunlaştığı zaman bir
yapımcı konuya el atar; izleyici de artık tozlu raflarda saklanan
dosyaların perde arkasını, Türkiye’yi alt-üst eden olayların gerçek
yüzünü ilgi ile takip eder. Ne zaman? Ancak şimdiki dönem
kapandıktan ve yeni bir dönemin herc ü merci arasında eski dönemin
hatıraları soğuduktan sonra. Yine de konu biraz farklı galiba.
BU BİR KARA PROGANDA
FİLMİ
Erdoğan bir propaganda filminden bahsediyor. Laf arasında “17
Aralık dediler tutmadı. 30 Mart dediler tutmadı.” dediğine göre, bu
bir kara propaganda filmi. 30 Mart seçimlerinden önce, popüler
dizilere seçim kampanyaları dahil oldu; aslında tek başına iktidar
partisinin propagandası yapıldı. Hükümeti ve Erdoğan’ın şahsını
yıpratmayı temel eksen alan bir film tutmaz; çünkü eldeki malzeme
sürükleyici bir senaryoya uymaz. Yolsuzlukların, suistimallerin
kalıpları çok bilindik. “Hırsızlık nasıl yapıldı?” sorusuna cevap
arayan bir kurgu, senarist ne kadar deha sahibi olursa olsun çok
yavan kaçar. Sistem eleştirileri ile iç içe geçen kişilik
analizleri arasında sürükleyici bir kurgu oluşturmak çok zor.
MALZEME DE ÇOK
Siyasetçinin hırsızlığı itici bir konu. Halbuki “komplo” üzerine
inşa edilen bir serüven peşinen ilgi çekici olur. Malzeme o kadar
çok ki: Darbe, ajanlar, casuslar, komplolar, entrikalar,
paraleller, dış güçler, İsrail, ABD. Sırf bu kelimelerin üzerine
birkaç sezon süren bir kurgu çıkartılabilir. Başbakan’ın yanındaki
danışmanların aklına gelmeyen yeni “kötü adamlar” icat etmek
senaristlerin işi.
BAŞBAKAN DİZE
GETİRİYOR
Tapınakçılar, İlluminati veya sırf laf olsun diye Türkiye
düşmanlarının oluşturduğu çok ama çok gizli bir örgüt ve onun
işbirlikçileri. Ülkesini düze çıkartmak ve bir dünya gücü haline
getirmek için canla başla çalışan bir Başbakan... Dünyayı dize
getiriyor. Onun yıkılması, itibarının bitirilmesi lazım. Mısır’da
darbenin, Suriye’de iç savaşın nedeni işte bu. Sonunda düşmanları
bir araya gelip, onu yok etmek üzere bir komplo hazırlıyor. Yakın
arkadaşlarına rüşvet tuzakları kuruluyor. Her eve, her ofise bir
kamera ve dinleme tapeleri. Malzeme çoğalınca bunları bir araya
getirip montaj kasetleri hazırlanıyor. Türkiye bıçak sırtında.
Paraleller iş başında. Devamı? Bu kadarı fragman olarak
yeterli.