BKM Mutfak’ta oynadığı dönemde tanıyıp sevdik Pelin Öztekin’i... Ekibin en kilolusuydu... Bu durumdan ne sevenleri ne de kendisi şikayetçiydi ama sağlık adına kilo vermesi gerektiğini düşünüyordu. Ve bir gün çok ciddi bir karar aldı, tüp mide ameliyatı oldu. Altı ayda 153’ten 100 kiloya düşen Öztekin’in hedefi ise 75 kilo... Röportaj: Müge SERÇEK BİROĞLU Fotoğraf: Murat ŞAKA Bugüne kadar kilolarınızla barışık gözüküyordunuz... Ne oldu da ameliyat masasına yatmaya karar verdiniz? - Evet, barışıktım. Hatta kilomla ilgili yapılan şakaları bile kafama takmam ben. Yıllar önce bana bir diyetisyenim, “Kendinle çok barışıksın. Kiloyu birazcık kafaya taksan zayıflarsın ama istemiyorsun çünkü sen kendini bu halinle çok seviyorsun” demişti. Bu çok doğru bir tespitti. Daha önceki bir röportajımda “Bir gün zayıflayacağım, o günün gelmesini bekliyorum” demiştim. Demek ki o gün gelmiş. Kaç yaşınızdan beri zayıflamaya çalışıyorsunuz ve bugüne kadar zayıflamak için hangi yolları denediniz? - Ortaokuldan sonra kilo almaya başladım. Sonradan öğrendim ki tiroidle ilgili sorunum varmış, kilo alma nedenim buymuş. İşte o kiloları vermek için ameliyata kadar birçok diyet yaptım. Sibel Can diyeti mi dersiniz, Seda Sayan diyeti mi dersiniz, hepsini denemişliğim var. Dukan diyetiyle çok iyi kilo verenler oldu mesela, bu diyeti de denemiş miydiniz? - Denedim tabii ama bu diyetin ikinci gününde metrobüse binerken bayıldım. Bu diyet bana yaramadı açıkçası. Daha sonra kendi yöntemlerime göre diyet yaparak 35 kilo verdim ama çok sağlıksız bir kilo vermeydi bu. Peki ne oldu da midenizi küçülttürmeye karar verdiniz? - 27 yaşıma kadar çok tatlı tombiktim ama artık daha sağlıklı ve muntazam olmaya karar verdim. Bunun yanı sıra babamda kalp, annemde de şeker hastalığı var ve bunlar genetik olarak bana geçecek hastalıklar. Eğer kilolu olmaya devam etseydim, bu sağlık sorunları bir bir ortaya çıkacaktı. Son zamanlarda da ipin ucunu biraz kaçırmıştım, 153 kiloya dayanmıştım. Kilolu olmak sakıncalı bir şey değil ama sağlığınızı tehdit ediyorsa sakıncalı bir hale geliyor. Baktım ki bu iş böyle devam etmeyecek, ameliyat olmaya karar verdim. Karar aşaması zor muydu, korktunuz mu? - Ailece bu kararı vermemiz 6 ayı buldu. Bir de bugüne kadar bırakın ameliyat olmayı, kolumu bile kırmışlığım yoktur. Biraz korktum açıkçası... Babam bile “Ya bilmiyorum, sonuçta ameliyat bu, narkoz almak doğru bir şey mi bilmiyorum” dedi ama şu anda doğru bir karar verdiğimizi hep birlikte anlıyoruz. Ne zaman ameliyat oldunuz? - 20 Mart’ta ameliyat oldum. Şu an 100 kiloyum ve çok mutluyum. Bu halimde kalsam bile bana yeter. Yürürken zorlanmıyorum, merdiven ya da yokuş çıkmak benim için artık işkence değil. Ameliyata girerken ne hissettiniz peki? - Çok heyecanlı ve gergindim. Hele ameliyat kıyafetini giyerken bir garip hissettim. Ameliyatta tam olarak hangi işlem uygulandı, ne kadar sürdü? Midene herhangi bir şey taktılar mı? - Tüp mide ameliyatı oldum, bu ameliyat 45 dakika sürüyor ama ben iki ameliyatı aynı anda oldum. Diğer ameliyatım da reflü ameliyatıydı. Bu yüzden 1 saat 15 dakika sürdü. Şu an midemde kelepçe, balon ya da benzeri hiçbir yabancı madde yok. Sadece midemi tüp şekline getirdiler. Şu an midem yemek borumla aynı hizada olup bağırsağıma bağlanıyor. Üstelik açık ameliyat da olmadım. Vücuduma açılan 4 delikle bu iş bitti. Açık ameliyat olmadığım için zorlukları da daha az oldu. Çıkınca neler hissettiniz, ağrınız oldu mu? - Reflü ameliyatından dolayı ilk gün sürekli kusma hissim oldu ama sonra geçti. 3 gün hastanede kaldım ama ameliyat olduğum akşam yürümeye başladım, ikinci gün kafeteryada annemle sohbet ediyordum. Ama içimden gerçekten çok büyük bir mide çıktı. Meğer senelerce bir annenin yavrusuna baktığı gibi mideme bakmışım, yememişim yedirmişim, içmemişim içirmişim... Alınan midenin büyüklüğü iPad boyutundaydı diyebilirim. Yağ aldırma ameliyatı da olabilirdiniz? - Bu kesin bir çözüm değildi! Yağlarınızı aldırırsınız ama yemeye devam ettikten sonra yeniden kilo almaya başlarsınız. Kilo verince vücudunuzda sarkmalar olmadı mı? - Zaten kilo alıp veren biri olduğum için vücudumda sarkmalar vardı. Belki ileride onları toplattırırım ama şu an öyle bir niyetim yok. Peki şu an nasıl besleniyorsunuz? - Ameliyattan sonra mideme bir bebeğin midesine davranır gibi davranmam gerekiyordu. İlk bir hafta sadece çorba içtim ama bu çorbaların içinde tane yoktu. Sadece sebze ya da etlerin suyuydu, saf çorbaydı yani. Sonraki hafta da normal çorbalara geçtim. Daha sonra da pürelere geçiş yaptım. Kabak püresi yedim, domatesle peyniri ezip onu yedim. 15 gün yediğiniz çorbalardan sonra pürelere geçince acayip lezzetli geliyor. (Gülüyor) Şu anda midem çok küçük olduğu için iki lokmada doyuyorum, istesem bir lokma daha yiyebilirim ama buna gerek yok. Çok çabuk doyup çok hızlı acıkıyorum. Bu yüzden günde 7-8 öğün yiyorum ama toplamında normal bir insanın bir öğünde yediği yemek kadar yemiyorumdur bile. Ne yemekten kaçınıyorsunuz? - Ekmek hiç yemiyorum. Pilavı çok özlüyorum ama bir yemek kaşığı pilav yesem midemde şişiyor. Onun yerine et ya da salata yiyorum. Spor yapıyor musunuz? - Mayıs ayından başlayarak bütün yaz yüzdüm, şimdi de yürüyüş yapıyorum. Daha sonraki aşamada pilatese başlamak istiyorum. Hedefiniz kaç kiloya inmek? - Hiçbir zaman 50 kilo olmak istemem 70-75 kilo arasında olsam bana yeter. Beni zaten bu halimle sevdiler, bir de sanki balıketli olmak beni daha tatlı yapıyor. Çok zayıf olsam bana yakışmazmış gibi geliyor. Bir rol gelir ve daha çok zayıflamamı isterlerse elimden geleni yaparım ama... Peki rol için yeniden 100 kilo olman gerekiyor deseler... - Daha önce neredeydiniz derdim. (Gülüyor) Bu kadar kilo vermek oyunculuk kariyerinizi nasıl etkileyecek sizce? - Oyuncuya ne verirseniz onu oynar, ben de farklı roller oynamak istediğim için zayıfladım. Ailemizin sevimli, şişman kızı olmayayım artık! Ters köşe roller almak istiyorum. Çok yemek yiyen ve köpeklere karşı aşırı sevgi besleyen insanların aslında psikolojik sorunlar yaşadığı söylenir... Siz buna katılıyor musunuz? - Mutsuzken hiç yemek yiyemeyenlerdenim, tam tersine mutluyken daha çok yemek yerim ben. Mesela Kıvanç’la sevgili olduğumuzda 125 kiloydum ama ikimiz de yemek yemeyi o kadar seviyoruz ki o 20 kilo aldı ben de 153 kiloyu gördüm. Beni asıl yediren şey mutluluk... Sevgiliniz Kıvanç Baran Arslan, bu süreçte size nasıl destek verdi? - Kıvanç benim kilolu halimi gördü ve öyle sevdi. Onun bu süreçte bana dediği en önemli şey “Sağlığın için ne yapman gerekiyorsa onu yap”... Bana direkt olarak “yap” ya da “yapma” demedi. Her zaman bana destek oldu. Sonuçtan memnun mu? - Çok dip dibe olduğumuz için hemen fark etmedi. Geçtiğimiz haftalarda 8 gün kadar görüşmedik. Daha sonra karşılaştığımızda “ya sen çok zayıflamışsın” dedi. Zayıfladıktan sonra hasretini çektiğiniz hangi kıyafeti giymeye başladınız? - Topuklu ayakkabı giyiyorum artık, nasıl mutluyum anlatamam.