Pekşen'den futbol ve Altaylı yorumu

Abone ol

Yalçın Pekşen, gazetecilerin ve yayın kuruluşlarının futbola verdikleri önemden pek memnun değil. Pekşen, bu durumu eleştirdi. Pekşen, Fatih Altaylı'yı da es geçmedi...

Yalçın Pekşen, başlıklı yazısında futboldan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Ayrıca Pekşen, Fatih Altaylı'yı da konuyla ilişkilendirdi...


Yukardaki düşünce benim değil ama doğrusu bana pek ters gelmez. Ne var ki, benim futbol konusunda düşünce açıklamam da doğru olmaz. Çünkü ben futboldan anlamam, izlemem, izlesem bile zevk almam. Birkaç dakika sonra ilgimi kaybederim; bu anlamsızlığın neden bu kadar ciddiye alındığını kendi kendime sormaya başlarım. O yüzden önemli bir maç oynandığında normal olarak benim haberim bile olmaz. Gazetelerin 7-8 sayfasını dolduran spor sayfalarını dahi açmadan geçerim.

Ama yine de herşeyden haberdar olurum. Çünkü gazeteler maçları, puanları, önemli futbol haberlerini birinci sayfadan verirler.

Birçok yazar köşesinde fikrini belirtir, ötekiler de bir yerinden mutlaka değinir. Yani sonuçta hiç ilgilenmediğim konudan benim de haberim olur.

Yine de yukardaki 'akıldışı' öneriyi benim ortaya atmam mümkün değildir. Böyle bir fikir ancak eyyamcılar tarafından ortaya atılır.

'Eyyamcılık' günü gününe düşünenler için kullanılır.

İşte bir eyyamcılık örneği... Fatih Altaylı'nın dünkü önerisi:

'Maça gitmeyin, çocuklarınızı da yollamayın.'

Devamı şöyle:

'Kan bulaşmış bu ligi izlemek istemiyorum. Artık maça falan gitmeyeceğim...'
* * *
Fatih Altaylı eski bir kulüp yöneticisi. Mutlaka benden iyi bilir.

Kendisi dahil kimse maça gitmezse, ana-babalar da gitmezse, çocuklarını da göndermezse lig yürür mü?

Ortada seyirci ve bilet parası olmazsa, futbolcu sahaya çıkıp gol peşinde koşar mı?

Niye koşsun? Ve kimsenin izlemediği maçlar niye yapılsın?

Bana kalırsa Altaylı üstü kapalı bir şekilde 'futbol kalksın' diyor veya bana öyle geliyor.
* * *
Eğer öyle demek istemiyorsa şu soruların cevabını vermeli:

Fatih Altaylı gibi futbolla külüp yöneticiliği yapacak kadar ilgili biri bile maça gitmiyorsa, diğerleri niye gitsin?

Ayrıca kendisi, futbol yazmadan durabilecek mi? 3-5 gün sonra futboldan yine dünyanın en önemli konusu imiş gibi söz etmeyecek mi?

Yönetimi altında bulunan TV haber servisinin muhabirlerini Meclis Başkanı'na, Başbakan'a, Genelkurmay Başkanı'na, hatta Cumhurbaşkanı'na gönderip 'Hangi takımı tutuyorsunuz?', 'Maçın sonucu sizce ne olur?' 'Sonuç hakkında ne diyorsunuz?', 'Ukrayna karşısındaki kansızlık durumunu nasıl izah ediyorsunuz?'şeklinde kurcalatmayacak mı?

Başbakan'ın önüne futbol topunu koydurup kaleye şut attırmayacak mı?

Teketek'e çağırdığında futbolculuk geçmişini hatırlatmayacak mı?

Futbolu spor, eğlence, boş zaman geçirme mekanizması olmaktan çıkarıp 'hayat- memat', 'vatan-millet', ulusal dava' ve 'kanlı kavga' haline getirdikten sonra cinayet işlendiğinde kenara çekilip ellerini temizlemek o kadar kolay mı?

Kendisinin çok merak ettiği 'Ne zaman adam oluruz?' sorusunun cevabı şu olmalı: 'Adam gibi davrandığımız zaman...'

YAZI:Fatih ALTAYLI

Günün Önemli Haberleri