Peki kim bu Önder Sav?
Abone olO her zaman CHP'de ağır abi ve her daim gölge lider oldu. O'nun parti içinde seveni kadar sevmeyeni de var.
O her zaman CHP'de ağır abi ve her daim gölge lider oldu. O'nun parti içinde seveni kadar sevmeyeni de var. Ancak seven ve sevmeyenin hemfikir olduğu bir şey var: Asla ve asla akçeli işlere bulaşmaz, bulaşanları da affetmez.
O'nun ismi Önder Sav.
Peki kim bu Önder Sav?
Akşam Gazetesi'nden A. Rezzak Oral, o'nun profilini çıkardı:
Onun için tek cümlelik bir tanımlama zorunlu olsa herhalde en kapsayıcı olanı 'Siyaset mühendisi' olur. Her zaman 'Ağır Abi' daima 'Gölge lider' ve mutlaka 'Ciddi bir yüz'. Mazbut bir aile babası olan Önder Sav'ın biri kız biri erkek iki çocuğu bulunuyor. Kızı Burcu Sav, bir dönem Ankara'da gazetecilik yaptı, oğlu Özgür Sav yurtdışında yaşıyor. Çiğdem Hanım ise kamuoyunun gözü önünde olmayan bir siyasetçi eşi. CHP'de, geceleri lambası sürekli yanan neredeyse tek yönetici olan Sav'ın, parti içinde hayran kitlesi olduğu kadar keskin muhalifleri de var. Ancak her iki taraf da bir konuda hemfikir: Asla ve asla akçeli işlere bulaşmaz, bulaşanları da affetmez.
Bülent Ecevit ve Deniz Baykal'dan sonra Kemal Kılıçdaroğlu döneminde de 'En etkin güç' olacağı belirtilen CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın, siyasi ve özel hayatında öne çıkan detayları mercek altına aldık. İşte az bilinen ve hiç bilinmeyen yönleriyle 53 yıllık siyasetçinin portresi:
BAYKAL'IN SINIF ARKADAŞI:
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Sav'ın, '53 yıllık sırdaşım ve dostum' dediği Baykal'la ilişkisi de aynı yıllarda başladı. Hukuk Fakültesi'nden sonra uzun süre serbest avukat olarak çalışan Sav, Ankara Barosu ve Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı görevlerinde bulundu. Sav, binlerce kişinin oy kullandığı baro seçimlerinde kaç oy alacağını birçok kez 'tam rakamla' bilerek herkesi şaşırttı.
ECEVİT'E MUHALEFET:
Sav'ın, siyasi çekişmeleriyse 1970'lerde, İsmet İnönü'nün CHP Genel Başkanlığı döneminde başladı. Sav, Genel Sekreter Bülent Ecevit'le İnönü arasındaki genel başkanlık yarışında, Deniz Baykal'la birlikte Ecevit'in yanında yer aldı. Sav, 1973'te CHP'den Ankara Milletvekili seçilirken, Baykal da Antalya Milletvekili olarak Meclis'e adım attı. Baykal ile Sav, 1973 seçimleri sonrası 1. Ecevit hükümetinde (CHP-MSP koalisyonu) kabinede yer aldı. Sav, Çalışma Bakanı, Baykal ise, Maliye Bakanı olarak görev yaptı. 12 Eylül'ün yaklaştığı dönemdeyse Baykal-Sav ikilisi Ecevit'i eleştirip hedef almaya başladı.
HEP YANINDA
12 Eylül darbesi CHP ile birlikte tüm partileri kapatınca, mesleğine dönüş yaptı. 1987'de siyasi yasağının kalkmasının ardından Baykal'la dirsek temasını devam ettirdi. 12 Eylül döneminde çıkartılan 'Kapatılan siyasi partilerin aynı adla açılmasını engelleyen yasa' 1992'de kaldırılınca, CHP'nin tekrar açılması kararı alan kadroda yer aldı. Baykal'ın aynı yıl Erol Tuncer'le yarıştığı 'Yeniden açılış kurultayında' Deniz Bey'e yine tam destek sundu.
GÖZLER A TAKIMINDA |
Genel başkanını seçen CHP'de şimdi bütün gözler, partiyi önümüzdeki genel seçime taşıyacak parti vitrinine çevrildi. CHP'de cumartesi günü yapılması beklenen ilk Parti Meclisi toplantısında 20 kişilik MYK için seçim yapılacak. Önder Sav'ın yeni dönemde de Genel Sekreter olması bekleniyor. CHP'de yeni dönemde Genel Başkan Yardımcısı olarak Prof. Dr. Haluk Koç, Hakkı Süha Okay, İsmet İnönü'nün torunu eski Milletvekili Gülsün Bilgehan Toker ve İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin'in adı geçiyor. Prof. Dr. Sencer Ayata'nın da Bilim Yönetim Kültür Platformu Başkanlığı'na getirilmesi bekleniyor. Boşalan Grup Başkanvekillikleri için ise Yalova Milletvekili Muharrem İnce ile Plan Bütçe Komisyonu'nda etkin bir görev yapan Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi'nin seçilmesi bekleniyor. Gruptaki seçime Konya Milletvekili Atilla Kart, Malatya Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu'nun da aday olabileceği belirtiliyor. Tekin Bingöl ve Mahmut Duyan'ın adları da MYK için adı geçen diğer isimler. OLASI MYK LİSTESİ |
BİRİNCİ SIRAYA OTURDU:
Hikmet Çetin'in genel başkanlığında gerçekleşen SHP-CHP birleşmesinden altı ay sonra yapılan 1995'teki 27. Olağan Kurultay'da Genel Başkan olan Baykal, 24 Aralık 1995 seçimlerinde Sav'ı Ankara birinci bölgeden liste başı aday yaptı. Seçim sonrasında da Sav, Baykal'ın grup başkanvekili oldu.
2. ADAM KOLTUĞUNDA:
CHP'deki 15 yıllık kesintisiz Baykal-Sav dönemine ilişkin kırılma noktası 1999 seçimlerinde oldu. CHP, Cumhuriyetle yaşıt tarihinde ilk kez baraj altında oy alarak Meclis dışında kalırken, Baykal da istifa etti. 18 ay sonraki 11. Olağanüstü Kurultay'da Baykal yeniden partinin başına dönerken, Sav da Genel Sekreterlik görevine başladı.
TEK ADAM TEK LİSTE
Sav'ın, 'Mutlak delege hakimiyetini' sağlayan tüzük değişikliğiyse, Baykal'ın 'olur'uyla gerçekleşti. Aday olmayı zorlaştırıcı ve yönetimin genel merkezin listesiyle belirlenmesini öngören tüzük değişiklikleri 23-24 Ekim 2003'teki 30. Olağan Kurultay'da gerçekleştirildi. Bu değişikliklerle 'Tek adam ve tek liste' dönemi başladı. Örgütün yönetimi Sav'ın eline geçti. Baykal, Sav'ın gücünü dengelemek için daima 'Sağ kol' olarak Eşref Erdem'i yanında tuttu. CHP'deki örgütsel ve seçimsel faaliyetler bu 'troyka'nın onayıyla yapılmaya başladı. Ancak Baykal'ı Güneydoğu politikasını değiştirme konusunda ikna edemeyen Erdem, Kasım 2007'de parti yönetimindeki tüm görevlerinden istifa etti.
'BAŞKANLIK' SİSTEMİNE VİZE VERMEDİ
Baykal ve Sav'ı karşı karşıya getiren dönemeçlerden birisi, 2008'de gerçekleşen ve tüzük ve program değişikliğinin gerçekleştiği 14. Olağanüstü Kurultay oldu. MYK'ya, daha çok merkez sağ partilerde uygulanan 'Başkanlık sistemine' benzer model getiren ve parti yönetiminin güçlü genel başkan yardımcılarından oluşmasını öngören tüzük değişikliği kurultayda kabul edildi. Ancak Sav'ın muhalefeti nedeniyle bir türlü uygulamaya geçilemedi.
'YES-NO' İLE MEDYATİK OLDU
Yıllarca kapalı kapılar ardında etkin bir siyasi güç olarak yaşamını sürdüren Sav, 2008'deki, 'cep telefonu ve böcek' tartışmalarıyla 'medyatik' oldu. Sav'ın, Bolu Valisi Mehmet Ali Serindağ'la Genel Merkez'deki görüşmesi ertesi gün Vakit gazetesinde 'Deşifre metin' olarak yer alınca, Sav hükümeti suçladı. Ancak Sav'ın görüşme sırasında 'no' yerine 'yes' tuşuna bastığı anlaşıldı.
VE BAYKAL'A 'GANDİ' MANEVRASI
Sav, Baykal'ın istifasının ardından 'Eğer dönersen partiyi yıpratırsın' mesajı vererek, siyasi hayatının en önemli manevralarından birisini gerçekleştirdi. Örgütsel gücünü de arkasına alan Sav, Gandi rüzgarıyla yükselen Kemal Kılıçdaroğlu'na yanaşarak onun lider olmasının önündeki engelleri kaldırdı.