Pehlivanoğlu,bu ikiliye fena kızdı!

Spor programlarının vazgeçilmez isimlerinden Reha Muhtar ve Hınçal Uluç'a Zaman Gazetesi yazarı Özcan Pehlivanoğlu, köşesindeki yazında fena çattı. Pehlivanoğlu, yazısında bu ikiliyi taraflılıkları tescilli yazarlar olarak değerlendirdi. İşte Pehlivanoğlu'nun Reha’nın bayramlığı... başlığıyla başlayan şok yorumları:

Kaynak: Zaman
Yazar: Özcan Pehlivanoğlu




Hakemler ve hakemleri yöneten MHK'lar; bugüne kadar ne çektiyse, bu cefada taraftarlığı tescilli yazarların büyük rolü oldu.

Bu gün, bunu sürdürenlerin başını Reha Muhtar ve Hıncal Uluç çekiyor. Benim bildiğim, insanların kendi günahlarının muhasebesini daima kendilerinin yaptığıdır. Bu muhasebe bayram gibi özel günlerde yapılacağı gibi aslında her an yapılmalıdır. Her daim günahkâr olup bir anda temize çıkmak her zaman gercekleşecek bir iş değildir. Reha Muhtar, bayramın ilk günü hakem Cem Papila'nın kendince günahlarını saymak sureti ile onu bir muhasebeye ve sonunda hakemliği bırakmaya davet etti. Aslında Reha Muhtar kararını vermiş. Papila suçludur, tez katledile. Son cümlemiz aynı bir Osmanlı kadısının fermani gibi oldu ama Reha Muhtar'ın düşüncelerinin hükmüne bu şekilde tercüman olunabilir diye böyle yazdım.

Hakemler hakkında ağır eleştiriler yönelten bir diğer yazar da Hıncal Uluç. Onu Selçuk Dereli'yi eleştirirken seyrettim. Zannedersiniz ki çok gizli güçler devreye girmiş kimse hissetmeden hakem müthiş kasıtlı işler yapmış. Değerlendirme tam bir gizli servis operasyonunun analizi gibi. Düşünüyorsunuz ki gizli bir el karar vermiş ve düğmeye basmış Selçuk Dereli de bunu sahada uyguluyor. Kendi kendime biz herhalde başka bir maç seyrettik ya da bu işten anlamıyoruz dedim. Çünkü Hıncal Uluç, o kadar iddiali konuşuyordu ki, dinleyene herhalde bir bildiği vardır dedirtiyordu. Ancak ona en büyük tekzip, çok gecikmeden Hakan Şükür'den geldi. Hakan, hakem Selçuk Dereli'ye maçtan sonra haksızlık ettiklerini belirtip özür diledi.

Değerli okurlar siz de biliyorsunuz ki bu iki gazeteci Beşiktaşlı ve Galatasaraylıdır. Reha Muhtar daha düne kadar Besiktaş'ın yönetim kurulu üyesiydi. İki büyük kulübümüzün bu sezon performansları ve sorunları ortada, buna birde hakem hataları eklenince ortaya çıkan tabloyu hepimiz görüyoruz. Ancak tüm faturayı hakemlere kesmek büyük haksızlık. Uluç ve Muhtar'a soruyorum: Siz hiç hakemlik yaptınız mı? Bir hakem nasıl yetişir bilir misiniz? Hakemleri yüzeysel olarak eleştireceğiniz yere toplumsal etkinizi hakemlik müessesesinin ıslahı yönünde kullandınız mı? Yoksa bunları yapmayıp da hakemler hatalar yapınca hiç de hakkınız olmadığı halde onları muhasebe yapmaya mı davet ettiniz?

Hakem Papila'nın hakemliği bırakmaya davet edilmesi ne ilktir ne de son olacaktır. Çünkü bazıları hakem yetiştirmeyi tarlada karpuz yetiştirmeye benzettiklerinden, bırakın gidin demesi kolay oluyor. Birileri beni yağcılık ve düzene ayak uydurmakla suçluyor. İstiyorlar ki kendi düşündükleri gibi yazıp ve konuşayım. Ben eğer ben isem; kendi düşündüklerimi yazacağım. Onlarla tek farkımız, temel sorunları görmezden geliyor olmaları. Benim bu MHK’ya açık kredim var. Göreve yeni geldiler. Hakem kadrosu, geçtiğimiz MHK'nın ve Ulusoy Federasyonu'nun yetiştirdiği hakemlerdir.

Onlar ellerinde buldukları bu kadroyu yenileştirme fırsatı yakalayamadılar. Hemen başlayan liglerimizi de kendi anlayışlarını yansıtmaya çalıştıkları bu arkadaşlarla götürüyorlar. Yılların kemikleşmiş hastalıklarından bir anda kurtulmak mümkün değildir. Hakemlerin rehabilitesi, istikrarlı ve sabırlı çalışmalarla; ligleri de oynatarak kendi doğallığında gerçekleşecektir. Reha Muhtar'a bunları yakın arkadaşı Ahmet Çakar anlatmıyor herhalde? Bakıyoruz da; o da kader arkadaşlarına reyting uğruna savaş açmış durumda. Hakemleri eleştireceğiz, eğer kasıt yakalarsak boğazlarını sıkacağız ama sizlerind e komplolara kurban gitmenize izin vermeyeceğiz.

Merak etmeyin eğer bir takımın lehine bir şeyler döndüğünü sezersek, ipliği ilk önce pazara biz çıkartırız. Umarız Reha Muhtar bizi okur da yazdıklarımızın ışığı altında kimin muhasebe yapması gerektiğini düşünür. Ramazan Bayramı’mız kutlu olsun, tüm insanlığa huzur ve mutluluk getirsin...