Pazartesiler sendoma kurban gitmesin!
Abone olÖzellikle iş açısından büyük problemmiş gibi görünen pazartesi günü çoğu zaman olmasın diye düşünülse de aslında dinimizde büyük önem taşır
'Pazartesi sendromu' adıyla zamana karşı kötümser bir
yaklaşım sergilenir. Kimilerine göre yoğun bir iş temposu anlamına
da gelen pazartesi, takvimden silinecek kadar kötüdür. Ama bizim
inancımızda pazartesinin ayrı bir önemi vardır. Peygamberimiz'in
(sas) hayatındaki birçok güzel olay bu günde yaşanmıştır. Halk
diliyle günahını aldığımız pazartesi, İslâm'da birçok gelişmeyle
kaderdenktir.
Zaman gazetesinin haberine göre günümüzde birey, sanayileşme ve
teknolojinin baş döndürücü bir hızla gelişmesi karşısında zamanla
yarışa koyularak manadan soyutlanmış mekanik bir varlığa
dönüşmüştür. Bu amansız yarışta insanın kendi varlığını
ispatlayabilmesi ve kendini tatmin etmesi için üretken değil,
tüketen bir varlık olması sürekli empoze edilmektedir.
Böylece insan daha fazla tüketmek için daha fazla çalışmakta ve
kendini sonu gelmeyen kısır bir döngüden kurtaramamaktadır. Bu
hayat tarzı birçok maddi ve manevi problemin yanında 'pazartesi
sendromu' olarak da isimlendirilen zamana karşı kötümser bir
yaklaşımın da doğmasına neden olmuştur.
Pazartesi, amansız bir çalışma maratonunu hatırlattığı ve
başlattığı için istenmeyen bir zaman dilimi halini almıştır.Bizim
dünyamızda ise zaman kıymetini; mekân kutsiyetini, Yaradan'ın ve
O'nun elçisinin bunlara verdiği önemin yanında ulviyet boyutlu,
insanlığın kaderini derinden etkileyen olayların kendilerinde
gerçekleşmesiyle kazanır. Evrende her nesne Allah'ın bir sanatıdır
ve bizler, yaratılanın Yaradan'dan ötürü hoş görüldüğü bir
medeniyetin çocuklarıyız. Bu açıdan varlık, bizim için hikmet ve
hayır yumağı olarak karşımızda bütün ihtişamıyla endam eder.
Buna karşın toplumumuzda bazı canlı ve varlıkların uğursuzluk
getirdiğine dair inançlar da vardır. Allah'ın insanlar için tayin
ettiği zaman dilimlerinden bir parça olan pazartesi de bu
anlayıştan hissesini almıştır. Burada birey, işyerindeki sorunlara
ve çalışmaya karşı olan tepkisini zamana yansıtır.Kur'ân-ı Kerim'de
ve Hz. Peygam- ber'in sözlerinde çalışma ve kazancı alın teriyle
elde etme önemle vurgulanmıştır. Pazartesiye, ailemize helal lokma
götürmenin ve üreten bir insan olmanın ilk günü olarak
bakabiliriz.
Bunun yanında Peygamberimiz'in hayatında önemli gelişmeler ve
birçok güzel olay pazartesi gününde olduğundan bizim için
pazartesi, hangi hayırları ve güzellikleri getireceği daha pazar
gününden beklenen bir gün olabilir. Halk diliyle günahını aldığımız
pazartesi, İslâm'da birçok gelişmeyle kaderdenktir. Pazartesinin
faziletleri ve getirdiği güzelliklerÂlemlere rahmet olarak
gönderilen Hz. Muhammed (sas) bu günde dünyayı şereflendirmiştir.
Hz. Peygamber (sas) bu konuda, "Bugün benim doğduğum ve peygamber
olarak gönderildiğim -yahut bana vahiy indirildiği- gündür."
buyurmuştur. (Müslim, Sıyâm) Hz. Peygamber'in, risâlet öncesi Hace-
ru'l-Esved'in yerine konulmasındaki problemi çözerek muhtemel
çatışmayı önlediği gün pazartesidir.
(Muhammed Hamidullah, Hicri Takvim ve Tarihi Arka Plan, UÜİFD, IX;
Mehmet Apaydın, Rasûlullah'ın Günlüğü) Pazartesi, bizim de
problemleri çözeceğimiz ve hayır elçisi olacağımız bir zaman dilimi
şeklinde kabul edilebilir.Hz. Peygamber'e ilk vahyin indirildiği ve
risâlet vazifesinin verildiği gün pazartesidir. Hz. Peygamber
(sas), "Kur'ân-ı Kerim bana pazartesi gününde
indirildi." buyurmuştur. (Tirmizi, Menâkıb) Biz de
pazartesiye, alacağımız sorumlulukların gereğini hatırlatan
hayırhah bir dost olarak bakabiliriz.
Hz. Peygamber'in (sas) irtihali pazartesi günüdür. (Buharî, Ezan)
Pazartesi, Efendiler Efendisi'ne göndereceğimiz bir duanın veya
sevabını hediye edeceğimiz Kur'ân'ın okunacağı bir zaman olamaz
mı?Pazartesi, yolculuk, ticaret ve rızık günüdür. Zira Allah Resulü
(sas), "Pazartesi yolculuk ve ticaret günüdür." "Ey Allah'ın
Resulü, bu nasıl olur?" dediler. Buna cevaben "Çünkü o gün Şuayb
Aleyhisselam, ticaret yapmak ve rızık kazanmak için yolculuk
yapmıştır." buyurdu. (İbn Mace) Böylece pazartesi, bizim için işe
koyularak sünnete uymanın sevabını ve hayrını ummanın bir anı
olamaz mı?
Pazartesi, kulların bağışlanma günüdür. Hz. Peygamber (sas),
"Cennet kapıları, pazartesi ve perşembe günleri açılır. Ve Allah'a
hiçbir şeyi ortak koşmayan her kula (günahları) mağfiret edilir.
Yalnız din kardeşi ile aralarında düşmanlık bulunan kimse müstesna!
(Onlar hakkında) 'Şu iki kişiye barışıncaya kadar mühlet
verin!' denilir." (Müslim, Birr ve Sıla)
buyurmuştur.Amellerin arz günüdür. Allah Resulü (sas), "Ameller her
pazartesi ve perşembe günleri Allah'a arz olunur. (Müslim, Birr ve
Sıla) Amellerin arz günü hayırlı karşılığın alınacağı bir gün
olması dilenebilir.Pazartesi, Allah'ın dünyanın yaratılışında
ağaçları yarattığı gündür. Pazartesi, aldığımız her nefeste payları
olan yeşillikleri hatırlayıp Yaradan'a yeniden şükredeceğimiz bir
pazartesi niye olmasın?
Pazartesi oruç günüdür. Hz. Âişe (r.anha), şöyle demiştir: "Rasû-
lullah (sas), pazartesi ve perşembe oruçlarını dört gözle
beklerdi." (Tirmizi, Savm) Efendimiz, başka bir sözlerinde,
"İnsanların amelleri pazartesi ve perşembe günleri Allah'a arz
olunur. Bu yüzden ben amelimin oruçlu olarak Allah'a arz olunmasını
severim." (Tirmizi, savm) buyurmuştur.
Pazartesi, dua zamanıdır. Allah Rasulü (sas), İbn Abbâs'a; "Pazartesi sabahı çocuklarınla beraber bana gel, onlara bir duâ edeyim de Allah bu dua ile onları ve seni faydalandırsın." buyurmuştu. Biz de aile fertlerimizi, pazartesinin seherinde toplayıp onlar için dua ederek, duamızı Peygamber'in duasına katabiliriz.