Pazarlıkçı medya tutturamıyor
Abone olEvrensel Gazetesi'nin haberine göre Türkiye ile ABD arasında pazarlık konuları belli olduğu halde medya, olayı karıştırıyor.
Günlerdir, çoğunlukla ismi verilmeyen yetkililere dayanarak verilen ve Irak saldırısına ilişkin pazarlıktaki son gelişmeleri aktaran haberler, izleyenlerin kafalarını karıştıracak kadar çeşitlendi. Tarafların istekleri ve önerileri aşağı yukarı belli olmasına karşın günlerdir hangi maddelerde anlaşılıp hangilerinde anlaşılmadığı konusundaki belirsizlik sürdüğünden, yazılıp söylenenler, bir yandan olayın onursuzluğunun da üstünü örtmeye çabalıyor. Holding medyası gazetelerinin dünkü birbirini tutmayan haberleri içinde, para konusunun tamam olduğunu, siyasi konularda anlaşılıp para pazarlığının sürdüğünü, mutabakatın tümüyle sağlandığını duyuranlar vardı. Gerek ABD'li, gerek Türkiyeli “yetkililerle” yaptıkları sohbetlere dayandırdıkları "perde arkası" yazıları yazan kulis yazarları da bu haberlerin neredeyse vazgeçilmez bir unsuruydu. Zaman bilgi edinmiş ABD'de bulunan Fethullah Gülen'in gazetesi Zaman, "edinilen bilgilere göre" verdiğini belirttiği manşet haberine, "Siyasi konularda uzlaşıldı, ekonomik paket beklemede" başlığını koydu. "Türkmenlerin statüsü ve Irak'ın toprak bütünlüğünün korunması konularında anlaşma sağlandı" diyen gazete şöyle devam etti: Ankara'nın savaş zararlarının karşılanması için şart koştuğu yazılı belge konusunda henüz netlik yok. Gazetenin manşetinin yanından verilen Erdoğan'ın Azeri televizyonuna yaptığı açıklama haberi ise, şu başlığı taşıyordu: Erdoğan: ABD taleplerimizi kabul edilemez buldu. Haberde, Erdoğan'ın, yurtiçinde açıkça söylemekten çekindiği kimi itiraflar da yer alıyordu: Biz şimdiye kadar bazı tavizler verdik. İlk tezkere ile tutumumuzu ortaya koyduk. Keşif uçuşlarına izin verdik. Radikal şahin Logosundaki Doğan'dan bozma şahinle inceden şahinlik yapan gazete Radikal ise, Zaman'ın tersi tarafa işaret ediyordu: Asıl sorun askeri mutabakat. Dışişleri Bakanı Yakış'ın sözlerini manşetine çıkaran gazete, Yakış'tan şu alıntılara yer verdi: ABD'den 1 milyar dolar fazla da alsak bir gün nasıl olsa bitecek. Siyasi ve askeri mutabakat ise kalıcı olacak. Uzayan pazarlıklardan Türkiye tarafının umduğu parayı bulamayacağını tahmin eden Radikal de, bu manşet seçimiyle, halkı savaşa ikna etmede "Irak'ın toprak bütünlüğü" propagandasına giderek daha çok ihtiyaç duyacaklarının sinyalini veriyordu. Pazarlık haberlerinde eksik olmamasına çalışılan kulis yazarlığı, Radikal'de Murat Yetkin'e düşmüştü: Pazarlıkların perde arkası. Sabah hazır Sabah gazetesi, dün de anlaşmayı tamamlayan gazete oldu: İşte mutabakat. "Türkiye ile Amerika arasındaki Irak anlaşması büyük ölçüde şekillendi. Mali destek, Kongre kararına kadar 'köprü kredi' olarak verilecek" diyen gazete, "Irak için son anlaşma" başlıklı bir grafikle de haberini süslemişti. Neye dayandığı belirtilmeyen haberin, çok sayıda somut rakam içermesi dikkat çekiciydi: Yaklaşık 100 sayfayı bulan mutabakat zaptında, 7 ana konuda uzlaşma sağlandı. İki konuda ise pürüz sürüyor. Birinci sayfadaki arabaşlıklardan biri, gazetenin gelişmelerden duyduğu sevinci ifade ediyor gibiydi: Gel tezkere gel. Sabah'ın varılan anlaşmanın "perde arkasını" yazan bir yazarı da elbette vardı, hem de rakiplerine 'fark atan' Yavuz Donat, "1 yıldır süren pazarlığın perde arkasını yazmıştı"... Milliyet'te kulis çok Savaş savunuculuğunun önde giden gazetelerinden Milliyet ise dün, "Irak kriziyle ilgili pazarlıklarda son gelişmeleri açıklıyor"du. Gazetenin Fikret Bila'nın yazısından çıkardığı manşet, "Dönüş pazarlığı" idi. Hükümetin Meclis'e tek tezkere sevk etmeyi planladığını ifade eden gazete, "Bu tezkerede savaş sonrası Türkiye'de yabancı asker kalmaması da garanti altına alınacak" diyordu. Fikret Bila'nın yazısının iç sayfadaki başlığı ise, birinci sayfadakinden farklı ve oldukça düşündürücüydü: Tek tezkereyle tüm sorunlar çözülecek. Demek, Bila'nın "sorun" olarak gördükleri, ABD'nin Türkiye'ye asker gönderememesi ve Irak'a bu topraklardan saldıramamasıydı. Kulis yazarlığında diğer holding medyası gazetelerinden ileri olan Milliyet'in pazarlıktan "sızdırdığı" bilgiler, bununla bitmiyordu elbette. Daha önce de savaş sonrası Irak'ın yapısına ilişkin çok sayıda planı aktaran Taha Akyol, "Geçici yönetim üç parçalı" başlığıyla sunduğu yazısında, Türk tarafının pazarlıklarda ağırlığını koyarak siyasi taleplerini kabul ettirdiğini iddia ederek, bir Irak tablosu çizdi. Yazar, Türkiye Cumhuriyeti'ne ve Iraklı Türkmenlere bolca yer verilen "geçici askeri yönetim", "geçici sivil yönetim", "danışma meclisi" adını verdiği yapılar hakkında iddialar ortaya koydu. Hemen her yazısını hükümete destek mesajlarıyla bitiren yazar, dün de bu geleneğini bozmamıştı. Birinci sayfadaki Gül fotoğrafının altına "Amerika, Başbakan Gül'ün mesajlarını doğru algıladı" diyen Akyol, yazısının sonunda şu sözlere yer verdi: Gül ve mesaj arkadaşları bu işi iyi götürüyor. Bakanlar ve milletvekilleri de buna destek olmalı. Pazarlıkçı yayın yapan holding medyasının, haberlerinin de kulislerinin de birbirini tutmadığı dün de görüldü.