Patronlar dile geldi öyle itiraflar var ki...
Abone olDarbeleri Araştırma Komisyonu, bu kez medya patronlarını dinledi.
TBMM Muhtıraları ve Darbeleri Araştırma Komisyonu,
medya patronlarını dinledi. 28 Şubat sürecinde medyada olmadığını
ifade eden Mehmet Emin Karamehmet, ailesinin darbelerden çok zarar
gördüğünü ama hepsinden çıktıklarını dile getirdi. Karamehmet,
Nazlı Ilıcak'ın gazeteden ayrılmasını oğlunun istediğini
söyleyerken Zafer Mutlu ise 28 Şubat'ta hata yaptıklarını, Mehmet
Ali Birand ile yollarını da kendilerini korumak için ayırdıklarını
söyledi.
Kemal Ilıcak'ın yakın dostu olduğunu anlatan Karamehmet,
ölümünden sonra oğlunun gazeteye ortak olmasını istediğini, ortak
olamayacağını söylediğini ancak bir miktar yardım yaptığını
kaydetti. Karamehmet, ''Aradan zaman geçtikten bir süre sonra Özer
Çiller aradı; Erol Aksoy'un gazeteyi aldığını yarısına ortak
olmamızı istedi, o şekilde girdik. Maaşlar ödenemeyince
alacağımızdan vazgeçip çıkmak istedik, ama olmadı, üzerimize
kaldı'' diye konuştu.
"BABAMI BATIRDI BURAYI DA BATIRACAK"
Yazar Nazlı Ilıcak'ın gazeteden ayrılmasıyla ilgili olarak Karamehmet, ''Nazlı Hanım'ın ayrılmasını oğlu istedi; 'babamı batırdı, burayı da batıracak' diyerek annesinin ayrılmasını istedi. Ama farklı konuşuldu'' dedi.
Yazar Nazlı Ilıcak'ın gazeteden ayrılmasıyla ilgili olarak Karamehmet, ''Nazlı Hanım'ın ayrılmasını oğlu istedi; 'babamı batırdı, burayı da batıracak' diyerek annesinin ayrılmasını istedi. Ama farklı konuşuldu'' dedi.
Erol Özkasnak ile görüştüğünü, ancak kendisine davetin Çevik
Bir 'den geldiğini anlatan Karamehmet, ''Tam ne görüşütüğümüzü
hatırlamıyorum. 'Bunu, şunu yapmayın' diye değil, 'vatan
millet Sakarya' şeklinde görüşmeler oldu.
"DEVLET BİZDEN PARA İSTEDİ"
"DEVLET BİZDEN PARA İSTEDİ"
Karamehmet, fona devredilen bankalar arasında en büyük zararın
Pamukbank'ta olduğunun ifade edilmesi üzerine şunları
söyledi:
''1989 yılında IMF Türkiye'de olduğu için Fiskobirlik'in
fındık paraları ödenemiyordu. Devlet bizden Fiskobirlik'e para
vermemizi istedi. O zamanki kanunlara göre, özel şirketler kamu
bankalarına kredi veremiyordu. Kanun değişti. Para ödenmedi.
Pamukbank devrolduktan sonra da ödenmedi. 3,6 milyon doların içinde
bu rakam da vardır. Her şeyimizi satarak 2 yıl içinde ödedik.
Demirbank'ın Fona alınmasından 1 gece önce bizi Ankara'ya
çağırdılar. İşbankası, Garanti Bankası, Akbank ile biz vardık.
'Yarın sabah 1 milyar dolara ihtiyaç var' dediler. 'Kur
çıpasıyla hiçbir zararınız olmayacak' denildi. Diğer bankalar
veremeyeceklerini söylediler, sadece biz 384 milyon doları götürüp
yatırdık. Çıpa kalktı, 600 liraya sattığımız dolar 1400'e çıktı.
Aradaki farkı şirketlerimizin üstüne yazdık. Merkez Bankası Başkanı
Gazi Erçel'e gittim, 'vergi kabul edin'
dedi.''
"MEDYAYA GİRMEM HATAYDI"
"MEDYAYA GİRMEM HATAYDI"
Karamehmet, ''Ağır bir duruma maruz kaldınız, kullanıldığınızı
düşünüyor musunuz?'' sorusuna, ''Özel bir şeyden dolayı olduğunu
zannetmiyorum. Çaresizlikten dolayı yapılan hareket diye
düşünüyorum. Biz belki beceriksiziz, basını bu şekilde kullanmadık.
Benim basına girmem hataydı. Çıkması kolay değil, inşallah
düzelteceğiz'' dedi.
Devletle iş yapmadıklarını ifade eden Karamehmet, siyasi
baskıya maruz kalmadıklarını, kendilerinin de siyasete uzak
kaldıklarını söyledi.
Karamehmet, ''Aytaç Yalman'ı bir kere gördüm, tebrik etmek
için gittim. Kimseye teslim olmadım. Kimseden bir şey istemedim ki
teslim olayım'' dedi.
DARBE KOMİSYONUNDA DARBE TARTIŞMASI
DARBE KOMİSYONUNDA DARBE TARTIŞMASI
Türk Telekom ihalesine girmediklerini belirten Karamehmet,
''Girseydik de verilmezdi. Turkcell'e ortak olduğumuz için
verilmesi zordu. Yasal bir engel olmasaydı girerdik'' sözlerine
Komisyon Başkanı Nimet Baş'ın ''rekabet nedeniyle...'' demesine,
CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu tepki gösterdi.
Baş, ''Konuğa müdahale etmeyin'' diyen Erdoğdu'ya,
''Konuğun söylediklerine ekleme yapmam baskı değil. Biz
sakin bir ortamda çalışıyoruz. Bu çalışmaları provoke etmenize izin
vermem'' dedi.
Erdoğdu, ''Türkiye'nin bütün işadamlarını çağırarak
engizisyon mantığıyla sorgulamak doğru değil'' demesine
Baş, ''İlk kez katıldığınız toplantıyla ilgili yargılama
yapamazsınız'' sözlerine Erdoğdu, ''Albayrak Grubu'nun İstanbul
Belediyesi'nden aldığı ihaleler benzerdir. Aynı sonuç ortaya çıkar.
Koza Grubu'nun altın madeninde aynı ilişkiler çıkar, daha karanlık
ilişkiler çıkar'' karşılığını verdi.
"28 ŞUBAT'TA YANLIŞ YAPTIK"
Zafer Mutlu da 28 Şubat'ı savunmanın mümkün olmadığını, kötü ve yanlış olduğunu vurgulayarak, ''28 Şubat'ın savunulacak hiçbir tarafı yoktur. Basının da yanlışları olmuştur. Evet 28 Şubat sürecinde yanlışlarımız oldu. Takım tutar gibi bir siyasi partiyi tutup, öbür siyasi partiye karşı olmak yanlıştı. Türkiye o seçime giderken bir parti gazetesi gibi davrandık. Kendimizi fazla kaptırdık. Kendimizi bir tarafta bulduk. Bugün de var. Basın etiği açısından yanlış yaptık'' diye konuştu.
28 Şubat'tan 5 gün önce Tansu Çiller ile evinde önce baş başa
görüştüğünü anlatan Mutlu, kendisine ''iktidarı alacağını,
askerlerin kendisini desteklediğini'' söylediğini ifade
etti. Mutlu, kendisine ''yanlış düşünüyorsunuz, öyle bir hava yok''
dediğini belirterek, ''Bana itiraz etti. Sonra aşağıya indik, Fatih
Çekirge ve Hasan Cemal de vardı. Kahvaltı sırasında 'teybi kapatın
bir şey söyleyeceğim' dedi. Bana yukarıda söylediklerini anlattı.
Aradan 1 ay geçti, Fatih Çekirge bunu yazdı. O zaman kime gitseniz
askerlerin estirdiği hava konuşuluyordu'' şeklinde
konuştu.
"MEHMET ALİ BİRAND'I KENDİMİZİ KORUMAK İÇİN..."
"MEHMET ALİ BİRAND'I KENDİMİZİ KORUMAK İÇİN..."
''Manşetler kendi düşünceniz miydi yoksa size böyle yayın
yapmanızı telkin eden başkaları var mıydı?'' sorusuna Mutlu, şu
karşılığı verdi:
''Hayatımda tek bir brifinge gittim. Hiçbir komutanı tanımam.
28 Şubat döneminin meşhur basın toplantısına gittim. Fatih Çekirge,
'Çevik Bir sizinle tanışmak istiyor' dedi. Brifingden sonra gidip
kendisiyle tanıştım. 15 dakika sürmüştür. Çetin Doğan
brifingde söylediği, 'gerekirse silah kullanırız' lafını orada da
kullandı. Erol Özkasnak bana 3-4 kez telefon etmiştir.
Asker karşıtı isimler bizde yazıyordu. Askerden gelen telefonlar,
'bunlar demokratlık uğruna TSK'ya zarar veriyor' şeklindeydi.
Beklentisi atın... Tamamını tuttuk. Darbeden sonra ayrılan
oldu. Andıç alçakça, onursuzca bir olaydı. Ortam çok gergindi.
Mehmet Ali Birand ile yolları ayırdık. Çok yanlıştı, kendimizi
korumak için yaptık.''