Patrik'ten Sinod devrimi
Abone olÇıkarılan Türkler'in yerlerine bir İngiliz, bir Amerikalı ile dört Yunanlı Kutsal Sinod atandı.
Fener Rum Patriği Bartholomeos, 1923`ten bu yana bir ilke imza
attı ve 12 kişilik Kutsal Sinod`un 6 Türk vatandaşı metropolitini
çıkardı. Yerlerine 1 İngiliz, 1 ABD`li ve 4 Yunanlı aldı Ankara`dan
izin alıp almadığı bilinmeyen Patrik`in 2 hedefi olduğu söyleniyor:
Ruhban Okulu açık olmadığı için Türk vatandaşı Rum din adamlarının
yokluğuna dikkat çekmek ve dünyaya yayılmak. İstanbul`daki Fener
Rum Patrikhanesi, 1923`ten bu yana ilk kez 12 üyeden oluşan Kutsal
Sinod`una Türk vatandaşı olmayan yeni metropolitleri getirmesi en
çok Yunan Ortodoks kilisesinde yankı uyandırdı. Kutsal Sinod
üyelerinin bugüne kadar yalnız Rum asıllı Türk vatandaşlardan
seçilmesi geleneğinin ilk kez kırılmasının arkasında iki önemli
nedene dikkat çekiliyor: ``İstanbul`daki Rum asıllı Türk
vatandaşlarının giderek azalması ve din adamı yetiştiren
Heybeli`deki Ruhban Okulu`nun 1972`den bu yana kapalı olması...``
İZNE GEREK YOK Yunan basını, Patrik Bartholomeos`un, bu kararını
hayata geçirmeden önce Başbakan Tayyip Erdoğan`ı
``bilgilendirdiğinden`` söz ediyor. Oysa Amerikan AP ajansına
konuşan ancak adının açıklanmasını istemeyen bir Dışişleri
Bakanlığı yetkilisi, ``Patrik Bartholomeos`un Türk hükümetinden
böyle bir izin almadığını`` açıkladı.. Patrikhane çevreleri ise
Patrikhane`nin Fatih Sultan Mehmet`in 1453`te çıkarttığı fermanıyla
yarı özerk konumundan; 1923`te Türk Cumhuriyeti`nin bir kurumu
haline gelmesine karşın, Kutsal Sinod`u oluşturan üyelerinin ``Türk
vatandaşı olması gerektiği`` ile ilgili hiçbir şartın bulunmadığını
belirterek TC yasalarına aykırı olmadığı görüşünü savunuyorlar.
YUNANLILAR RAHATSIZ Aynı çevrelere göre, Türkiye Cumhuriyeti`nin
1923`te çıkardığı dini özgürlükleri ilgilendiren tezkerenin yalnız
``Patrik seçimini`` öngördüğünü ve gerçekten de bu tezkerede Rum
Patriği`nin ``Türk vatandaşı olması gerektiği`` vurgulanıyor. Buna
karşın Bartholomeos`un, son olarak görüştüğü Başbakan Erdoğan`a bu
konuyu açıp açmadığı resmen doğrulanamadıysa; Kutsal Sinod`un
``yapı itibariyle`` Türk yasalarına aykırı olmadığına, dolayısıyla
Patrikhane`nin yabancı uyruklu din adamlarıyla görüş alışverişinde
bulunmasının da Türk yasalarına aykırı olmadığı görüşü
savunuluyor.. Buna karşın Patrik Bartholomeos`un, Türkiye hariç,
Dünya Ortodoksları`nın Ruhani Lideri olarak tanınan Rum
Patrikhanesi içinde yaptığı bu ``köklü`` değişiklikler en çok Yunan
Ortodoks kilisesini rahatsız ediyor. Yunan Ortodoks kilisesiyle
uzun bir zamandan bu yana ``sürtüşme`` halinde bulunan Patrik
Bartholomeos, patrikhanenin Kutsal Sinod`una 1 İngiliz (Gregorios)
ve 1 Amerikalı (Demetrios) gibi yabancı uyruklu din adamlarından
başka 1923 yılına kadar kendi bünyesinde bulundurduğu ve 1923`ten
sonra Atina merkezli Yunan Ortodoks kilisesine ``vekaleten``
verdiği Kuzey Yunanistan`daki 4 kilisenin metropolitlerini de
İstanbul Rum Patrikhanesi`ne ``çekebilecegi`` mesajını iletmiş
oldu. Yunan Ortodoks Kilisesi Başpiskopos`u Hristodoulos tarafından
``ciddiye`` alınmış ve Patrikhane ile arasındaki sürtüşmeleri bir
an önce sona erdirmeye karar vermiş bulunuyor.. Aşırı
milliyetçiliğiyle tanınan ve her fırsatta Türkiye`ye ağır
suçlamalar yönelten Hristodoulos`la Patrikhane`nin sürtüşmesi çok
eskilere dayanıyor. Bizans ve Osmanlı dönemlerinde Patrikhanesi`ne
bağlı bulunan ancak 1923`ten sonra Türk-Yunan sınırların
belirlenmesiyle; 1928`de Patrikhane`nin, Yunan kilisesine ``geçici
olarak ve vekaleten`` verdiği Selanik dahil Kuzey Yunanistan`daki
tüm kiliseleri Yunan kilisesinin ``zimmetine`` geçirmeye çalıştı.
Yunan Ortodoks Kilisesi`nin fanatik çevreleri de Bartholomeos`un,
Türk vatandaşi olması ve hatta Türk Silahlı Kuvvetleri`nde subaylık
görevi yaptığı gerekçesiyle büyük bir suçlama kampanyası
başlattılar..