Patlamada kahreden detaylar
Abone ol23 yıl boyunca mühimmat uzmanı olarak görev yapan emekli Astsubay Muzaffer Okay, sabotaj ihtimalinin zayıf olduğu görüşünde.
Emekli Astsubay Okay, sağa sola saçılan el bombaları için
"1940’larda kullanılmış el bombaları var. En iyi mühimmatın
raf ömrü 25 yıldır. Ben görevdeyken bu tip bombaların
yaşını büyütürdük" ifadelerini kullandı.
KIŞLA ÇEVRESİ DELİK DEŞİK. FOTOĞRAFLAR İÇİN
TIKLAYIN
Afyonkarahisar ’daki Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası’nda
bulunan mühimmat deposunda gerçekleşen patlamanın nedeni halen
belirsiz. Ancak yetkililer tarafından yapılmış bir resmi açıklama
olmasa da konunun uzmanlarına göre olayın nedeni terör ya da
sabotajdan çok zaafiyet.
1986-2009 arasında Türk Silahlı Kuvvetleri ’nde mühimmat uzmanı
olarak görev yapan emekli Astsubay Kıdemli Başçavuş Muzaffer Okay,
Radikal ’e konuştu.
BİRBİRİMİZİ ALDATIYORUZ |
Öte yandan Samanyolu Televizyonuna konuşan
Hüseyin Çelik, şunları söyledi: Cephanede elektrik olmazmış. Gece yapılması birinci facia. İkincisi acemi insanlar çalıştırılıyormuş. Şimdi siz götürün bomba görmemiş askerlere tasnif yaptırın. Son sözü söylemek için inceleme sonucunu beklemek gerekiyor. Kötü muamele sadece askere küfür etmek değildir. Onu bilmediği bir şeyle ölüme atmak da kötü muameledir. Eğitim adı altında bunları yaptırmayı artık tarihe gömmek gerekir.” |
PERSONEL ZORLANMIŞ
Enis Tayman izmalı , Okay yaptığı açıklamada bir cephanelikte
kurallara uygun davranıldığı takdirde herhangi bir patlama riski
bulunmadığını belirtirken, “Burada büyük ihtimalle kontrol
yetersizliği ve zorlama söz konusu. Çok çok düşük bir ihtimalle
canlı bombadan söz edilebilir. Ancak bunun olacağına ihtimal
vermiyorum. Geriye kalan tek neden de talimatlara uymayan ya da
uymamaya zorlanan personelin zaafiyetidir” dedi. Okay
ayrıca, askerlerin orada bulunmasına dair yazılı bir emrin bulunma
ihtimalinin de zayıf olduğunu kaydederek şöyle
konuştu: “Silahlı kuvvetlerde emir verilir. Yüzde 99’u
şifahidir.”
TSK ’da kâğıt üzerinde her adımın talimatnamelerle belirlendiğini
belirten Okay, cephaneliklerle ilgili düzenlemelerin de bu yolla
standartlara kavuşturulmuş olduğunu söyledi. KKK Teknik
Talimnameleri içinde mühimmatın depolanması ve muayenesi konularını
işleyen iki ayrı talimname olduğunu belirten Okay, her ikisinde de
tüm detayların ele alındığını savundu. Bunun dışında, cephaneliğe
ait çalışma talimatında, istif planı ve mühimmat miktarının da
yazılı olduğunu ifade eden Okay, “Bu talimatnamelere göre
cephanelikler, seferberlik durumu dışında asla mesai saati dışında
açılmaz. Akşam mühürlenir. Hırsızlık, sabotaj ihtimali gibi
konularda kontrol amacıyla cephaneliğe girilir. Mesai dışında
cephanelik nöbetçi subay nezaretinde açılır. Kimse kafasına göre bu
yapıya giremez” dedi.
EN FAZLA 12 KİŞİ
Patlamanın yaşandığı iglo tipi cephaneliklerde azami 12 personelin
çalıştırılması gerektiğini de belirten Okay, “25 kişi
çalıştıysa, burada emniyeti ve kuralları zorlama var. Zamanında
yetiştirme zaafiyeti var” dedi.
1940'LI YILLARDAN KALMA EL BOMBALARI
Okay, resmi prosedür ve önlemlerden sonra devreye ‘insan’
faktörünün girdiğini söyleyerek, ‘asıl marazın da buradan
çıktığını’ savundu. Patlama sonrası izlediği TV görüntülerinde M-26
tipi oldukça eski el bombalarının da etrafa saçılmış olmasından
hareketle, depodaki mühimmatın niteliği konusunda şüpheleri
oluştuğunu belirten Okay, “Sağa sola saçılanlara baktım.
1940’larda kullanılmış el bombaları var. En iyi mühimmatın raf ömrü
25 yıldır. Ben görevdeyken bu tip bombaların yaşını büyütürdük. Bu
tip bombanın terkip maddesi ise TNT’den daha güçlüdür”
diye konuştu. Okay, ayrıca mühimmatın çeşitli nedenlerle depo
dışına çıkarılıp yeniden sokulduğunu, bazılarının zorunlu olarak
iyi korunmadığını, metal yorgunluğu, mevsim çatlağı, pim kırığı
gibi sorunlarda bile bazen onay verildiğini savundu.