Patates ve fasulyeye müdahale gelebilir
Abone olPatates ve fasulye fiyatlarındaki artışa değinmen Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, gümrük fiyatları ile ilgili ortak bir düzenle...
Patates ve fasulye fiyatlarındaki artışa değinmen Gıda Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, gümrük fiyatları ile ilgili ortak
bir düzenlemeye gidilebileceğini söyledi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Bakanlık çalışmalarını
değerlendirmek üzere Tarımsal ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme
Kurumu’nda basın toplantısı düzenledi. 2014 yılının başında
sektörle ilgili olarak dünyadaki gıda ve tarımla ilgili durumu ve
2013 yılının değerlendirmesini, hem de 2014 yılı içerisinde Gıda
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olarak planlanan çalışmaları
değerlendiren Bakan Mehdi Eker, tarım ve gıdanın yoklukta
hissedilen bir sektör olduğuna dikkat çekerek şunları dedi:
“Yokluğunu çok büyük acılarla hissettiğimiz bir sektördür. Geçen
sene dünyada buğday üretimi 700 milyon tona, mısır üretimi 950
milyon tona, arpa üretimi 143 milyon tona, pirinç 471 milyon tona
çıktı. Hayvansal ürünlere baktığımızda ise dünyada 724 milyon ton
kadar süt üretimi var. 189 milyon ton ise kırmızı et üretimi
vardır. Kırmızı et üretimine baktığımız zaman bir şeye dikkat
etmemiz gerekiyor. Türkiye ile karşılaştırıldığında bu Türkiye’nin
aleyhine kullanılıyor. Avrupa da ve dünyanın genelinde kırmızı et
üretiminin yaklaşık yüzde 60’a yakını domuz etidir. Dünyada sığır
üretimi 64 milyon tondur. 100 milyon tonda kanatlı et üretimi var.
Bunlara bakıldığı zaman dünyada insanların tamamına yetecek kadar
gıda üretiliyor. 2013 yılı gıda fiyatlarında yüzde 4,4 bir azalma
vardır. Hububat fiyatlarında yüzde 24’lük bir azalma, şeker
fiyatlarında dünyada bir azalma, yağ fiyatlarında ise çok az bir
artış vardır.”
BÜYÜME ORANI YÜKSELDİ
2013 yılında Türkiye’nin tarım sektöründe yüzde 3,9 oranında büyüme
kaydettiğini belirten Bakan Eker, 2002-2012 yılları arasında
ortalama olarak yıllık büyümenin ise yüzde 2,2 olduğunu söyledi.
Gıda maddeleri dış ticaretin ise 5 milyar 200 milyon dolar fazla
verdiğine dikkat çeken Eker, “Türkiye 75 milyon vatandaşının
karnını doyuruyor. 30 milyon turistini de ağırlıyor ve üstüne de
ilave dünyaya 16 milyar dolar gıda ve tarım maddesi satıyor. Net
dış ticaret fazlamız 5,2 milyar dolardır. TÜİK rakamlarına göre 11
aylık rakamlar bu şekilde. Türkiye dünya tarımsal üretim hâsılası
açısından 62 milyar doları aştı ve bununla da Avrupa’nın en büyük
tarım hâsılasına sahip ülkesi haline geldi ve dünyanın da en büyük
7’nci büyük tarımsal hâsılasına sahip ülkesi haline geldi. Biz
devraldığımız dönemde dünyanın 11’incisi, Avrupa’nın da
4’üncüsüydü. 23 milyar dolar hâsılayı 62 milyar dolara çıkardık
tarımda. 2013 yılında üreticilerimize hibe destek olarak 9 milyar
TL destek verdik. Bu 62 milyar dolar hâsılanın oluşmasında bu hibe
desteklerin katkısı vardır” diye konuştu.
Bitkisel üretim açısından da değerlendirmeler bulunan Eker, 2013
yılında Cumhuriyet tarihinin üretim rekorlarının birçok üründe
kırıldığı bir yıl olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Buğday üretimi 22 milyon tona ulaştı ve bu Cumhuriyet tarihinin
rekorudur. Mısır üretimi 6 milyon tona, Çeltik üretimi 900 bin
tona, ayçiçeği üretimi 1,5 milyon tona çıktı. Turunçgil üretiminde
ise 3,7 milyon ton üretime çıktı. Daha önce ulaşılan bir rakam
değildir. Türkiye’ye kivi 1980’li yılların sonunda geldi. O
dönemlerde yaklaşık 2 bin ton civarında üretiliyordu. Kivi üretimi
bu sene 42 bin tona ulaştı ve dünyada sayılı kivi üreticileri
arasına girdi. Muz üretimine baktığımız zaman ise 215 bin tona
çıktı. Piyasada gördüğümüz iri muzların tamamına yakını ithal
değildir. Türkiye’de üretiliyor. Bitkisel üretimde ise 3 önemli
husus vardır. Türkiye’nin tarım sektörünün temel alt yapı problemi
miras yolu ile arazilerin bölünmesidir. 2005-2006 yılında bir
değişiklik yaptık ve bir sınır getirdik. 2013 yılında ise bir kanun
tasarısını TBMM’nin gündemine getirdik. Türkiye’nin bu temel
sorununun çözülmesi adına önemli bir husustur. Bu bölünmüş ve
parçalanmış yapının iyice atomize olmuş yapı 30 milyon parsele
dönüşmüştür. Bunların toplulaştırılması gerekiyor. Hükümetimiz
döneminde 4 milyonu tamamlandı ve 2013 yılı içerisinde
tamamladığımız 1 milyon hektardır. Bu senenin sonunda ise 2 milyar
hektarı tamamlanmış olacaktır. Yağlı tohumlarla ilgili olarak
ihtiyacımız artıyor ve bunların sulanması gerekiyor o nedenle arzu
ettiğimiz kadar üretimi hızlı yapamıyoruz. Bunu Anadolu’nun yerli
tohumu olan aspir bitkisini geliştirdik. Enerji bakanlığımız ile
bir protokol imzaladık. Nadas alanlarında 1 yıl toprağı boş
tutmadan oraya aspir ekilmesi halinde üretilecek olan aspirin
sözleşmeli üretim kapsamında desteklenmesi ile 2013 yılında
uygulamaya geçirdik.”
"500 BİN DENETLEME YAPILDI"
Hayvancılık alanında da Cumhuriyet tarihinde önemli bir adım
attıklarını belirten Eker şöyle devam etti:
“Türkiye’nin kendi yetiştirdiği yüksek genetik kapasiteye sahip
damızlık materyal ihracatı yaptı. Tarihinde hiçbir zaman Türkiye
yüksek nitelikli gebe düve ihracatı yapmadı. Bu uygulamada 2013
yılında başladı ve 2018 yılına kadar da ihracat bağlantıları
yapıldı. Koyun ve keçi ihracatı da tekrar başladı. Katar’a ve
Azerbaycan’a koyun keçi ihracatı da başladı. Avrupa Birliği
ülkelerine süt ürünleri ihracatı da başladı 2013 yılı içerisinde.
Avrupa Birliği, Türkiye’de ki üretim sisteminin hijyen şartlarının
yeterli olmadığı gerekçesi ile başlangıçtan itibaren Türkiye
ürünlerinin Avrupa Birliği ülkelerine girmesine izin vermiyordu.
Uzun bir sistem kurmak suretiyle ve alt yapının kurulmasıyla 2013
yılında süt ürünleri ihracatı Avrupa Birliğine başladı. Hayvansal
ürün dış ticaretinde 1,3 milyar dolar ihracat ile Cumhuriyet
tarihinin en yüksek düzeyine ulaştık.”
Sağlıksız gıda ürünlerine de değinen Eker, sağlıksız gıda üreten
değişik gruplarda 17 parti ürüne para ve adli cezalar verdiklerini
ifade ederek, “Bunların dışında bir de vatandaşa bunların teşhiri
yapıldı. Piyasa gözetleme kapsamında 2013 yılı içerisinde 500 bin
denetleme yapıldı. 2002 yılına bu rakam 39 bindi” şeklinde
konuştu.
2014 yılında da planlanan ve uygulamaya koyulacak projeleri de
açıklayan Eker açıklamalarına şöyle devam etti:
“Bitkisel üretimle ilgili olarak, 2009 yılında tarım havzaları
sistemi kurduk. Hangi ürün nerede verimli oluyorsa onun haritasını
çıkarmıştık. Hangi ürün nerede daha verimli üretiliyorsa orada o
ürünü destekleyelim. Bunu bir adım daha ileriye götürüyoruz. Alt
havzalar düzeyinde de bu çalışmaları başlattık. Çevre amaçlı tarım
arazilerinin korunması projesini başlattık. Modern tarımın
zararlarından toprakları korumak amacıyla 30 ilde başlattık ve 2014
yılında 43 İle çıkartacağız. Parsel tanımlama sistemini hayata
geçireceğiz. Bütün parselin her birinin uydudan görüntüsünü
alıyoruz. Türkiye’nin neresinde olursa olsun tarım parseli ile
ilgili her bilgiyi bize veriyor. Bu sistemi gerek gübre, gerek
ilaçlama ile ilgili olarak parsel numarasını girdiğimiz zaman
birebir ilişkilendirerek gübre miktarı ve ilaç miktarını takip
edebileceğiz. Güvenilir gıda bakımından çok önemli bir
husustur.”
PATATES VE FASULYEDEKİ ARTIŞ
Bir muhabirin hava koşullarına bakıldığı zaman yağışların
olmamasının tarımı nasıl etkileyeceğini sorması üzerine Bakan Eker
şu cevabı verdi:
“ Meteorolojik kuraklık söz konusudur. Tarımsal kuraklık henüz söz
konusu değildir. Tarımsal kuraklık ise bitkinin suya ihtiyaç
duyduğu dönemdir. Şuan itibariyle tarımsal kuraklık söz konusu
değildir.”
Patates ve fasulye fiyatlarının pahalı olmasının nedeninin
sorulması üzerine ise Eker, “Çok sayıda küçük üretici olduğu zaman
ve küçük alanlarda üretim olduğundan dolayı etkisi ağır
hissediliyor. Üretici bir sene fazla patates ektiği zaman fiyat
düşüyor ve elinde kalıyor. Diğer sene ise tedbir amaçlı olarak az
ekim yapıyor. Dolayısıyla fiyat artıyor. Patateste 2012 yılına göre
yüzde 17 bir azalma var. 2013 yılı patates üretimi 4 milyon tondur.
Bazı ürünlerin dünya piyasalarındaki durumu önemlidir. Hindistan ve
Çin ülkelerinde ciddi üretim düşüşü nedeniyle bir azalma oldu.
Bununla ilgili olarak bir miktar gümrük vergisi ve onda oynamak
suretiyle bizde bir azalma yok. 2013 üretimi 200 bin tondur. Yüzde
2 gibi çok az bir düşüş var. Bu da fiyat artışını beraberinde
getirmektedir. Gümrük fiyatları ile ilgili olarak ortak bir
düzenlemeye gidebiliriz” cevabını verdi.
(İHA)