Pasif içiciler büyük risk altında
Abone olYanında sigara içilen kişi en az sigara içen kişi kadar risk altında. Sigara içilen ortamdan uzak kalın.
Uzmanlar, sigara içmese de içilen ortamda bulunanlarda akciğer
kanseri riskinin 1.5 kat arttığını belirterek, günde bir paket ve
fazlası sigara içenlerin akciğer kanserine yakalanma ihtimalinin
yüzde 80 olduğunu söyledi.
Gürsu Belediyesi'nde vatandaşları kanser ve nedenleri konusunda
bilgilendiren Özel Hayat Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr.
Yusuf Özkoyuncu, kansere neden olan alışkanlıkların başında sigara
kullanımının geldiğini kaydederek, sigaranın başta akciğer kanseri
olmak üzere ağız boşluğu, hava yolları (larinks), böbrek, idrar
kesesi, rahim ağzı (serviks) ve pankreas kanserlerinin gelişiminden
sorumlu tutulduğunu söyledi. Kanserin yol açtığı tüm ölümlerin
yüzde 30'unun sigara ve diğer tütün ürünlerine atfedildiğini
belirten Özkoyuncu, "Günde 1-10 adet sigara içenlerde akciğer
kanseri riski içmeyenlere göre yüzde 20 artarken, 2 paket
içildiğinde bu rakam yüzde 80'e varmaktadır. Sigara içilmese bile
sigara içilen ortamda bulunulması da (pasif içicilik) akciğer
kanseri riskini yaklaşık 1.5 kat arttırmaktadır. 20 yıl günde bir
paket sigara içmiş birinin akciğer kanserine yakalanma riski,
sigarayı bıraktıktan sonraki 10 yıl içerisinde ancak yarıya
inmektedir. Sigara içmeyi bırakmak kanser ve diğer kalp, damar ve
akciğer hastalıklarının oluşma ihtimalini azaltmak için
yapılabilecek en önemli korunmadır. Bu amaçla doktorunuza
başvurduğunuzda sigarayı bırakma sırasında ihtiyacınız olacak
psikolojik ve ilaç desteğini sağlayacaktır" dedi.
"Kanserden korunma, bazı risk faktörlerinden kaçınma ve kanser olma
ihtimalini azaltan koruyucu faktörleri arttırma ile yapılabilir"
diyen Özkoyuncu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kanserle ilişkili olduğu bilinen madde ve alışkanlığın kanser
tanısı konmadan doğrudan önlenmesine birincil korunma, kanser
öncesi görülen (premalin) özellikleri içeren hastalarda bunların
kansere dönüşmesini önlemek için yapılanlara ikincil korunma denir.
Kanser tanısı alan ve tedavisi yapıldıktan sonra bu hastalığın geri
gelmemesi için kansere neden olduğu bilinen durumun ortadan
kaldırılması veya bazı önleyici ilaçlar alınması ise üçüncül
korunmayı oluşturur. En basit örneğiyle sağlıklı bir insanın
sigaraya başlamanın engellenmesi veya kullanıyorsa bırakması
birincil korunma, ağız içinde çok erken dönemde kansere dönebilecek
bulgular olan hastaların sigarayı bırakması ikincil
korunmadır."