Paşalık verelim Bodruma gönderelim
Abone olAKP politikalarının mimarı, Zaman yazarı Mümtazer Türköne'den teröristbaşıyla ilgili ilginç bir öneri geldi
Bir dönem Çiller'in sağ kolu olan; şimdilerde AK Parti
politikalarının mimarı olarak öne çıkan; Kürt konusundaki
çalışmaları ile tanınan Zaman Gazetesi Yazarı Mümtaz'er Türköne'den
ilginç ve çok tartışılacak bir öneri geldi..
Profesör Türköne, teröristbaşı Öcalan için Osmanlı'nın "başıbozuk Paşa formülü"nü öneriyor ... Osmanlı'nın isyanları bastırmak için ele başıları affedip, paşalık rütbesi vererek maaşa bağladığını anımsatarak şöyle diyor:
"Osmanlı gibi büyük düşünülmesini öneriyorum. Yani
Apo'ya paşa rütbesi verilebilir. Osmanlı mantığıyla yaklaşırsanız,
Bodrum Türkbükü'ne gönderilmesini
öneriyorum."
Mümtazer Türköne, Akşam Gazetesi'nde Şenay Yıldız imzalı
röportajda bu önerisini şöyle öne sürüyor:
Açılımın başarıya ulaşması için PKK'ya af şart
mı?
Af olmadan bu iş çözülmez. Psikolojik eşiğin açılması için bu affın
gerçekleşmesi lazım. Bu af, devlet tarafından iyi niyetini yapıcı
tavrını gösteren bir adım olur. Ondan sonra Kürtlerin ihtiyaç
duyduğu güveni sağlar.
Bu af Öcalan'ı da kapsamalı mı?
Af kişiye özel olmaz. Meclis'ten 'Abdullah Öcalan isimli
kişi bu affın dışında kalsın' diye bir af çıkaramazsınız.
Türkiye bu açılım ile kendisin perişan eden sorunu çözecekse,
Abdullah Öcalan'ın gözlem altında tutulması, zorunlu ikamet gibi
yöntemler düşünülebilir. Bu, bir isyan bastırma yöntemi eğer devlet
açısından bakarsak. Devlet isyan bastırıyor. Bunun için devlet
isyanın elebaşılarını affeder. Osmanlı çok isyan bastırmış
bir devlettir. İsyanı bastırırken isyanı başlatanı affeder, çok
uzak bir vilayete atar, sonra da maaş bağlar ona. Bir de ayrıca
paşa rütbesi verir. Bunlara da 'başıbozuk paşası' derler.
Osmanlı'da 3 tür paşa vardır: Askeriye paşası, mülkiye paşası,
başıbozuk paşası. Yani Apo'ya paşa rütbesi verilebilir Osmanlı
mantığıyla yaklaşırsanız.
Bir örnek var mı Osmanlı tarihinden
verebileceğiniz?
Tezakir'in 4'üncü bölümünde 1860'lı yıllarda Ahmet Cevdet Paşa'nın
Kozandağı isyanını bastırmaya gidişi anlatılır. İsyanı aşiret
reisleri ve halkın önde gelenleri ile oturup konuşup, isyancılarla
uzlaşınca, asilerin başındakilere paşalık rütbesi verip, Edirne'ye
mecburi ikamete gönderiyor. Çukurova'dan Edirne'ye sürülüyor yani.
Sonra da maaşa bağlanıyor.
BODRUM TÜRKBÜNÜ'NE GÖNDERELİM
Abdullah Öcalan'ı nereye süreceğiz peki bu
senaryoda?
Osmanlı gibi büyük düşünülmesini öneriyorum. Bana kalırsa,
Bodrum'a, Bodrum Türkbükü'ne gönderilmesini öneriyorum. Cevdet Paşa
olsa, öyle yapardı diyelim.
MHP ve CHP ikna edilebilir mi af
konusunda?
Türkiye'de demokratik açılım öncesi ve sonrasında özellikle batı
illerinde oya dönüşmeye müsait bir anti-Kürt dalga var. MHP de, CHP
de bu oyların peşinde. Toplumdaki bu dalga tersine döner ve
açılımdan yana bir hava oluşursa, MHP'nin de direnç göstermesini
beklemekten vazgeçeriz. MHP'nin de CHP'nin de tavrı, toplumdan
gelen tepkilere göre oluşuyor.
ÖCALAN İYİ BİR TEORİSYEN VE TAKTİSYEN
Bu tabloda, Öcalan'ın hala bu kadar etkin ve söz sahibi
olması sizi rahatsız etmiyor mu?
Öcalan'ın PKK ve Kürt siyasal hareketi üzerinde bu kadar ağırlığını
devam ettirmesinin 2 nedeni var. Birincisi, bir ortak payda olarak
alternatifi yok. İkincisi, Kürtlerin kafasına yatan akılcı
politikalar öneriyor. Şu anda çözümden yana olması gibi. Yoksa,
1999'dan beri cezaevinde bulunan ve 'ben devletin emrindeyim' bile
diyen bir liderin bu kadar karizmasının olması imkansız görünüyor.
Ben Bunu Öcalan'ın Türkiye, Kürtler ve dünyanın içinde bulunduğu
siyasi şartları okuma yeteneğine ve geliştirdiği politikalar
bağlıyorum. İyi bir teorisyen ve taktisyen. İyi bir stratejist
olduğunu söyleyemem.
Başbakan Erdoğan her fırsatta 'bedel ödemeye hazırız'
diyor. Açılım başarılı da olsa, başarısız da bu bedel ödenecek
mi?
Yapılan kamuoyu araştırmaları açılımın, toplumda tepki yarattığını
gösteriyor. Ben kısa vadede açılımın tepki yaratacağını, orta
vadede bu tepkinin dengeleneceğini düşünüyorum. Kürt sorununu
çözmüş bir Türkiye'de MHP diye bir parti kalmaz. CHP'nin de mutlaka
DTP'nin yer aldığı alanda yer alması ve rakip olması lazım. Kürt
Kemalizmi'nin partisi DTP ile Türk Kemalizmi'nin partisi CHP
arasında bir dengenin oluşması gerekir.
Açılım tartışmaları ile beraber ulus-devlet konsepti de
tartışılmaya başlandı. Sizce de bu geçen yüzyıla ait ve misyonunu
tamamlamış bir kavram mı?
Türkiye'de ulus-devlet ile üniter devlet kavramları karıştırılıyor.
Üniter-devlet, federal-devletin karşıtı. Ulus-devlet ise farklı bir
şey. Ulus devletler çağının sona erdiği de bir hikaye. Dünyada hala
ulus devletler düzeni işliyor. Türkiye de ulus-devlet yapısını
korumak zorunda.
34 PKK'lının teslim olmasını nasıl
yorumluyorsunuz?
Türkiye'de şiddet denendi ve iflas etti. Asker de bunu gördü ve
hükümete 'sen çöz' dedi ve destek verdi. Askerin, hükümetin
demokratik açılımında desteği var. Ben bu projenin Sadece
Genelkurmay değil, MİT gibi, Dışişleri gibi büyük ölçüde devletin
kurumları içinde oluşturulduğunu düşünüyorum. Tarihin bir akışı var
ve bu sorunun çözümünden yana bir akış mevcut. 34 kişinin teslim
olması aynı şey ve güven ortamı oluşturmak için bunlar iyi niyet
gösterileri.