Paşaların “top secret” operasyonu
Abone olErgenekon'da gözaltına alınan iki önemli ismin, 2003 yılındaki bir operasyonunda kilit isimleri olduğu ortaya çıktı.
Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan iki
önemli isim 2003 yılında yürütülen bir operasyonun da kilit
isimleri olduğu ortaya çıktı. Ankara'da yürütülen "top secret" çok
gizli bir operasyonun odağında olan bu isimler Genelkurmay
tarafından emekli edilmiş.
Ankara'da bugün gözaltına alınan Emekli Orgeneral Şener Eruygur, Emekli Albay Atilla Uğur ve arananlar listesinde yer alan Emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün 2003 yılının Eylül ayında Ankara'daki çok özel bir operasyonda görev aldıkları iddia edildi.
İddialara göre, dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur, Albay Atilla Uğur ve Tuğgeneral Levent Ersöz, isimleri açıklanmayan 9 kişinin üç aylık telefon görüşmelerinin dökümlerini, Urfa Jandarma Alayı istihbarat yüzbaşısı Selçuk Sazaklı’dan ister. Sazaklı durumu dönemin Alay Komutanı Kıdemli Albay Erdal Sarızeybek’e iletir. İşte ne olduysa bundan sonra olur. Sarızeybek devreye girer ve dinlenmesi istenen 9 telefonun üçüne ulaşır. Ulaştığı isimler kamuoyunun tanıdığı isimlerdir ve herbirinin Ankara'da yürütülecek bir operasyonun da parçası olduğunu anlar.
Yalancı istihbaratçı Yalçın Tanfer
Bu ilginç olayın ardından Şanlıurfa'da yürütülen bir operasyonda ele geçirilen bir isim oldukça dikkat çekicidir. Bu isim Urfa'da aşiret reislerinden yasa dışı yollardan para toplayıp, Emekli Orgeneral Şener Eruygur'un himayesinde olduğunu söyleyen Yalçın Tarfer'dir. Tanfer, yargılandığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilirken arkasında da büyür bir sır perdesi bırakır.
Tafer'in yakalanması herşeyi değiştirir
Albay Erdal Sarızeybek’in köstebek olarak nitelendirdiği Tafer'in yakalanmasının ardından bu kez Ankara'da sert rüzgarlar esmeye başlar. Jandarma İstihbarat Başkanı Tuğgeneral Levent Ersöz’ün altındaki tüm istihbarat kadroları 24 saat içinde, Genelkurmay Başkanlığından gelen bir emirle dağıtılır. Buna, dokuz telefonun izlenmesi için Şanlıurfa’yı arayan teknik takip subayı Uğur Yüzbaşı da dahildir.
2004 yılı ağustosunda yapılan Yüksek Askerî Şûra toplantısından sonra Ankara’da bir deprem daha yaşanır. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur emekliye ayrılınca yeni gelen komutan Orgeneral Fevzi Türkeri’nin ilk işi istihbarat başkanı Tuğgeneral Levent Ersöz’ü ve Teknik Takip Daire Başkanı Atilla Uğur’u görevden almak olur. Levent Ersöz, Bilecik’teki er eğitim tugay komutanlığına gönderilir.
Albay Uğur ise Kocaeli Jandarma Komutanlığı’na. Bir yıl sonra Tuğgeneral Ersöz emekliye sevkedilirken, Albay Uğur Kocaeli’den Çanakkale’ye gönderilir. Bu dönemde görev yapan ve adlî soruşturmaların başında olan Jandarma Genel Komutanlığı Adli Müşaviri Hâkim Albay Sadrettin Aktaş da terfi ettirilmez ve emekliye sevkedilir. Nihayet 9 Aralık 2004 günü Albay Erdal Sarızeybek, askerî mahkemede beraat eder.
Ankara'da bugün gözaltına alınan Emekli Orgeneral Şener Eruygur, Emekli Albay Atilla Uğur ve arananlar listesinde yer alan Emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün 2003 yılının Eylül ayında Ankara'daki çok özel bir operasyonda görev aldıkları iddia edildi.
İddialara göre, dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur, Albay Atilla Uğur ve Tuğgeneral Levent Ersöz, isimleri açıklanmayan 9 kişinin üç aylık telefon görüşmelerinin dökümlerini, Urfa Jandarma Alayı istihbarat yüzbaşısı Selçuk Sazaklı’dan ister. Sazaklı durumu dönemin Alay Komutanı Kıdemli Albay Erdal Sarızeybek’e iletir. İşte ne olduysa bundan sonra olur. Sarızeybek devreye girer ve dinlenmesi istenen 9 telefonun üçüne ulaşır. Ulaştığı isimler kamuoyunun tanıdığı isimlerdir ve herbirinin Ankara'da yürütülecek bir operasyonun da parçası olduğunu anlar.
Yalancı istihbaratçı Yalçın Tanfer
Bu ilginç olayın ardından Şanlıurfa'da yürütülen bir operasyonda ele geçirilen bir isim oldukça dikkat çekicidir. Bu isim Urfa'da aşiret reislerinden yasa dışı yollardan para toplayıp, Emekli Orgeneral Şener Eruygur'un himayesinde olduğunu söyleyen Yalçın Tarfer'dir. Tanfer, yargılandığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilirken arkasında da büyür bir sır perdesi bırakır.
Tafer'in yakalanması herşeyi değiştirir
Albay Erdal Sarızeybek’in köstebek olarak nitelendirdiği Tafer'in yakalanmasının ardından bu kez Ankara'da sert rüzgarlar esmeye başlar. Jandarma İstihbarat Başkanı Tuğgeneral Levent Ersöz’ün altındaki tüm istihbarat kadroları 24 saat içinde, Genelkurmay Başkanlığından gelen bir emirle dağıtılır. Buna, dokuz telefonun izlenmesi için Şanlıurfa’yı arayan teknik takip subayı Uğur Yüzbaşı da dahildir.
2004 yılı ağustosunda yapılan Yüksek Askerî Şûra toplantısından sonra Ankara’da bir deprem daha yaşanır. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur emekliye ayrılınca yeni gelen komutan Orgeneral Fevzi Türkeri’nin ilk işi istihbarat başkanı Tuğgeneral Levent Ersöz’ü ve Teknik Takip Daire Başkanı Atilla Uğur’u görevden almak olur. Levent Ersöz, Bilecik’teki er eğitim tugay komutanlığına gönderilir.
Albay Uğur ise Kocaeli Jandarma Komutanlığı’na. Bir yıl sonra Tuğgeneral Ersöz emekliye sevkedilirken, Albay Uğur Kocaeli’den Çanakkale’ye gönderilir. Bu dönemde görev yapan ve adlî soruşturmaların başında olan Jandarma Genel Komutanlığı Adli Müşaviri Hâkim Albay Sadrettin Aktaş da terfi ettirilmez ve emekliye sevkedilir. Nihayet 9 Aralık 2004 günü Albay Erdal Sarızeybek, askerî mahkemede beraat eder.