Paşalar zehir zemberek
Abone olEmekli Orgeneral Hurşit Tolon, Türkiye'nin bir yere gitmediğini, ancak götürülmek istendiğini öne sürdü.
Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Türkiye'nin bugün için 2 ciddi
tehditle karşı karşıya bulunduğunu savunarak, bunları 'Türkiye
Cumhuriyeti devletini bölmeyi ve laik düzeni ortadan kaldırmayı
isteyen düşünceler' olarak sıraladı.
Hurşit Tolon, Kemalist Laikler Derneği tarafından Ege Üniversitesi
Kampüs Kültür Merkezi'nde düzenlenen “Türkiye Nereye Gidiyor”
konulu konferansta, Türkiye'nin bir yere gitmediğini, ancak
götürülmek istendiğini öne sürdü.
Tolon, bugün için dünyadaki önemli küresel aktörleri, ABD ve AB
olarak nitelerken, Türkiye'nin de bunların yürüttükleri
politikalarından etkilenmesinin kaçınılmaz olduğuna işaret
etti.
ABD'YE TERÖRLE MÜCADELE ELEŞTİRİSİ
ABD'nin, dünya egemenliği kurma noktasında mücadele verdiğini ve bu
kapsamda “ileride küresel bir güce dönüşebilecek bölgesel güçlerin
önlenmesi”, “birleştiklerinde küresel güce dönüşebilecek bölgesel
güçlerin önlenmesi”nin de bulunduğu bazı ilkeler doğrultusunda
hareket ettiğini ifade eden Tolon, 11 Eylül'ün bir terör saldırı
olup olmadığı yönündeki kuşkularını da dile getirdi.
Tolon, ABD'nin bu olayın ardından tüm dünyaya uluslararası terörle
mücadele çağrısı yaptığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
“Biz de diyoruz ki, '1 dakika biz zaten vardık bu mücadelede.
Yıllarca yalvardık size, gelin insanımız ölüyor burada, bu
memlekette dış ve iç mihrakların oluşturduğu terörle. O terörle 15
Ağustos 1984'ten bu yana 35 bine yakın insanımız hayatını
kaybediyor. Sadece 6 bin civarında güvenlik kuvvetlerine mensup
insanımız şehit oluyor, Türk analarının bağrı dağlanıyor. Herkesin
gözünden yaşlar akıyor'. Biz, 'bu uluslararası terörü önleyelim'
değimiz zaman müttefikimiz olan adı da stratejik olan siz başta,
kimse bize bakmıyordu. Hatta üzgünüm, destek veriyorlardı. O destek
veren ticari oluşumların bugün Türkiye'de bankaları olduğunu da
sizin huzurunuzda söylüyorum.”
ABD'nin yine dünya egemenliği hedefi doğrultusunda nükleer
teknolojiyi kontrolü altında bulundurmak istediğini, bu nedenle de
İran sorununun yaşandığını dile getiren Tolon, İran'ın nükleer
silaha sahip olmasının Türkiye açısından da önemli bir tehdit
olacağını, ancak böylesi bir girişimin bulunduğunu gösteren hiçbir
kanıtın olmadığını bildirdi.
AB VE KIBRIS
Tolon, Türkiye-AB ilişkileri ve Kıbrıs konusunda ise AB'nin,
müzakere çerçeve belgesinde Türkiye'nin önüne koyduğu koşullarla
ülkeyi, Lozan'ı ortadan kaldırarak Sevr koşullarına geri döndürmeyi
amaçladığını ileri sürdü.
Tolon, AB'nin Kıbrıs konusunda da uluslararası tüm anlaşmalara ve
hukuka aykırı davrandığını ifade ederek, tüm bunlar yapılırken
KKTC'nin hiç görülmediğini kaydetti.
Türkiye'nin tüm küresel gelişmelerin ışığında önemli tehditler
altında olduğunu belirten Tolon, Türkiye'nin, bugün için 2 ciddi
tehdit altında bulunduğunu kaydetti. Bunlardan biricisinin Türkiye
Cumhuriyeti devletinin tasfiyesi olan, onu bölmeyi parçalamayı,
ulusal birlik ve beraberliği bozmayı amaç edinen Lozan Anlaşması'nı
ortadan kaldırıp Sevr'e götürmek isteyen düşünce olduğunu ifade
eden Tolon, bir diğer tehditi ise laik düzeni ortan kaldırmak
isteyen düşüncenin oluşturduğunu sözlerine ekledi.