Paşadan ateşli kürtaj çıkışı!
Abone ol29 yıllık kürtaj yasası tutanaklarında da bugünkü gibi ateşli çıkışlar var... İşte emekli generalin söyledikleri...
1983’te kürtajı yasal hale getiren düzenlemenin Danışma
Meclisi tutanakları, bugün olduğu gibi o günlerde de ateşli bir
tartışma yaşandığını ortaya koydu.
serbestiyi savunanlar, yılda 10 bin kadının ilkel yöntemlerle kürtaj yapmaya çalışırken öldüğünü belirterek “Cinayetleri durduralım” dedi. Danışma Meclisi üyesi emekli General İhsan Göksel ise, “Eğer çocuk aldırmayı isteğe bağlı hale getirirsek Türkiye’de fuhuş artacaktır, bekâretin azizliği eksilecektir” diyerek kürtaja karşı çıktı. Meclis’e üst sınırı 12 hafta olarak gelen, komisyonda 10 haftaya indirilen kürtaja izin veren yasanın gerekçesinde; zenginlerin rahatlıkla yasadışı kürtaj yaptırdığı, fakirlerin ise, kibrit çöpü, sabun, çivi, tavuk teleği, ayakkabı çirişi, şiş, tığ, süpürge çöpü, çıra, Aspirin, kinin gibi maddelerle düşük yapmaya çalıştıkları için hayatlarını kaybettiği vurgulandı. CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in de o dönem Danışma Meclisi üyesi olarak aynı doğrultudaki teklifinin birleştirilerek görüşüldüğü tutanaklardan satırlar şöyle:
DANIŞMA MECLİSİ’NDE 29 YIL ÖNCE YASALAŞAN ‘KÜRTAJ’ TUTANAKLARI:
YILDA 10 BİN KADIN ÖLÜYOR
ZEKİ ÇAKMAKÇI (Sağlık ve Sosyal İşler Komisyonu
Başkanı):
Ülkemizde 400 ila 500 bin kadın üzerinde bu işlemin yapıldığını,
gerekli tıbbi şartlar dışında, açık tabiriyle, ‘caniyane’ yapılan
müdahalelerle yılda ortalama 10 bin kadar kadının hayatını
kaybettiğini söylemek, konunun dehşetini ortaya koymaktadır.
Tasarıyla ortadan kaldırılmak istenen bu tür cinayetlerdir.
YOL GEÇEN HANI DEĞİLDİR
BEŞİR HAMİTOĞULLARI (İktisatçı):
Kadın rahmi kalas veya bir kereste deposu değildir. İstenildiğinde
yüklensin, istenmediğinde tahliye edilsin. Kadın rahmi yol geçen
hanı da değildir.
ŞEHİRLİ HANIMLARDA REVAÇTA
İHSAN GÖKSEL (Emekli general):
Bu gibi şeyler (kürtaj) daha çok şehirli hanımlarımız arasında
revaç bulmaktadır. Bugün şehirli hanımlarımızın birçoğunun
beğenilmedik ne çok şeyler yaptığını hepimiz biliyoruz. Kokteyller,
konken partileri ve daha başka şeyler... Biz Batılıların bilimini
bir tarafa bırakmışız, hayvansal taraflarını almaya yüz
tutmuşuzdur. Evvela bu bopstillikle başlamış, sonra hippilik,
uyuşturucu maddelere alışkanlık memleketimizde almış yürümüştür.
Biz eğer çocuk aldırmayı isteğe bağlı hale getirirsek Türkiye’de
fuhuş artacaktır, bekaretin azizliği eksilecektir...
SPERM DE CANLI
KAYA KILIÇTURGAY (Sağlık Bakanı):
Biz, öldürülecek bir çocuk olmadığına inanıyoruz. 10 hafta. Bir
şekillenme yoktur. Canlılık kavramı tartışıldı. Sprem de canlıdır,
yumurta da. Döllenme başka bir olaydır, canlılığın devamıdır. Her
ay kadından yumurta atılıyor. Erkekten de fizyolojik nedenlerle ya
da başka nedenlerle sperm atılmaktadır ama bunlar doğacak çocuğun
unsurlarıdır. O nedenle tartışma için seçilen zemin yoruma
müsaittir...
YAKIŞIK ALMAYAN İFADELER
FİKRİ DEVRİMSEL (Yalova Savcısı):
Türk kadını bizim anamız, bacımızdır. Onlardan bahsederken kalas
deposu, yol geçen hanı gibi yakışık almayan tabirlerin söylenmesi
üzüntü vericidir.
ÜÇTEN AZ ÇOCUĞU BULUNUYOR
YILDIRIM AVCI (Doktor):
Danışma Meclisi’nde; tek çocuklu 21, iki çocuklu 74, üç çocuklu 32,
dört çocuklu 12, beş çocuklu 2, çocuksuz 21 arkadaşımız var. 127
sayın üyenin üç ve üçten az çocuğu vardır. Genelde Türk ailelerinin
çocuk sayısını bu düzeye ulaştırdığımızda mesele çözülecektir.
İSLAMDA GERİ ÇEKME VAR
NECİP BİLGE (Hukukçu):
Müslümanlar arasında ‘geri çekme’ diye bir yöntem vardır. Peygamber
bu yöntemi men etmemiştir, Kuran’da da yasak gelmemiştir. O nedenle
gebeliği önleyici yöntemler İslam’a aykırı bulunmamaktadır.
ÇOCUK SABANI YÜRÜTECEK
SÜLEYMAN SIRRI KIRCALI (Danıştay Üyesi):
Danışma Meclisi üyelerinin çocuk sayıları örnek verildi. Ama
hepimiz devlet hizmetinden geldik... Çocuk bir millet için büyük
bir güçtür. Çocuk, evlat; tezgâhı yürütecek, sabanı yürütecek,
çapayı yapacak... Bu sebeple biz misal olamayız. Bu kanun
tasarısını reddedelim.