Paşa da bomba attırmış
Abone olŞemdinli olaylarını yorumlayan Emekli Korgeneral Altay Tokat'tan bomba gibi sözler..
"Benim zamanımda ben de bir-iki kritik noktaya bomba attırdım.
Benim meselem mesaj vermekti. Batıdan gelen memurlar, hâkimler işin
ciddiyetini anlamıyor. İşi basite almaya çalıştılar, rastgele
dolaşıyorlar. Oraya buraya gidiyorlar.Hizaya gelsinler diye
evlerine yakın iki yere attırdım."
KORKUTMAK İSTEDİM, SUÇ SAYILMAZ
"Ondan sonra anladılar ki dikkatli olmalılar. Bir musibet bin nasihattan iyidir. Öylece onları eğittim ben. Bunu hemen bomba atmak yasak diye yorumlayamazsın. O kişilerin belki hayatını kurtardım. Onlara da söylemedim
Emekli Korgeneral Altay Tokat, Güneydoğu'da görev yaparken bölgeye yeni gelen hakim ve memurlar 'işlerini ciddiye alıp, hizaya girsinler' diye bomba attırdığını söyledi. Tokat, "Mesaj vermek istemiştim" dedi.
Emekli Korgeneral Altay Tokat 1999 yılında orgeneral olmasına
kesin gözüyle bakılırken emekli edilen bir asker. 2002'de Orgeneral
Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun görev süresinin uzatılması iktidar
ortaklarından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin önüne
geldiğinde, o sırada Bahçeli'nin başdanışmanı olan Tokat buna engel
olmuş ve Hilmi Özkök Genelkurmay Başkanlığı'na atanmıştı.
Korgeneral Altay Tokat Aktüel Dergisi'nde Semin Gümüşel'in
sorularını yanıtlarken Taşkesen olayından Şemdinli'ye, Büyükanıt'ın
atanmasından YAŞ'A kadar çok tartışılacak açıklamalar da yaptı.
ASKERİ PİRAMİT:
Görevi aksatacak bir gruplaşma değil de, yukarıya doğru bir piramit var. Bu piramitte yukarıya doğru çıktıkça daralmadan kaynaklanan çatışmalar meydana geliyor: Yükselme çatışması! Şûra kararları yargı denetiminde olmadığı ve şahsi tercihler öne çıktığı için gruplaşmalar oluyor. Denetimin olmaması ilişkilerde gerginlik yaratıyor. Küçük fraksiyonlar oluşabiliyor. Büyükanıt'ı istemeyen bir grup var. Siyasi bir grup! Bu, Şemdinli'de de belli oldu.
DİNLEME YAPAN BELLİDİR:
MİT, asker, jandarma ve emniyet. Boş verin! Beni bile dinliyorlar. Türkiye'de dinlenmeyen yok. Dinleyerek ceza alan birini gördünüz mü? Hep dinlenenler ceza aldı. Bu da geri kalmışlığın bir parçası.
ŞEMDİNLİ'DE HATALILAR:
Bunların milisleri olan o kitapçının bir grubu vardır.
Bizimkiler de 1998'den sonra baskıyı kaldırınca meydanı boş
buldular. Bu milislerin hareketlerini tesbit etmek için bir grup
görevlendirilmiştir. Silahlı Kuvvetler'in veya devletin istihbarat
unsurları delilbulmak için onları gözetim altında tutacak şekilde
hareket ediyor. Fakat başarılı bir hareket yapmamış, hata
yapmışlar.
Şemdinli'de o istihbaratçıların dışarıdan kontrol etmeleri gereken
hedefi izlerken yaptıkları, hatayı bir suikasta çevirip yargıya
götürmek... Astsubayların dört avukatı varken, öbürlerinin 300
avukatı varken 55'e düşürdüler. Bu bile yeter! Sonra da 39 yıl ceza
geliyor. Hiçbir hukukçu uzman bunun doğru olduğunu söyledi mi? Bu
kadar süratli bir yargı Türkiye'de oldu mu? Oraya atılan bomba
"Arkadaş, dikkat et, onu yapma" demek için, vazgeçirmek, ikaz için
de atılmış olabilir. Ama bunu beceriksizce yaptılar.
ÜSTLER BİLMEZ:
Genel emirler verilir. Harekatın konsepti içerisinde icraatlar vardır. Bölgedeki kişi durumdan görev çıkarır. Ama üst kademe bilmez. Üst kademe sadece "Bölgede milis kuvvetleri kontrol altına alın" diye emir vermiştir.
BEN DE ATTIRDIM:
Benim zamanımda ben de bomba attırdım. Bir, iki kritik noktaya. Boş yerlerdi! Meselem mesaj vermek. Batıdan gelen memurlar, hakimler işin ciddiyetini anlamıyor. Çok koordineli ve iyi çalıştık. Baktım, sonradan işler sakinleşince işi basite almaya çalıştılar. Rast gele dolaşıyorlar, şunu bunu yapıyorlar. Onun üzerine şunlar bir hizaya gelsin diye evlerine yakın iki yere attırdım. Ondan sonra anladılar ki çok dikkatli olmalılar. Bir musibet bin nasihatten iyidir. Öylece onları eğittim ben.
Kaynak: Aktüel dergisi