Partilerin ekonomi politikası
Abone olErken seçim yaklaştıkça seçime katılacak partilerin ekonomi programları da netleşmeye başladı. Ortak hedef ne?
Tüm siyasi partiler, seçim hazırlıklarına
kilitlenirken, vatandaşın gözü de partilerin ekonomik programına
çevrildi. İktidar partisi AKP de dahil olmak üzere hemen hemen tüm
partiler işsizliği ortadan kaldıracak çözüm önerilerinde
bulunuyor.
İşte partilerin meydanlarda dile getireceği ekonomik programları
şöyle:
İşsizlik hâlâ problem
AKP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz: Bütün maaş artışlarını
piramidin tabanındaki çalışanlara yönelik olarak kullandık. Bir
yılda bütün memurlara ayırdığımız maaş 95 milyar YTL. Önceliği,
daha fakir olandan yana kullandık. 2002 seçiminden sonra bir araçla
yola çıktık, bu araç yoldan çıkmış, harap olmuş. Biz bu aracı önce
onardık, sonra yola koyduk ve onu hareket edebilir hale getirdik.
Faiz oranlarındaki düşüşten dolayı 100 milyar YTL fazlamız var.
Bunu da maaşlara yansıttık.
KADINLARA DA İŞ: İşsizlik konusu, dünyanın problemi. Bunda,
toplumdaki gelişmelerin de etkisi var. Eskiden kadınlar bu kadar iş
istemezdi, şimdi bütün kadınlar iş istiyor. Teknoloji gelişiyor,
artık işletmeler emek yoğun olmuyor. Belki tek başarısız olduğumuz
yer, bu alandır. O da işsizlik oranını yüzde 11’den yüzde 9’a
indirmemize, milyonlarca yeni işsizi işe almamıza rağmen.
Yabancı sermayeye şartlı evet
MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı: Bizim bu konuda
tek bir sloganımız var. “Yabancı sermayenin gelmesine evet, ama
kontrolüne hayır”. Türk ekonomisi, AKP ile başlayıp AKP ile bitecek
bir ekonomi değil. Türkiye’nin temel tercihi var, o da serbest
piyasa ekonomisidir.
Yabancı sermayeye karşı olurlar mı diye endişe ediyorlar. Önemli
olan yabancı sermayenin üretime yönelik, istihdam artırmaya yönelik
yatırımlar için Türkiye’ye gelmesidir. MHP’nin temel tercihi,
üretim ekonomisidir. Bugün uygulanan, rant ekonomisidir.
Dolayısıyla rant ekonomisinden üretim ekonomisine geçilmesi lazım.
MHP, yatırım, üretim ve istihdamı artıracak. Küçük ve orta boy
işletmeleri teşvik edecek, geliştirecek.
Rekabetçi kur politikası
ANAVATAN Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu: AK Parti tarafından
hazırlanan bu program, nereden bakarsanız bakın kur çıpasına dayalı
bir sistemdir. Bu programı Kemal Derviş hazırladı. Bu programın
uygulanabilirliği, tamamen yüksek reel faiz kurgusuna dayalıdır.
Yüksek reel faizin kur makasında biriktirdiği risk, bir gün mutlaka
gerçekleşecektir. Yani bu makas mutlaka kapanacaktır. Dalgalı kur
sisteminden planlı ve rekabetçi bir kur politikasına geçmek
lazım.
OLAĞANÜSTÜ POTANSİYEL: Türkiye, olağanüstü potansiyellere sahip bir
ülke. Sosyal güvenlikten yoksun 12 milyon çalışanın varolması,
benim için bir fırsat. Bu, hem sosyal güvenlik sisteminin
sürdürülebilir ekonomik rasyonellere oturtulması için fırsat, hem
de Türkiye’de emeklilik tasarrufları üzerinden olağanüstü fonlar
oluşturabilmek için. Sonuçta hepimiz aynı gemideyiz.
Yapısal reform ve teşvik
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar: Bir makro ekonomik
programımız var. Hem parti içinden, hem parti dışından,
üniversitelerden, yurtdışından, Dünya Bankası’nda çalışan Türk
uzmanlardan oluşan geniş bir heyet tarafından hazırlandı. Serbest
rekabet temeline dayalı,
KOBİ odaklı, yapısal dönüşüm reformlarını, tarımı, teşvikleri,
vergi reformunu ve sosyal güvenlik reformunu da içerisinde
barındıran bir program.
CİDDİ TEDBİRLERİMİZ VAR: İşsizlik, güvenlik, KOBİ ağırlıklı
politikanın temelinde, yıllardır süregelen işsizlik problemini
önlemeye yönelik ciddi tedbirlerimiz var. Tarımsal kesimdeki
çözülmenin önüne geçeceğiz. Teşviklerle ilgili önemli farklılıklar
ortaya koyacağız. Enerji politikaları konusunda çalışmalarımız var.
Bütün bunların hepsi, yatırım ortamını iyileştiren, ülkenin rekabet
gücünü geliştiren yeni bir yapılanma ve bana göre doğrudan yatırıma
yönelecek yabancı sermayede büyük bir akım olacak.
Hedef sıfır açlık
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal: Sanayi politikaları belirlenirken
TİSK, TOBB, Sanayi ve Ticaret odalarıyla birlikte çalışma
götürülecek. Teşvik politikasına hakim olan anlayış tamamen
değişecek. Teşvik anlayışı “coğrafi teşvik” olmaktan çıkarılıp
sektörel bazda ele alınacak. Bölgeler arası dengesizliği gidermek
için de ayrıca program uygulanacak. Ancak teşvik sistemi asıl
ekonomide canlılık yaratmak amacıyla silbaştan düzenlenecek.
Teşvikin piyasaya bilinçli bir müdahale olduğu tezinden hareket
edilecek.
PİYASA EKONOMİSİ: Ekonomik sisteme serbest piyasa koşulları yön
verecek. Dünya ile bütünleşmiş piyasa ekonomisi uygulanacak, ancak
bu ekonomi sorunlarını çözecek, kendi ayağı üzerinde durabilen,
dünya ile rekabet edebilir hale gelecek. CHP Lideri Baykal bu
anlamda kısa sürede dünya markası olan Vestel’i yakından takip
ettiğini ancak yüzde 75’leri bulan yabancı girdi oranının mutlaka
düşürülmesi gerektiğini vurguluyor.
İŞSİZLİKLE MÜCADELE: Türkiye’nin ve halkın en önemli gündemi olarak
öne çıkan yoksulluk ve işsizlikle mücadele için ayrı ayrı program
uygulanacak. Bir ekonomik program uygulanıp işsizliğin bunun sonucu
olduğu anlayışı terk edilecek. Ramazanda yardım paketleri dağıtma
anlayışı terk edilerek, CHP iktidarında “Sıfır açlık” programı
uygulamaya konulacak. Bunun için öncelikle eğitim sistemiyle
ilintili olarak meslek sistemi kökten değiştirilecek.
Kaynak: Akşam