Partiler bayramlaşmada atıştı

Ramazan Bayramı dolayısıyla siyasi partiler arasında yapılan bayramlaşma kapsamında MHP'deki ziyaretlerde, ''demokratik açılım'' çalışmaları konuşuldu.

Ziyaretlerde, konukları MHP Genel sekreteri Cihan Paçacı, Genel Muhasip Ümit Şafak ve Genel Sekreter Yardımcısı Bülent Didinmez karşıladı.

MHP'yi ilk olarak Genel Başkan Yardımcısı Hasan Macit başkanlığındaki DSP heyeti ziyaret etti. ''Demokrati açılım'' sürecinin konuşulduğu ziyarette, Paçacı, hükümetin başlattığı açılımı süreciyle ''toplumun kendi içinde kutuplaşma sürecinin başladığı'' savunarak, milletin artık yanındakinin etnik kökenini merak eder duruma geldiğini belirtti.

Hasan Macit de bu durumun Türkiye'yi yönetenler eliyle yaratıldığını öne sürerek ''sonunda terör örgütünün arzuladığı bir tablo ortaya çıkacak diye endişeliyiz'' dedi.

DSP'nin ardından MHP'yi ziyaret eden Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli başkanlığındaki AK Parti heyetinin ziyaretinde de ''demokratik açılım'' çalışmaları gündeme geldi.

Ziyaretin başında her iki heyette açılım konusuna girmezken, bir gazetecinin, ''Demokratik açılımı konuşmayacak mısınız?'' demesi üzerine konu gündeme geldi.

Paçacı, ''demokratik açılım'' ile ilgili görüşlerinin belli olduğunu ifade ederek, ''Sonu bölünmeye gidecek konular dışındaki her konuda kapımız açık. Bizim anlayışımıza göre ülkemize hayırlı olacak her diyalog faydalıdır'' dedi.

Gedikli de Türkiye'nin kangren haline gelmiş sorunlarını çözmek için adım attıklarını belirterek, bu sorunların el birliği ile çözülmesinde fayda bulunduğunu söyledi. Sorunların parlamentoda çözülmesinin önemine işaret eden Gedikli, ''İstiklal Marşı'nın ilk kelimesi 'korkma'dır. Korkmaya gerek yok. Korkacak bir şey de yok. Sorunları uzlaşma içinde çözmemiz lazım'' diye konuştu.

MHP Genel Sekreter Yardımcısı Bülent Didinmez ise Gedikli'nin bu sözleri üzerine, ''Allah'ın Peygamberimize ilk emri de 'oku'dur. Partimizin girişinde orijinali 1600 yıl önce yazılmış Orhon Kitabeleri var. Kitabede 'yönetim zafiyetinin toplumlarda nelere sebep olacağı' taşlara kazınmış, Türkiye'de sorumluluk yüklenen herkesin tarihi okuması, bilmesi ve buna uygun tavır geliştirmesi gerekir'' diye konuştu.

'(BÖLÜNMEYİZ, BİR ŞEY OLMAZ, OLMUYOR) DEMEKLE DE OLMUYOR''

Didinmez, 1912'deki Balkan savaşı sonrası Osmanlı topraklarındaki küçülmeye dikkati çekerek, ''(Bölünmeyiz, bir şey olmaz, olmuyor) demekle de olmuyor. Yönetim mekanizmasını kullananlar, geçmişte yaşananlardan ders alarak gelecekle ilgili emanet olarak aldıklarını ilelebet taşıyacak irade ortaya koymalıdır. Herkes kimin ne yapmak istediğini takip etmeli'' dedi.

AK Partili Gedik'li iktidar ve muhalefetin sorunları birlikte ele almasının önemine işaret ederek, ''100 yıl önce Avrupa'da hasta bir adam vardı. Ama şimdi güçlenen bir Türkiye var. Tarihsel gelişimi iyi tahlil etmek lazım. Ama geldiğimiz aşamaları da göz ardı etmemeliyiz'' şeklinde konuştu.

MHP'li Didinmez ise ''Senaryoyu kimin yazdığı ve oyuncular önemli. Türkiye orada oyuncu mu, figüran mı, yoksa senarist mi olacak?'' diye sordu. Bu soru üzerine, AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Dağı, Türkiye'nin gücüne herkesin inanması gerektiğini belirterek, Atatürk'ün ''Türk, Öğün, Çalış, Güven'' sözünü hatırlattı.

Bunun üzerine Paçacı, ''MHP'nin Türkiye'nin gücünden şüphesi yok. Ama ülkemizin gücünün farkında olmayanların ülkemize dayatmaları var'' yanıtını verdi. Bülent Gedikli ise ''Bu dayatmalara birlik içinde olan millet, iktidar ve muhalefet pabuç bırakmaz'' dedi.

Türkiye'nin terör sorununu ''Kürt sorunu'' olarak ifade etmenin teşhiste yanlışlık yapıldığını ortaya koyduğunu belirten Paçacı, ''Bu yanlışlık Kürtçe konuşan tüm vatandaşlarımıza zarar veriyor. PKK'nın Kürtçe konuşan vatandaşlarımızın temsilcisiymiş gibi gösterilmesi teşhisteki hatanın devamını getiriyor. Endişemiz halkımızın ayrışmayla başlayacak bir bölünme sürecine gitmesi, bu maalesef başlamış durumda artık vatandaşlar arasında etnik köken sorulmaya başlandı'' diye konuştu.

Paçacı'nın bu sözleri üzerine AK Partili Dağı, ''Öyle olmadığına dair de izlenimlerimiz var. Bütün illerde bütün partiler örgütlenerek varlığını gösterirse bu çözülür'' dedi.

KAPALI OTURUM

''Demokratik açılım'' çalışmalarının TBMM'nin kapalı oturumunda ele alınması konusunun da gündeme geldiği sohbette, Paçacı, ''Kapalı oturuma karşıyız. Her şey milletin gözü önünde cereyan etsin. PKK'nın siyasi temsilcileri zaten içerideyken kapalı oturuma gerek yok. O zaman bu milletten bir şey gizlemek demek. Başbakan açılımdan 'geri dönüşü yok' diye diretiyor. Artık tek şansımız 1,5 yıl sonraki seçim'' diye konuştu.

Gedikli ise oturumun kapalı ya da açık olabileceğini belirterek, ''Ancak 'kapalı oturumu deşifre ederiz' demenizi de tasvip etmedik'' dedi.

MHP'yi daha sonra ziyaret eden BBP heyetiyle yapılan sohbette ise eski BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazası gündeme geldi. BBP Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Öznur, kazayla ilgili kurumların ihmali bulunduğunu savunarak, ''Sivil Havacılık Genel Müdürü ile Kayseri Valisi'nin neden hala görevinden alınmadı?'' diye sordu.

MHP'yi, Saadet Parti'nin ziyaretinde de MHP Genel Sekreteri Paçacı ''demokratik açılım'' ile ilgili mesajlar verdi. Türkiye'nin birlik ve beraberliğinin bozulacağına yönelik endişeleri bulunduğunu yineleyen Paçacı, ''Hükümet yurt dışı odaklı bu projesinden bir an önce vazgeçer diye umuyoruz. İnşallah hükümet PKK'nın 25 yıldır yapamadığını yapacak bu yanlışlıktan döner. MHP olarak bu sürece karşıyız, karşı koymaya da devam edeceğiz'' diye konuştu.

MHP'yi daha sonra Demokrat Parti ve Anavatan Partisi temsilcileri birlikte ziyaret etti.

MHP'yi son olarak Genel Sayman Mustafa Özyürek başkanlığındaki CHP heyeti ziyaret etti. Özyürek, Paçacı'ya ''AKP'liler de gelmiş. Açılım desteğini alıp gitmişler. MHP'yi ikna ettik, siz kaldık dediler'' diye espri yaptı.

Özyürek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD'ye bugün yapacağı ziyareti hatırlatarak, ''Herhalde içerik orada doldurulacak'' dedi. Cihan Paçacı da ''Evet. Meclis açılmadan doldurulması lazım'' diye konuştu.

''EKONOMİK SIKINTIYI GİZLEMENİN EN İYİ YOLU''

CHP'li Özyürek, hükümetin kanun, yönetmelik çıkarırken muhalefete ihtiyaç duymadığını ama açılımla ilgili muhalefetin desteği aradığını ifade ederek, ''Taşınması gereken bir yük var ki bizi de istiyorlar'' şeklinde konuştu. Paçacı da ''Bölme süreci sorumluluğuna ortak arıyorlar. İlk aşamalarla ilgili bize ihtiyaçları yok. Ama üçüncü aşamada anayasa değişikliği konusu var'' dedi.

''Süreç başladığı andan itibaren vatandaşlar arasında bir tedirginliğin, kuşku ve korkunun başladığını'' savunan Özyürek, şunları kaydetti:

''Daha bir şey açıklanmadan bu yaşanıyorsa 'Türk kimliği Anayasa'dan çıksın' gibi bir girişim büyük kaosa neden olur. Ana dilde eğitim nasıl olacak? Bu çocuklar nasıl kaynaşacak? Bunlar bölünmenin birer adımı. Bunlara karşıyız. Başbakan 'görüşelim, mektup yazayım' diyor. Bu önerilerle karşımıza gelecekse hiçbir diyeceğimiz yok. İktidarın bu çalışmasının çerçevesini çizmesi lazım. Çerçevesi belli olmayan bir konuda toplum bölünüyor. 'Akan kanın sorumlusu CHP ve MHP olacak' deniyor. Başbakan hem destek istiyor hem ağır suçlamalarda bulunuyor. Sen Meclis'te istediğini yapıyorsun, hala ne istiyorsun? Başbakan bunu taktik olarak kullanıyor. Bu bir ABD projesidir. Nihai cilası ABD'de verilecek. Arkasından Ermeni açılımı gelecek. Bunlar ekonomik sıkıntıyı gizlemenin en iyi yolu.''

Cihan Paçacı ise bu sürecin halkın ayrışmasının ötesinde ''terör örgütü PKK'ya can suyu verdiğini'' ifade etti. Ziyaretlerde konuklara, çikolata ve çay ikram edildi. Gelen konuklarda çiçek ve çikolata getirdi.