Parsadan'dan müthiş itiraflar
Abone olSelçuk Parsadan, Çiller, Demirel, Çörtük ve daha bir çok ismi nasıl tufaya düşürdüğünü şöyle anlatıyor..
Çiller’in Başbakanlığı döneminde örtülü ödeneği dolandırarak
ünlenen ve 5 yıl hapis yatıp afla cezaevinden çıkan ünlü
dolandırıcı Selçuk Parsadan, Vakit Gazetesi'ne yaptığı
açıklamalarda dolandırıcılıkta en geçerli yöntemin “Atatürk’ü
kullanmak” olduğunu söylüyor. Dolandırdığı siyasi, bürokrat ve
işadamlarına atfen “Bunları gözünüzde büyütmeyin, bunlar zeki-meki
değil. Bunlar bir sistemin ortak menfaat birlikteliklerinden dolayı
güç kazanmış insanlar” diyen Parsadan, “Atatürk” sözünün yettiğini
ifade ediyor. “5 DEĞİL, 15 TAKIM GÖNDER PAŞAM” Parsadan’ın sözleri
şöyle: “Paşa diye arayıp, ‘5 takım Atatürk posteri gönderiyorum, al
evladım’ diyorum. Alır mısın, malır mısın yok. ‘Aman Paşam
müsaitseniz 15 takım gönderin’ diyor anında. Fazla istiyor ki,
gözüme girecek!.. Paşanın gözüne girecek, yarın öbür gün ihtilal
yaparsam hayatı kaymasın diye. Herkes korkuyor askerden.”
“DEMİREL’E ATATÜRK TABLOSU SATTIM” Parsadan, 9. Cumhurbaşkanı
Demirel’i Başbakanlığı döneminde, henüz 16’sındayken dolandırdığını
belirterek, “İlk telefonlarımdan biri Demirel’edir. Paşa olarak
açtım. Galiba Atatürk tablosu sattım ya da bir devlet bileti.. İlk
on konuşmamdan biri. Babamın tavsiyesi ile Başbakan Demirel’i
aradım ve kaptım parayı” diyor. “ÇOBAN SÜLÜ, NASIL SERVET SAHİBİ
OLDU?” Parsadan, Demirel’e ilişkin sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Adamın lakabı Çoban Sülü. Çoban ne demek? Çobanın kendi koyunu
olmaz, çoban senin koyununu, onun koyununu kira karşılığı güder.
Yani meteliksiz bir iş. Adam ‘67 senesinde Başbakan oluyor.’ 70
senesinde kardeşlerinden birisi Yükseliş Koleji’ni alıyor, birisi
Isparta’nın en zengini oluyor. Yani 3-4 senede. Kimse sormuyor,
‘nasıl oldu bu’ diye. Bunlara piyangodan arka arkaya 24 kere büyük
ikramiye mi vurdu? Kimse sormuyor. Yahu bu kadar tepkisiz toplum
olur mu?” ÇİLLER’İ NASIL DOLANDIRDI? Demirel’in ardından çok sayıda
vali hanımını dolandırdığını anlatırken, hiçbirinin Çiller gibi
kendi siyasi partisinin menfaati için para vermediğini belirten
Parsadan, ünlü “Örtülü Ödenek” rezaletini şöyle dile getiriyor:
“Çiller’den daha önce de para aldım. Örtülü ödenek zaten bu tip
şeylere açık. ‘Devletin âli menfaatleri’ diye kullanılabiliyor. Ama
senin kendi partine oy gelecek, rakiplerin oy kaybedecek diye bir
teşkilata para vermen rezillik. Bir numaralı parti kapatma sebebi.
Bak siyasi partiler yasasına; en önemli kapatılma sebebi bu.”
“SARIŞIN KADIN”IN EVREN KORKUSU Parsadan, şöyle devam ediyor:
“Çiller’den bir kere de, Kenan Evren’in Marmaris’teki evine en
yakın karakolun başkomiseri olarak para aldım. Arıyorum ve ‘alarm
sistemi yaptıracağız, bakanlıktan ödeneğimiz gelmedi. Allah korusun
bir suikast olur Sayın Evren’e mahvoluruz Sayın Başbakanım, 1.5
milyar lazım’ diyorum ve iş tamam. Telefonu açmam, kapamam, paranın
alınması, bana gelmesi 20 dakika sürdü.” “ÇÖRTÜK’E DE ATATÜRK
OLAYI” Parsadan, Bayındır Holding’in sahibi Kamuran Çörtük’ü de
dolandırdığını ifade ederken, “Ona da Atatürk olayı” diyen
Parsadan’ın çarpıcı ifadeleri şöyle: “Kamuran Çörtük’ü de Atatürk
Derneği diye aradım ve bir şeyler sattım. 3 sene 20 gün hapis
cezası ondan aldım.” YA UMDUKLARI İÇİN YA DA KORKTUKLARI İÇİN
VERİRLER “Paşa olarak aramışsın, adamlar korkuyor zaten askerden.
Her dakika ihtilal olabilir. Yarın oğlu askere gidecek belki,
oğlunun arkasında bir paşanın ismi olması fena mı? İşte ya umma ya
korkma. Yani, davetiye, büst, mask, gece yemekleri, jübile
davetiyeleri… Aklınıza gelen her şekilde işadamlarından para
alıyordum. Her şekilde. Hiçbiri kurnaz değildir. Hepsi akıllıdır,
anlıyor musun? Hepsi akıllı. O çark var ya, hepsini bu çarkın birer
dişlisi düşün. 6-7 bin tane diş var. Her biri bir işi parsellemiş.
Hırsızlar parsellemiş. Böyle çark haline gelmiş. Bu devamlı
dönecek. Türkiye Cumhuriyeti Allah göstermesin, bitene kadar
dönecek. Buna hiçbir güç de engel olamaz.” “KIVRIKOĞLU’NUN SESİNİ 3
BİNDE 3 KİŞİ ANCAK TANIR” Parsadan, dolandırdığı işadamlarını
çoğunlukla “Paşa” olarak aradığını belirterek, “En güzel paşayı
konuşurum. Sonra eski başbakan konuşurum, bakan konuşurum,
milletvekili konuşurum. Başbakan olarak rahmetli Naim Talu, Bülent
Ulusu olarak konuşurdum. Az bilinen sesler yani. Zaten önemli olan
sesin tanınmaması. Kim Necip Torumtay Paşa’nın sesini tanır, asker
özellikle medyatik olmaz. Hüseyin Kıvrıkoğlu mesela, üç bin tane
işadamından ancak 3 tanesi uyanır. Uyandığında zaten ben
hissederim, kapatırım telefonu. Yahut Nihat Erim, Naim Talu, Bülent
Ulusu… Bunların sesini kimse bilmez.” SABANCI’YI VE KOÇ’U DA
DOLANDIRMIŞ “Sabancı ailesini de çok dolandırdım. Türkan Hanım’dan
haftada en az bir defa meyhane parası alırdım. Ufak ufak yani..
Türkan Hanım’ın verdiği en büyük para, dolar bazında söyleyeyim,
bin dolardır. Ama hayatta miktar olarak en büyük parayı Rahmi
Bey’den aldım. 94 senesiydi galiba. 20 milyar aldım. Rahmi Bey’i
bir dernek ismiyle aradım.”