Parlamenter sistem oyununun aktörleri!..

Bir kez daha Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli'nin Türk siyasetinin ve Türk Devletinin en önemli kilometre taşları olduğunun altına imza attım..

Tayyip Erdoğan-Devlet Bahçeli düşmanı 6 partisi (CHP, İYİ Parti, SP, DP, GP ve DEVA Partisi) yetkilileri dün "parlamenter sistemin temel ilkeleri" ni ele almak üzere bir araya gelerek anlaşmış!..

İlginç HDP aralarında yokmuş!..

Milleti "Bakın aramızda HDP yok " diye kandıracaklar ya!..

Millette yiyecek ya!..

HDP' siz kazanma şanslarının 0 olduğunu bilmiyorlar ya!..

Biden amcaları kulaklarını çekmeyecek ya!..

Yalan ve algı operasyonu muhalefetin en büyük silahı olmuş!..

CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek ile İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem "Ortak metini yılbaşında açıklayacağız" demiş!

Muhalefet olmayacak duaya amin demeye kararlı!..

Hep birlikte yaşayacağız, muhalefetin parlamenter sisteme dönüş vaadi de, Meral Akşener’in ” Başbakanlığa adayım” açıklaması da olmayacak duaya “AMİN” demek gibi bir şey olduğunu göreceğiz!..
 
Muhalefetin kazanması halinde “Nasıl olacak bu parlamenter sisteme dönüş?” sorusu altında ülkeyi bir iktidar krizi bekleyeceği aşikar ki MHP İstanbul İl Başkanı Birol Gür  çok güzel anlatmış.. 
 
Anlatalım!...
 
                                                       *
 
Genel seçimler Haziran  2023’te.

Yaklaşık 625  gün sonra…

İlk aşamada Cumhurbaşkanı adayın kazanmalı!..

Hadi farazi kazandı.
 
İkinci aşamada  yeniden parlamenter sisteme dönüş için Anayasa değişikliğini yapman için 400 veya 360 milletvekili sayısına ihtiyacın olacak.

Farazi 360 milletvekili sayısını ittifak ortaklarınla birlikte buldun.
 
Referanduma gitmen gerekecek...

Referandumdan farazi sistem değişikliğine halktan onay aldın.
 
Bitti mi?
 
Hayır.
 
Cumhurbaşkanlığı makamı ile TBMM feshini halletmen gerekiyor.

Onu da hallettin.
 
"Haydi  tekrar seçime" diyeceksin…

Seçime gittin, 1. parti olman gerek, aksi takdirde Başbakanlık yalan olur!

Millet teveccüh etti, 1. parti oldun.

Çoğunluğun ne yazık ki yok!

Haydi koalisyon ortağı aramaya.

Bir curcuna, bir curcuna.
 
Koalisyon da tamam, koltuğa oturdun.
 
Bu hikâye en az iki yıl sürer en iyimser tahminle.

Rakamla 730 gün + 663 gün = 1393 gün sonra o koltuktasın…
 
 
                                                        *

İşte "Ben Başbakan olacağım" demenin yolu bu!..

Hadi kolay gelsin!..
 
Nasrettin Hoca  aklıma geldi…
 
Hocanın meşhur ‘Göle Maya Çalmak’ fıkrası gibi bir şey Meral Hanım’ın  “Ben Başbakan olacağım düşün peşime” demesi…
 
Bilirsiniz o fıkrayı..
 
“Günlerden bir gün Nasrettin Hoca eline yoğurt mayası bakracını alıp göle doğru yola koyulmuş.

Gölün etrafında piknik yapan köylüler Hoca'ya dikkat kesilmişler.

Hoca Nasrettin başlamış yoğurt mayasını göle kaşık kaşık çalmaya:

Köyüler şaşkınlıkla izlerken, içlerinden biri Hoca'nın yanına varmış.

– Hayırdır Hocam? Ne yapıyorsun böyle diye sormuş.

– Göle yoğurt mayası çalıyorum, demiş.

– İlahi, hocam, hiç göle maya çalmakla göl maya tutar mı?

– Hoca Nasrettin O nüktedan cevaplarından birini daha vermiş;

– Ya tutarsa…”

                                                        *

Nasrettin Hoca, bu davranışıyla yaşadığı toplumda olmadık işlerle uğraşan, boş hevesler peşinde koşan kişilere ders vermek istemiştir.

Meral Hanımın Başbakanlık umududa işte böyle bir şey!..

Diyeceğim şu ki …
 
2023 seçimlerini Millet İttifakı’nın kazanması, demek Türkiye’nin bir büyük iktidar  kaosu yaşaması demek!

Bu kaos 5 ay içinde erken seçim demek!..

Düşünün Türkiye'nin içine düşeceği sistem krizini!..
 
Millet İttifakı  umut değil kaos yolculuğu çıkmış. Bu zihniyetin iktidar olması demek Türk Milletinin büyük bir pişmanlıkla  bugünleri mumla araması demek olacaktır ki bütün oyunu ABD kurmaktadır!..

ABD'nin en büyük hayali  15 Temmuz'da başaramadığı gerçeği ile iç savaştır ki  ne yazık ki bu ülkede Tayyip Erdoğan düşmanlığı yapanlar ABD'nin değirmenine su taşımaktadır...

Bunu  Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli net şekilde görmektedir ki birinin TBMM açılışında diğerinin dünkü grup toplantısıdaki açıklamaları erken uyarıdır!..

                                                              *

Diyeceğim şu ki Millet ittifakı Cumhurbaşkanlığı adaylığı için anlaşıldı ki Biden’ den mesaj bekliyor!..

İYİ Parti’nin ise Başbakanlık hayali ile kendini auta atmasını “ Karamanın koyunu sonra çıkar oyunu” olarak yorumlamak gerekir ki Meral hanımada böyle bir misyon yüklediler..

Koray Aydın, Cihan Paçacı, Musavat Dervişoğlu, Yavuz Ağıralioğlu gibi Devlet Bahçeli'ye  bugüne kadar en küçük saygısızlıkları olmayan eski dava arkadaşlarının  Meral hanımın bu kararından sonra HDP destekli bir iktidar ortaklığını kabul etmeleri mümkün mü?

Bu kendilerini vadeden bütün siyasi kimliklerini çöpe atmak olur ki torunlarına böyle bir miras bırakacaklarını düşünmüyorum...

Suriye'de PKK'ya ordu kuran ABD Başkanı Joe Biden'in desteğini arkasına alan HDP bu sürecin ve parlamenter sistem oyununun gizli aktörü olduğunu bilemeyecek kadar duyarsız değillerdir!..

Biden'in hedefi  Suriye'de Kürdistan inşa edip Türkiye'yi federal sisteme dönüştürmektir...

Hiç kimse "HDP bizimle değil " edebiyatı yapmasın ki Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir anda gündeme "Kürt sorununu TBMM gündemine getireceğiz" açıklaması bunun açık belgesidir...

Bunu İYİ Partinin ülkücüleri görmüyor mu!..

Bakın  sessizce oynanan oyun ile Türkiye beka sorununa gebedir!..

 
                                                      *

Peki bu millet  ne yapar!..

Millet uyanıyor..

Bu bir...

İki...

İktidara küskün olanların daha şimdiden “Bu ülke bu  maceraperest ne dediği, ne yapacağı belli olmayan muhalefetin eline bırakılmaz “ sesi yükselmeye başladı...

CHP'nin HDP ile ele verip yeniden Kürt sorununu seslendirmesi maskelerin iyice düşmesine neden oldu ki AK Parti ve MHP'nin vatansever milliyetçi  küskün seçmeni yuvaya dönüşe başladı...

Bir de Cumhurbaşkanı Erdoğan milleti biraz ekonomik olarak rahatlatırsa Cumhur ittifakı karşısında muhalefetin hiçbir şansı olmaz!..

Bu gerçeği Cumhurbaşkanı Erdoğan'ında görerek  son dönemeçte önemli hamleler yapacağını söylemek zor değil!..
 
Çok güzel bir söz var..
 
Denir ki
 
“Vazgeçmek de mümkündü ama vazgeçmek ne mümkündü...”
 
Anlaşılıyor ki;
 
Cumhurbaşkanı Tayyip  Erdoğan’ın  tartışmasız liderliğinden , Devlet Bahçeli'nin örnek devlet adamlığı duruşundan vazgeçmek ne mümkün!..