FİGEN YANIK “AĞABEYİM Mustafa’yla, ulaşımla ilgili bir sıkıntı yaşadığımızda, ‘Şu koca Paris’te dolmuş sistemine benzer bir sistem yok!’ diye yakınırdık. Profesyonel ve özel hayatlarımızda kendi yaşadığımız sıkıntıları ve arkadaşlarımızdan dinlediğimiz hikâyeleri üst üste koyduğumuzda ‘Paris Dolmuşu’nu kurmaya karar verdik. Kararı aldıktan sonraki prosedür oldukça seri ilerledi. Paris Valiliği’nden gerekli izinleri ve lisansları elde ettikten sonra 2010’un ocak ayında faaliyete başladık,” sözleriyle ve büyük bir heyecanla anlatıyor Aydın Dinç, yaptıkları işin başlangıcını. Bu yıl ağabeyi Mustafa Dinç’le başlattıkları ‘Paris Dolmuşu’ servisi, şimdiden Paris’e yolu düşenler tarafından keşfedilmiş bile.. Müşterileri arasında işadamları çoğunlukta olsa da Yaşar Kemal’den Zülfü Livaneli’ye kadar pek çok ünlü sanatçıyı, yazarı da onlar dolaştırıyor. PARİS’TE BÜYÜDÜLER Çocuklukları babalarının işi nedeniyle Paris’te geçen, bu nedenle Fransız kültürü ve yaşam biçimine yabancı olmayan Aydın ve Mustafa Dinç kardeşlerin, Türkiye’den Paris’e inen her uçuşa hizmet verebilecek nitelikteki dolmuş filoları, sekizer kişilik beş araçtan oluşuyor. 32 yaşındaki Aydın Dinç, Galatasaray Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden 2002’de mezun olduktan sonra Omsan Lojistik’te tedarik zinciri sorumlusu olarak çalışmaya başlar. Bir yıl İstanbul’da çalıştıktan sonra şirket onu Paris’te kurulan lojistik platformunda görevlendirir. Bunun üzerine 2004’te Paris’e yerleşir. Bir yandan da Paris’te, Sorbonne Üniversitesi’nde MBA okumaya başlar ve gece kursu programından 2006’da mezun olur. Lojistiğe ilgisi nedeniyle kısa sürede bu sektörde yükselen Aydın Dinç, daha sonra bu daldaki mesleki sertifikaların da peşine düşer. Altı yıllık bilgi birikimi ve tecrübesiyle yine lojistik alanında, danışmanlık sektörüne geçmeye karar verir. Böylece, 2008’de Altran Consulting Group’a, otomotiv sektöründe tedarik zinciri uzmanı olarak danışmanlık yapar. Fakat işler planladığı gibi gelişmez ve 2008’de ekonomik krizinin etkisiyle Fransa’da otomotiv sektöründeki toplu işten çıkarmaların neticesinde, işine son verilir. Aydın Dinç, bu durumda karamsarlığa düşmektense ekonomik krizi bir fırsat olarak değerlendirir ve yıllardır hayalini kurduğu bir fikri gerçekleştirir. ŞEHRİN ULAŞIMI SORUNLU Dinç, taksi duraklarında daha fazla beklemektense bu sektörde aktif olmaya karar verişindeki nedenleri de şöyle özetliyor: “Fransa’ya geldiğim ilk gün, havalimanından Paris’e inmek için çektiğim sıkıntıyı hatırlarım. Uluslararası iş seyahatlerimin en büyük sıkıntısı daima havalimanından evime dönüş yolculuğu olmuştur. Paris’te taksi pahalı ve taksiciler de uyanık. Otobüs, Paris’in sadece üç merkezi noktasına kadar sizi ulaştırıyor. Metro karmaşık ve çok aktarmalı, aynı zamanda klimasız. Tüm bunlara ek olarak Paris’te neredeyse her gün ulaşımda Aydın Dinç, ağabeyinin bu işe giriş öyküsünü de anlatıyor: “Ağabeyim Fransa’nın en köklü güzel sanat okullarından ‘Ecole Boule’den grafiker olarak mezun oldu. 10 yıldır uluslararası fuarlar için stand tasarımı yapıyor. Son yıllarda Türk şirketlerinin de özellikle Paris’teki fuarlara ilgisi çok yoğunlaştı. Mustafa iki yıldır Türk şirketlerine de hizmet veriyor Onun mesleğiyle doğru orantılı olarak deneyimlediğimiz gerçek, buraya fuar için gelen Türklerin bu tür organizasyonlarda da büyük zorluklar çekmekte olduğu. Her sabah erken saatlerde stantlarının başında olmaları ve akşam da otellerine dönmeleri gerekiyor. Bu durumda yoğun talepten dolayı taksi bulmak çok zor oluyor. Şirketler, fuar döneminde dört-beş kişilik kafileler halinde geliyor ve taksiciler, en fazla dört kişi kabul ettikleri için çoğu zaman sıkıntı yaşanabiliyor.” ÖNCE REHBERLİK YAPTI Aydın Dinç, şirketi kurmak için gerekli izinleri alana kadar geçen dönemde, Paris’te ulaşım piyasasını daha iyi tanımak amacıyla bir yıl Paris’in en büyük tur operatör şirketlerinde rehberlik ve şoförlük de yapar. Bu deneyimle de Türklerin karşılaştıkları günlük sorunlardan haberdar olur. Dinç, bu sorunların başında dil probleminin geldiğine dikkati çekiyor: “Paris’e gelenler iyi bilir. Paris’te bir Fransız’a İngilizce soru sorarsanız, size cevabını Fransızca verir. Dil sıkıntısı burada diğer Avrupa şehirlerine göre daha da belirgin düzeyde. Bir anlamda ‘Paris Dolmuşu’ aracılığıyla verdiğimiz hizmetle dil engelini, seyahatin daha ilk gününden ortadan kaldırmış oluyoruz.” Günübirlik gelen işadamları tercih ediyor Paris Dolmuşu’na en büyük talep, Paris’e günübirlik gelen işadamlarından geliyor. Sabah havalimanından alınıp, gün içindeki toplantı, fabrika gezileri gibi randevulara katılmak ve akşam uçuşuna tekrar yetiştirilmek için özel şoförlük hizmeti istiyorlar. Aydın Dinç, şirketin isminin neden ‘Paris Dolmuşu’ olduğunu da şöyle yanıtlıyor: “İsim, işin esprisi. Şirketimiz sadece Türklere hizmet vermeye yönelik kurulan bir şirket olduğundan, en büyük hedef kitleye ulaşabilecek bir isim olarak düşündük ‘Paris Dolmuşu’nu. Sanılanın aksine, Paris Dolmuşu’nun hareket etmesi için dolması da gerekmiyor. Aynı uçak için rezervasyon yaptıranları bir araca bindirerek transfer yapıyoruz.”