'Paraya doyan sporcu ihanet ediyor'
Abone olÜlkemize olimpiyatlarda serbest güreşte ilk altın madalyayı kazandıran Gazanfer Bilge, Atina oyunları öncesi sporcularımıza hem öğüt verdi hem de sitem etti.
Sporcularımızın yetenekli olduklarını; ancak paraya ve şöhrete
doydukları için erken yorulduklarını belirten Gazanfer Bilge,
dopingin ne demek olduğunu ise sporu bıraktıktan sonra öğrendiğini
söyledi. 1948 oyunlarında arkadaşlarıyla 6 tane altın madalya alan
efsane güreşçi, o yıllardaki olimpiyatların Türkiye açısından çok
önemli olduğunu dile getirdi. “1950'li yıllarda Avrupalıların
güreşte büyük bir üstünlüğü vardı. Üstelik olimpiyatlarda şampiyon
olmayı bırakın Türk sporcusunun başarı elde etmesi hayal gibi
gelirdi insanlarımıza.” diyen büyük usta, şu çarpıcı açıklamalarda
bulundu: “Başta olimpiyatlar olmak üzere uluslararası diğer
turnuvalara hazırlanırken sık sık ‘Allah'ım eğer olimpiyatlarda
başarı elde edemeyeceksem ülkemde sakatlanayım.' diye dua
ederdim.'' Londra Olimpiyatları'ndaki havayı hiç unutamayacağını
belirten Gazanfer Bilge, o günleri şu şözlerle dile getirdi:
“Yüzlerce devletten yüz binlerce insanının bir araya geldiği bu
büyük organizasyonda milletlerin birbirlerine karşı büyük bir
üstünlük mücadelesi vardı. Yaşanan bu rekabet ortamında bizler,
ay-yıldızlı formayla aldığımız madalyalar ile Türk bayrağını
olimpiyat stadyumunda taşımaktan büyük gurur duyardık. Adeta
göğsümüz bir kat daha kabarırdı.” Şampiyonluk bizi kibirlendirmezdi
Şampiyon olduklarında hiç gurur ve kibre kapılmadan memleketlerine
döndüklerini belirten efsane güreşçi, “Bizde amatör ruhu vardı.
Pırıl pırıldık. Arkamızda milletimizin dualarının olduğu bilincinde
hareket eder, onlara karşı yüzümüz ak olsun şampiyon olalım
derdik.'' diye konuştu. 81 yaşındaki efsane güreşçi, şimdiki
sporcuların ise kendilerini çok beğendiklerini bunun da kısa sürede
olumsuz etkilerini gördüklerini ifade etti. Üç olimpiyat madalyası
alabilecek durumda iken Burhan Felek'in kendilerini profesyonel
ilan etmesi sonucu 1948'den sonraki olimpiyatlarda yer alamadığını
belirten Bilge, o günleri şu sözlerle özetledi: “1952 Oyunları'na
gittik. Tüm dünya bizden çekiniyordu. Hepimiz altın madalyanın en
büyük favorileriydik. Fakat Burhan Felek'in yanlış tutumu bizim
spordan uzaklaşmamıza sebep oldu.” Başarılarının zirveye çıktığı 29
yaşında sporu bırakan Bilge'ye Amerika ve Rusya başta olmak üzere
pek çok ülkeden antrenörlük teklifini gelir; ancak o, memleket
sevdası yüzünden gelen tüm teklifleri geri çevirir. Olimpiyat
şampiyonluğunun büyük bir gurur olduğunu dile getiren Bilge,
olimpiyat madalyası ile ilgili duygularını dile getirken, “5 dünya
şampiyonluğu olan sporcular bir olimpiyat madalyam olsaydı da hiç
dünya şampiyonluğum olmasaydı diye sık sık bana dert yanarlardı.”
açıklamasını yaptı. 2004 Atina'da Türkiye'yi temsil edecek
sporcularımızı değerlendiren Bilge, çoğunu yetenekli bulduğunu
belirtirken, şu çarpıcı açıklamayı yaptı: “Şu an paraya pula doyan
sporcu eğlence mekanlarında şampiyonluklarına yakışmayan
hareketlerle yeteneklerini harcıyorlar. Her şeyden önemlisi bu
millete ihanet ediyorlar. Kendilerini bir hiç uğruna heba
ediyorlar.'' Efsane şampiyonun şu anda en dertli olduğu branş
güreş. Ülkemizin en çok altın madalya kazandığı ata sporunda
seçmelerin adil bir şekilde yapılmadığını ifade eden Bilge, Yaşar
Doğu, Celal Atik, Nasuh Akar gibi arkadaşıyla güreşin önünü
açtıklarını lakin şimdiki sporcuların haksız şekilde himaye
edildiğini vurguluyor. Ve şöyle devam ediyor: “Dünya şampiyonuymuş,
şöyle iyi güreşirmiş, böyle tutarmış demeden herkesi Türkiye
Şampiyonası'na sokarlardı. Kazanan yurtdışına giderdi. Şu an bunlar
yapılmıyor. Adamı olan milli takıma rahatlıkla giriyor.'' Süreyya
Ayhan'la patlak veren dopingin adını dahi sporu bıraktıktan sonra
öğrendiğini belirten büyük usta, 81 yaşını devirmesine rağmen hâlâ
sağlıklı olmasını doğal bir yaşam sürmesine bağlıyor. Kendi adına
güreş teknikleri bulunan efsane isim, olimpiyatlara gidecek
güreşçilerin başarılı olacağına inandığını belirterek, minderdeki
madalya umutlarımıza biraz da sitem ediyor: “Şimdiki sporcular yeni
teknik ve taktik uygulamakta zorlanıyor. Biz yüzü koyun yatan
güreşçiyi adam saymazdık.” Gazanfer Bilge kimdir? 1948
olimpiyatlarında altın madalya kazanan 4 güreşçimizden tek
yaşayanı. (Gazanfer Bilge, Nasuh Akar, Celâl Atik ve Yaşar Doğu)
Türkiye'ye serbest güreşte ilk altın madalyayı kazandırdı. 1946
Avrupa Şampiyonası'nda ve 1948 olimpiyatlarında tüm rakiplerini tuş
ederek şampiyon oldu. Güreş hayatı boyunca yenilgi yüzü görmedi. 29
yaşında güreşi bıraktı. İsveç'te son zamanlarda yazılan "Güreşte
Oyunlar" adlı kitapta sarma ve künde oyunlarından Bilge Sarması ve
Bilge Kündesi diye bahsediliyor. Katıldığımız olimpiyatlarda
kazandığımız en fazla madalya sayısı 1948 oyunlarına ait. Nurullah
Kaya/ZAMAN