Afyon'daki patlamada sabotaj yokmuş.Bomba
uzmanlarının hazırladığı rapora göre ihmal var, sabotaj yok…
İnandık mı peki bu rapora? "İki kişiden biri inanmadı!" Çünkü
ötekileştirdiler hepimizi, herkes tarafının inandığına inanıyor,
ama genelde güven sorunumuz var.
Kafamız karışık, kesin bir şeyler saklanıyor bizden,
pimi üzerinde olmayan bomba nasıl yanlışlıkla patladı gibi hiç de
"uzmanlık" alanımıza girmeyen şeyleri sorgulamaya başlıyoruz toplum
olarak.
Şehit sayısı açıklandığında bile, kesin daha fazla
şehit vardır bizden saklıyorlar diyebiliyoruz, öldürülen terörist
sayısında ise hep abartı olduğunu düşünüyoruz! Yalan mı?
ÖSYM'nin yaptığı sınavların sonuçlarına, yapılan
sınavlara güven var mı? İşte bu noktada neredeyse tüm halk
hemfikir, sanırım Cumhuriyet tarihinde "en güvenilmez kurum" olmayı
bu kadar başarabilmiş başka bir kurum yoktur! Ali Demir'in neden
ısrarla o görevde tutulduğunu asla anlayamayacağım, bir kuruma
şaibe etiketi yapıştırmış birinin, bunca eleştiriye rağmen orada
oturuyor olması bile zaten kurumun yapısına gölge düşürmeye
yetiyor, neyse diyeceğim şu ki, güvenmiyoruz!
Çocuk tecavüzlerinde, cinsel istismara uğrayan
vakalarda çocuk aleyhine rapor verebilen, "çocuğun ruhsal durumunda
bir bozulma olmamıştır" diyebilen Adli Tıp da güven sorunu
yaşayanlardan.
Artık herkes bir gruba dahil ve grup neye inanıyorsa
ona inanılıyor, beyni başka şeylerle meşgul ederek uyuşturmak tam
da budur işte!
Güven sorunu yaşatarak insanları bir gruba ait olmaya
zorlamak, bütün otoriter rejimlerin klasik numarası!
Sınav sonrası yapılan mülakatlarda "torpil"
yapılmadığını düşünen var mı? Hastanede bile tanıdık biri
vasıtasıyla muayene sırası öne aldıran Türk toplumu bunu nasıl
düşünebilir ki zaten!
Hiçbir kuruma güvenimiz kalmadı, bir doktor "ameliyat
gerekli" dediğinde bile, "bıçak parası için öyle diyor" diye
düşünüp başka doktorlara gidenler bizler değil miyiz?
Eşinden şiddet görüp polisi arayan kadına "Kendiniz halledin, aile
arasına giremeyiz" diyebilen polislerin bulunduğu kurumun toplum
arasındaki algılanışı nasıldır, siz tahmin edin, sadece bir polis
bile bunu dese bütün polislerin sırtına bu kamburu yüklemek
hakikaten toplumun suçu değil, kurumun kendine olan güveni kendinin
kazanması lazım, tabi, biber gazı ve cop kullanmadan!
Bütün kurumlar güvenini tek tek kaybederken, güven
eksikliği bütün toplumu sarmış durumda.
Ne TSK'ya güven kaldı, ne ÖSYM'ye, ne Adli Tıp
Kurumu'na, ne polise…
Ne apartman yöneticisine!
Güvenli yaşayışımızı, sonucunu umutla
bekleyişlerimizi sona erdirdiler.
Hepimiz paranoyak olduk çıktık!
twitter.com/nsrnylmz