Paralimpiyatlar: 16 savaş gazisinden 4.200 sporcuya uzanan yol
Abone olParalimpiyatlar'ın babası kabul edilen Ludwig Guttman, 16 savaş gazisi ile düzenlediği Stoke Mandeville Tekerlekli Sandalye Oyunları'nın bugün bu noktaya vardığını görse ne derdi acaba?
164 ülkeden 4.200 sporcunun katıldığı Londra Paralimpiyatları
dün akşam görkemli bir açılış töreni ile başladı.
Paralimpik Oyunlar'ın İngiltere'deki yayıncısı Channel 4, dün akşam son 10 yılın en büyük reytinglerini yakaladığını, 11 milyondan fazla kişinin töreni izlediğini söylüyor.
Aynı ilgiyi bilet satışlarında da yakalamayı uman organizatörler bu yıl ilk kez tüm biletlerin satılacağı görüşünde.
Paralimpiyatlar'ın babası kabul edilen Ludwig Guttman, 64 sene önce 16 savaş gazisi ile düzenlediği Stoke Mandeville Tekerlekli Sandalye Oyunları'nın bugün bu noktaya vardığını görse ne derdi acaba?
Nörolog Doktor Guttman, 2. Dünya Savaşı başladığında Nazi
Almanyası'ndan kaçarak İngiltere'ye yerleşmişti.
Buckinghamshire bölgesindeki Stoke Mandeville hastanesinde genç gazilere bakarken, felçli hastaların rehabilitasyonunda sporun önemli bir araç olabileceğini keşfetti.
'Spor engelliyi engelsize eşit kılar'
Guttman yıllar sonra BBC'ye verdiği bir mülakatta spora olan inancını şöyle anlatmıştı:
"Yarım felç ya da baştan aşağısı felç olma gibi ciddi bir engelle karşılaşan bir insanın, ruhu da bundan etkilenir. Bu olumsuz psikolojik etkiden kurtulmak için spordan iyisi olamaz. Spor aklı çalıştırır, özgüveni artırır, itibar kazandırır, dostluk bağlarını güçlendirir. Bu dört unsur da engelli insanı, engelsizlere eşit kılar."
Hala İngiltere'de yaşayan kızı Eva Loeffler önceleri babasına kimsenin inanmadığını, ne doktorlar, ne hemşireler, ne hastane yönetimi, hatta ne de hastalardan destek gördüğünü söylüyor.
"Ama babam çok otoriter, sert bir adamdı ve vazgeçmedi. Yöntemlerinin işe yaradığı anlaşılınca herkes fikir değiştirdi." diyor.
Hastalarının ilgisini canlı tutmak amacıyla yılda bir hastaneler arası yarışma düzenleyen Guttman, 1948 yılında bunu (o sene Londra'ya gelen) Olimpiyatlar'a paralel yapmaya karar verdi.
Gelecekte bu paralellikten yola çıkarak, Paralel Olimpiyatlar anlamında Paralimpiyatlar denecekti bu oyunlara.
İlk resmi Engelli Olimpiyatları 1960'ta Roma'da yapıldı.
Bu kez savaş gazileri dışındaki sporcuların da dahil edilmesiyle katılım 300'ü buldu; ancak hepsi tekerlekli sandalyeli sporculardı.
1976 Toronto'da onlara ampute atletler, görme engelliler, serebral palsililer ve diğerleri katıldı.
Eva Loeffler babası Sir Ludwig Guttman'ın bundan dört yıl sonra, yani ilk gerçek Paralimpiyatları görmenin mutluluğunu yaşadıktan sonra öldüğünü söylüyor.
Ama Guttman daha ilk Paralimpiyatlar yapılmadan bir tahminde daha bulunmuş: Engelli sporcuların bir gün Olimpiyatlar'da, engelsiz sporcularla yanyana yarışacağını söylemiş 1956 yılında.
Dolayısıyla Loeffler, 2012 Londra Olimpiyatları'nda ampute atlet Oscar Pistorius'un yarışmasına babasının şaşırmayacağını söylüyor.
Türkiye ise Paralimpiyatlar'a ilk kez 1992 yılında, Barcelona'ya bir yüzücü göndererek katıldı.
2000'de Sidney'e yine bir, 2004'te Atina'ya sekiz, 2008'de Pekin'e 16 sporcu gönderen Türkiye, bu yıl büyük bir sıçrama yaptı:
2012 Londra Paralimpiyatları'na tam 67 sporcu gönderildi.
Ayrıntılar için tıklayın
Aynı dönemde Paralimpiyatlar da yıldan yıla büyüyerek Pekin'de 3.900, Londra'da 4.200 sporcuya ulaştı.
Olimpiyat köyünün belediye başkanı
Eva Loeffler ise genç kızken Tekerlekli Sandalye Olimpiyatları'na katıldığı günlerden bu yana Paralimpiyatlar'dan kopmamış.
Bugün Olimpiyat Köyü'nün Belediye Başkanı olarak engelli sporculara evsahipliği yapıyor, ihtiyaçlarını karşılıyor.
Ve "Babam gurur duyardı" dediği Londra Oyunları'ndan başlayarak, Paralimpiyatlar'ın ikinci sınıf bir müsabaka olarak görülmeyeceği, gerçekten Paralel Olimpiyatlar olarak görüleceği umudunu dile getiriyor.
Tabii bunun için daha alınacak mesafe olduğuna da dikkat çekiyor:
"Televizyon sayesinde, oyunların dünyanın her yerinde gösterilmesi sayesinde umarım hala katılmayan ülkeler de gelecekte bize katılır."
"Medya ne kadar geniş yer verirse, bu ülkelerin katılım isteği o kadar artar. Bu sayede engelli insanların pekçok ülkede olanakları artar. Bu insanlar hala saklanıyor, hala altyapı sorunları var, kimse onları istemiyor, onlardan utanıyorlar. Paralimpiyatları seyretmek, bu durumu değiştirebilir."