'Paralel yapı' devlete böyle sızmış!
Abone olKPSS soruşturmasıyla ilgili bilgi veren bir emniyet yetkilisi, 'paralel yapının' devlete nasıl sızdığını anlattı.
"Paralel yapı"nın Fethulah Gülen'in "devletin
kılcal damarlarına sızın" talimatı doğrultusunda kamu kurum ve
kuruluşları ile GSM firmalarının bilgi işlem merkezlerinde
yapılandıkları öne sürüldü.
17 Aralık operasyonları sonrası "paralel yapı"ya karşı
başlatılan ve aralarında TÜBİTAK ve KPSS soruşturmalarının da
bulunduğu çok sayıda çalışmayı yürüten emniyet yetkilileri, her
geçen gün söz konusu yapının faaliyetlerine yönelik yeni bulgulara
ulaşıyor.
Paralel yapının Fethullah Gülen'in "devletin kılcal
damarlarına sızın" talimatıyla faaliyetlerini
yoğunlaştırdıkları ve kamu kurum kuruluşlarının özellikle bilgi
işlem birimlerinde usulsüz olarak yapılandıkları tespit
edildi.
Bu kapsamda tüm kamu kurum ve kuruluşların bilgi işlem
merkezlerinin mercek altına alındığı ve incelemelerin bu yönde
devam ettiği öğrenildi.
"BİLGİ İŞLEM SİSTEMLERİ TESLİM ALINDI"
"BİLGİ İŞLEM SİSTEMLERİ TESLİM ALINDI"
Konuya ilişkin açıklama yapan emniyet yetkilileri, 17 Aralık
öncesinde tüm kamu kurum ve kuruluşlarının bilgi işlem
sistemlerinin söz konusu yapı tarafından "teslim" alındığını, bu
birimlerin teknik alt yapı ve program ihtiyaçlarının da yine aynı
"yapı"ya ait firmalardan temin edildiğini bildirdiler.
Söz konusu programların bazılarının halen kullanımda olduğu ve
bu programların "geri planda bilgi sızdırmaya yönelik" çalışmaya
devam ettiği kaydedildi.
MUSTAFA TÜTÜNCÜ HAKKINDA İDDİALAR
2010 yılındaki KPSS'deki usulsüzlükleri soruşturan emniyet
yetkilileri, TÜBİTAK tarafından hazırlanan raporlar doğrultusunda
da çalışmalarını sürdürüyor.
Ekiplerin çalışması neticesinde, 2010 yılına kadar Bilgi İşlem
Başkanı olarak görevini yürüten Mustafa Tütüncü'nün de
"paralel yapı" tarafından takibe alındığı ve
dinlendiği bilgisine ulaşıldı.
Dinlemeler neticesinde kumar alışkanlığı olduğu öne sürülen
Tütüncü'nün özel hayatına ilişkin ele geçirilen bilgilerin "şantaj"
aracı olarak kullanılmış olabileceği üzerinde duran emniyet
yetkilileri, şantajın yapılıp yapılmadığı, sınav sorularının
sızdırılması noktasında Tütüncü'nün katkısının bulunup bulunmadığı
yönünde henüz tespit yapılamadığını, bu yüzden Tütüncü'nün şüpheli
listesine dahil edilmediğini bildirdiler.
Tütüncü'nün bilgisayarında yapılan incelemede, sahte isimlerle
açılan internet sitelerine girişlerin olduğu, görev yaptığı sürede
bazı sınavlara ait sonuçları, kamuoyuna açıklanmadan tanıdığı
kişilere verdiği yönünde de bulguların olduğu tespit edildi.
Tütüncü'nün eşinin de KPSS eğitimi veren bir dershanenin
sahibi olduğunu belirten yetkililer, söz konusu dershane
öğrencileri arasında 2010 KPSS'de 120 net yapanların bulunduğunu
öne sürdü.